Önemli emtialar düşerken altın yükseliyor

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

Altın fiyatında son günlerde yaşanan yükseliş, yatırımcılarda heyecan yaratıyor. Nasıl olmasın ki? Fiyat üç yıldır baskı altında. Portföyünde altın bulunduranlar bu sürede para kazanamadılar. Yanı sıra altın tutmanın fırsat maliyeti yüksek kaldı. Çünkü altına yatırılan para, hisse senetlerine ya da tahvillere yatırılmış olsaydı, iyi getiri elde edilirdi. 

Altın mevcut yükseliş hareketinde diğer emtialardan bağımsız hareket ediyor. En önemli üç emtiadan birisi olan petrol deyim yerindeyse perişanları oynuyor. Bakır fiyatı beş yılın, pamuk fiyatı altı yılın en düşüğünde. Bakır ve pamuktaki çöküşün nedeni küresel ekonomiye yönelik beklentilerin yerle bir olmasıdır. Petrol dinamikleri daha farklı çalışıyor. Bu piyasadaki arz fazlası devam ediyor. Bu açıdan, petrol fiyatında dip seviyenin neresi olduğunu bilmek imkansızdır. En büyük üretici Suudi Arabistan, ‘‘Fiyat 20 dolar da olsa üretimi kısmayacağız’’ diyor. Bu şartlar altında grafiksel açıdan yorum yapmak yanıltıcıdır. Kriz döneminden feyzalırsak; 2008’de fiyatlar çöktüğünde en düşük fiyat 36 dolar olmuştu. Hemen dönüş yaptı. Birkaç gün sonra 40 doların üzerine çıktı. Sonrasında boğa piyasası başladı. 

Maliye Bakanı Şimşek, ‘‘Petrol 50 dolar civarında kalırsa, enflasyon yüzde 5’in altına düşer’’ diyor. Bu hesaba göre, Suudilerin dillendirdiği gibi fiyat 20 dolar olsa, enflasyonun hali ne olur? Fiyattaki düşüşün işimize yaradığı bir gerçek. Ancak fiyatın düşük seviyelerde kalış süresi de önemlidir. Açıkçası 40 doların altında kalıcı olacak bir fiyat, dünya ekonomisine yönelik beklentileri daha da kötüleştirir. 2008-2009 döneminde finans sistemi çökerken, dünya ekonomisi durgunluğa girerken, biz de kötü etkilendik. 2009’un ilk çeyreğinde Türk ekonomisindeki büyük daralmayı hatırlayalım. Bu nedenle, kısa vadede bize ilaç gibi gelen fiyat düşüşü, orta vadede başka kanallar üzerinden bizi zorlayabilir. Brezilya ve Rusya gibi emtia ihracatçısı ülkeler zorlanırken sadece Türkiye kazanır senaryosu, hayal kırıklığı ile bitebilir. Böyle analiz yapılmaz. 

Düşük fiyatların kalıcı olması durumunda, enerji şirketlerinin yatırımlarını sürdürmesi zordur. İşletmeler ‘‘Fiyat dönüş yapacak’’ beklentisiyle üretimlerine devam ediyorlar. Yabancı yatırım bankalarının enerji sektörüyle ilgili raporları aldatıcıdır. Bu şirketler bankaların müşterisidir. Bankaların da bu şirketler üzerinden çıkarları vardır. Bu durumda, finans kurumlarının sektöre yönelik olumsuz raporlar yayımlama şansı nedir? Analist bir kuruma bağlıysa, ‘‘Enerji şirketleri risklerini büyük ölçüde hedge etmiş durumda’’ gibi ifadeler görürsünüz. 

Altının diğer emtialardan ayrışması, farklı açılardan değerlendirilebilir. İlk sıraya tahvil piyasalarındaki gelişmelerin yansımaları konulabilir. Japonya 5 yıllık tahvil faizi yüzde 0 oldu. Amerikan 10 yıllık faiz başını kaldıramıyor. Bu koşullarda, altın ‘‘güvenli liman’’ statüsünden faydalanıyor. Yazının başında, ‘‘Altın tutmanın fırsat maliyeti son üç yıldır yüksekti’’ dedim. Bu durum son dönemde biraz değişti. Faizlerin düşmesiyle, hisse senetlerinin baskı altında olmasıyla, altın tutmanın fırsat maliyeti düşüyor. Öte yandan, madencilik hisselerinde bir yükseliş hareketi var. Madencilik Endeksi Arca Gold Bugs, grafiksel açıdan çok iyi gözüküyor. Öncü gösterge olarak kullandığımız bu endeksteki hareket altını destekliyor. 

Altın hareketi konusunda kafamda soru işaretleri var. Altın kısa vadede iyi gözükse de, orta vadede sorun olabilir. Temel senaryonun değişip değişmediğini sorgulamak lazım. Enfl asyon beklentisi mi artıyor? Sistemik risk olasılığı mı yükseliyor? İnsanın aklına, ‘‘Bu hareket, genel düşüş piyasasındaki bir tepki hareketi mi’’ sorusu geliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019