Önce canlı sığır sonra koyun derken taze ve dondurulmuş et...

Olacağı bu idi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yıl sonuna kadar et ithalatına izin verdi. Bakanlıktan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, et ithalatı, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın belirlediği sağlık şartlarına uygun olarak yapılacak.

Türkiye'den görevlendirilecek veteriner hekimlerin kontrol ve nezaretinde İslami usule uygun kesilen hayvanlardan elde edilen taze soğutulmuş ve dondurulmuş karkas şeklindeki ürünlerin ithaline  müsaade edilecek.

Şimdilik daha önce kesilerek dondurulmuş ürünlerin ticaretine müsaade edilmeyecek ama merak buyurumlasın ardından dondurulmuş etin ithaline de izin çıkacak.

Bu iş böyle başlar. Böyle gider.

Canlı  kesimlik sığı ithaline izin verildiğinden işin sonunun nereye gideceği  belli idi. Önce canlı sığır, sonra kurbanlık koyun,derken kesilmiş et, ve sonunda donmuş et.

Ve de Türkiye'de hayvancılığın sonu.

Bundan sonra kimse düve yetiştirmez, besi çiftliği kurmaz. Bu arada süt inekçiliği de yavaş yavaş ölür. Süt ve sütlü ürün ithalatının da kapısı açılır.

Denilebilir ki, dışarıda ucuz ise neden ithal edilmesin? İyi de et ve süt hayvancılığını bırakacak isek.

1) Bizim  köylümüz ne yapacak ?

2) İthalat için dövizi nereden bulacağız? Başkalarından borçlanarak,

başkalarının hayvancılarına para kazandırmayı nasıl becereceğiz?

Bugüne kadar Et ve Balık Kurumu 66 bin ton hayvan ithalatı için ihale yaptı. 10 bin ton hayvan ithalatı için de 27 Eylül tarihinde yeni bir ihale yapacak.

AB ile hayvansal ürün ticaretini de düzenleyen ve 1998'de yürürlüğe girmek üzere daha önce imzalanan 1/98 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile AB hayvan üreticileri bize canlı hayvan ve kesilmiş ve de dondurulmuş et satmak için kapıda bekleşiyordu. Biz de değişik sağlık bahaneleri ile et ithalatına kapıyı açmıyorduk.

Böylece kapı sonuna kadar açılmış oluyor.

 Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle rekabet edemeyen yerli üreticiler sektörden çekilecek. Türkiye'de besicilik yara aldıktan ve üretimdeki payı azaldıktan sonra, ithalat bugünkü kadar ucuz olmayacak. O zaman son sözü ithalatçılar söyleyecek. Yerli üretim avantajını yitirecek olan Türkiye'ye istedikleri fiyatla et veya hayvan satacaklardır. Bununla da yetinmeyerek ithalat şartlarını kendileri belirleyecek, güvenli olmayan etlerini Türkiye'ye pazarlayacaklar. İthalatın çözüm olmadığı anlaşılıncaya kadar iş işten geçmiş olacak ve hayvancılık yok olacak.

1980'lerde olduğu gibi.

Sayın okuyucularım hayvancılık yok olunca tekrar kısa sürede canlandırılamıyor. En az 30-40 yılda eski cizgisine getirilebiliyor.