Önce dijitalleşti sonra buluta çıktı

Kemalettin BULAMACI
Kemalettin BULAMACI Ters Köşe [email protected]

Geçtiğimiz hafta, bireysel emeklilik ve hayat sigortası alanında faaliyet gösteren AgeSA, bulut bilişim dönüşüm projesinin detaylarını anlatmak üzere davet etti. Türkiye’nin en büyük bulut dönüşüm projelerinden olan bu proje yaklaşık sekiz ay sürmüş.

Hem SabancıDX hem de Türkiye’nin yeni unicorn adayı Bulutistan tarafından yürütülen projenin somut çıktıları dışında bence iki önemli noktası bulunuyor. Bu proje, tamamen yerli mühendisler tarafından gerçekleştirilmiş. Ayrıca, KVKK’dan sermaye piyasası regülasyonlarına kadar pek çok düzenlemeye tabi olan sigorta sektöründeki bir kuruluşun bu dönüşümü, mevcut hizmet akışında herhangi bir kesintiye gidilmeden gerçekleştirilmiş.

Kabaca, projeyi özetleyecek olursam; daha önce AgeSA’nın veri merkezinde çalışan sistemler Bulutistan ortamlarına aktarılmış, 100’e yakın uygulama konsolide edilerek yeni sisteme geçirilmiş. Projenin somut çıktıları konusunda henüz ölçülebilir bir veri bulunmuyor ancak bu geçiş ile birlikte AgeSA’nın operasyonel verimliliğinde yüzde 25 artış beklenirken toplam maliyetlerde ise yüzde 20 düşüş beklentisi hakim. Projenin yılın ikinci yarısında tamamlanması öngörülüyor.

Güvenlik artacak maliyet düşecek

 Emeklilik ve hayat sigortaları sektöründe, dijitalleşmenin kaçınılmaz olduğunun altını çizen AgeSA İş Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı A. Fahri Arkan “Mevcut regüslasyonlar ve müşteri talepleri çerçevesinde dijitalleşme olmadan hizmet vermemiz zaten imkansız.

Biz, yıllarca iş süreçlerimizi zaten dijitalleştirdik. Şimdiki buluta taşıma projesiyle sadece altyapı teknolojimizin yenilenmesiyle kalmayacak; aynı zamanda kapasite esnek ve ölçeklenebilir hale gelmesini, performansın yükseltilmesini, sistem güvenliğin artmasını ve maliyetlerin düşmesini de sağlayacağız” diye konuyu özetliyor.

SabancıDx Genel Müdürü Tevfik Kor ise misyonlarının beyin göçünü beyin gücü haline getirmek olduğunu belirterek tamamen yerli insan kaynağı ile yürütülen bu projenin, yurtdışına aktarılak kaynakları da azalttığına dikkat çekerek “Bulut teknolojilerini Türkiye’de şirketler için büyük rekabet avantajı sağlayacak kaçınılmaz bir ihtayaç olarak görüyoruz” diyor.

2027’de 400 milyon doları bulacak

 Bulutistan Genel Müdürü Gökhan Gençtürk ise devam eden kod geliştirme süreçleri de dahil böyle kapsamlı bir projeyi herhangi bir kesintiye gidilmeden, mevcut uygulamalar askıya alınmadan nasıl hayata geçirildiğini açıklarken “Regülasyonlarla uyumlu, yüksek güvenlikli, coğrafi yedekliliğe sahip veri merkezlerindeki en güncel teknojiye sahip bulut altyapısı ile hayata geçirilen bu projenin operasyonel verimlilik ve tasarrufta büyük fark yaratacağına inanıyoruz” dedi.

2027’de dünya çapında trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması beklenilen bulut hizmetleri pazarının Türkiye’de 2024 yıl sonunda 280 milyon doları, 2027’de ise 400 milyon doları bulması bekleniyor.

Bulut teknolojileri, şirketlerin hem en yeni teknolojilere hızlı şekilde geçmesine olanak veriyor hem de sistem yönetimi maliyetlerinde ciddi avantajlar sağlıyor. İş süreçleri de doğru şekillendirildiğinde şirketler ciddi operasyonel verimlilik kazançları elde edebiliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Türkiye’nin becerisi… 24 Haziran 2024
Yapay zekâda neredeyiz? 27 Mayıs 2024
BiTaksi, kimin olur? 22 Nisan 2024