Önemli bir başlangıç adımı: İthalat Haritası

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan 240 milyar dolarlık ithalatı dünkü, "Sürdürülebilir ihracat/yönetilebilir ithalat" toplantısında ele aldı. İthalatın yapısını anlattıktan sonra, 25 bin kuruluştan elde etikleri verilerle hazırladıkları İthalat Haritası'ndan söz etti. İhracata dayalı üretim modelinin geliştirilmesi için teşvik sisteminde AR-GE ve ÜR-GE'ye önem vereceklerini firmalarında buna önem vermesini istedi. Çağlayan, vatandaşların da "ithal mal iyidir" yanlış düşüncesinden ve israftan kurtulmalarını istedi.  

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, dış ticaretten sorumlu bakan olarak sık sık "İhracatta rekor" ile ilgili açıklamalar yapar, bizler de "İhracat rekoru açıklanıyor da neden ithalat rekorları açıklanmıyor?" diye eleştirel bir tavır alırdık. Dünkü basın toplantısında Çağlayan, "Sürdürülebilir ihracat/yönetilebilir ithalat" panosu önünde bu eleştiriye yanıt verirken, TÜİK'in ithalat rakamlarını ihracattan bir ay sonra gecikmeli açıkladığını, Haziran'dan bu yana ithalatı azaltıcı eylemler yaptıkları belirtip, "Biz ithalatın artışından rahatsızız. Önlemler alıyoruz. Vatandaş olarak siz rahatsız mısınız?" açıklamasını yaptı.

Çağlayan, önce 240 milyar dolarlık ithalatın yapısı ve nedenleri üzerine bilgiler verdi:

-ithalatın 173 milyar dolarlık yüzde 71.9'u enerji ve aramalarına ödemeden, 37.3 milyar doları yüzde 15.5'i yatırım mallarından, 29.7 milyar dolarlık bölümü yüzde 12.3'ü tüketim mallarına ödemeden kaynaklanıyor.

-İthalatın kıtalara göre dağılımında Avrupa 91 milyar dolar ile yüzde 37.8, Asya 73 milyar dolarla yüzde 30.6, Amerika 22 milyar dolar ile yüzde 9.4, Afrika 6.8 milyar dolar ile yüzde 2.8 paya sahip.

-2011 ithalatı içinde ülkemizde olmayan hammaddeler ve mallara 100 milyar dolar ile toplam ithalatın yüzde 42'lik payını, ülkemizde üretimi az olan mallara 100 milyar dolar yine yüzde 42'lik ve yeterince ürettiğimiz ama aynı zamanda ithal ettiğimiz mallara 40 milyar dolarlık yüzde 16'lık ödeme yapıyoruz.

-2011 yılında yüzde 29.8 ile hızlı ithalat artışının beş nedeni, iç talepteki hızlı artış, dış talepteki hızlı artış, emtia fiyatlarının hızlı yükselişi, TL'nin aşırı değerlenmesi ve üretim yapımız olarak çıkıyor.

-Türkiye'nin ihracat ürünlerinin bir kilogramı 1.23 dolar iken, Güney Kore'nin ihracatının bir kilosu 2.87 dolar, Almanya'nın ki 3.55 dolar, İspanya'nın ki 3.84 dolar. Üreticilerimizin Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla üretimlerinin katma değerini artırmaları sağlanmalıdır. Vatandaşların ise "İthal malı iyidir" yanlış algısını ve israfı terk etmeleri gerekir. Ortalama 11 ayda cep telefonu değiştiriyoruz, sadece geçen yılın 11 ayında 14,3 milyon cep telefonu ithal edip, bunun için  1 milyar 744 milyon dolar ödeme yapmışız.

Çağlayan üretim yapan 12 bin , ithalat yapan 13 bin olmak üzere toplam 25 bin firmada yaptıkları çalışmalarla İthalat Haritasını çıkardıklarını belirterek 2011'de bu firmaların 660 milyar liralık ticaret, 388 milyar liralık üretim ve Türkiye'nin ihracatının yüzde 72'sini, ara ve yatırım malı ithalatının yüzde 83'ünü gerçekleştirdiklerini, bu çalışmada 10 milyon satırlık bir veri tabanına ulaştıklarını belirtip elde ettikleri bazı sonuçları aktardı:

-İthalat haritası çalışmasına göre Türk sanayi ithalat bağımlılığı 100 dolarlık üretimde 43 dolar ile yüzde 43. Bu oran 2008'de yüzde 41, 2009'da yüzde 38, 2010 yılında ise yüzde 40 seviyesindeydi.

-36 sektörde ithalata bağımlılık oranları saptanmış, gübre üretiminde yüzde 72, demir-çelikte yüzde 69, kimyasallarda yüzde 56, motorlu taşıtlarda yüzde 51 ile yarıdan fazla ithalata bağımlılık içinde oldukları ortaya çıkarken, makinede yüzde 25, hazır giyimde yüzde 19, mobilyada yüzde 11 gibi düşük oranlarda ithal bağımlılığı olduğu görülüyor.

-İthalat haritasının ortaya çıkardığı bir sonuçta en büyük üretim alanları içinde yer alan motorlu taşıtlar, demir-çelik, tekstil, plastik, elektrik makineler, kimyasallar kağıt ve kağıt hamuru sektörlerinde yüksek ithal bağımlılığının olması.

Bu ortaya çıkan tablo bizi üretimde yerli katkıyı artırıcı teşviklere, hammadde gücü olan ülkelerde üretime ve yabancı yatırımcıların Türkiye'de üretim alanlarını genişletmelerinin desteklenmesine yöneltmelidir. Bu yöndeki çalışmalar hızlandırılmalıdır.  Sürdürülebilir bir envanter oraya konularak bir yandan ihracatın içersinde yerli katkının artışını izlemeli, ithalat bağımlısı olduğumuz alanlarda bağımlılığı azaltacak önlemleri gündeme getirmeliyiz,

En büyük sorunlarımız içersinde yer alan cari açıkla mücadele açısından açıklanan İthalat Haritasının ve buna bağlı olarak teşvikler ve önlemler konusunda atılacak adımların önemli olacağına inanıyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar