Önce Kürt gazı
Uçak düşürme hadisesinden sonra Rusya’nın Türkiye’ye karşı başlattığı askeri, diplomatik, siyasi ve hatta ticari yaptırımlar devam ediyor. Rusya son olarak özel sektör gaz ithalatçılarına verdiği gazda kısıntıya kesintiye gitti. Şayet bu sorun çözülemezse, Rusya dışında İran ve Azerbaycan’dan da bir miktar gaz alan Türkiye’nin, bırakın güçlü bir enerji oyuncusu olmasını, mevcut konumunun da zayıfl aması kaçınılmaz.
O halde kuzey, doğu ve güney komşulardaki yeni ve ilave doğalgaz kaynaklarının yönünün bir şekilde Türkiye’ye çevrilmesi şart. Bunlardan birinin inşası sürüyor. Azeri gazını taşıyacak TANAP’ın 2020’de devreye girmesi bekleniyor.
Ancak bu yetmez yeni hatlar da yapılmalı. Tabii boru hattı yatırımları yüksek finansman gerektiriyor. Bu kaynakların alıcısı ve satıcısı ile onu taşıyacak boru hattını kuracak yatırımcı bulunmadıkça inşası da zor.
O yüzden Türkiye bu konuda tek başına hareket etmek yerine iyi bir ekonomi ve enerji diplomasisiyle, Rusya’ya bağımlılığını düşürmeye çalışan Avrupa Birliği ülkeleriyle davranmak durumunda. Böylece hem kendi gaz güvenliğini sağlayıp hem de Avrupa ülkelerinin yarasına merhem olacak boru hatları inşa edilebilir. Ama Türkiye’nin en yakındaki gazı kendi şebekesine verebilmek için de Avrupa ile birlikte hareket etmesi gerekmiyor. Neredeyse bir taş atımlık mesafedeki Kuzey Irak gazının getirilmesi ve Türkiye’de tüketilmesi mümkün.
Evet, bu projenin siyasi ve diplomatik engellemelerle karşılaşması şaşırtıcı olmaz ve karşılaşıyor da. Ama bu proje en azından ticari açıdan Ankara’nın maliyetini tek başına üstlenmeyi göze alabileceği bir proje olsa gerek. Ayrıca Türkiye’nin siyasi açıdan güçlenmek için bazen ticari mantığı zorlaması gerekiyorsa buna en uygun proje de işte bu.
Tabii buradan gelecek gazın Batı’ya satışı konusunda Ankara’nın eli serbest olmalı. Sen gazı kendi sınırlarından içeri aldıktan sonrası daha kolay. Gaz yataklarına sahip şirketler de, Bölgesel Kürt Yönetimi de, merkezi Irak Yönetimi de bu kaynağın satılmasıyla rahatlayacaktır.
Ticaret rayında giderse, siyasi sorunların çözümünün daha kolay olduğunu söylemeye de gerek yok.