On dokuz aydır tek basamaklı olan borçlanma faizinde dibe dayandık…

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Hazine'nin iskontolu ihalelerinde oluşan aylık ortalama faiz tam on dokuz aydır tek basamaklı seyrediyor. Son olarak 2009 yılının temmuz ayında yüzde 11.04 ile çift basamaklı oluşan ve ağustosla birlikte tek basamağa inen faiz, aradan geçen on dokuz ayda bir daha çift basamağı görmedi.

Faiz, bu on dokuz aylık dönemde yüzde 7.08 ile yüzde 9.51 arasında oluştu. Yüzde 7.08 de geçen ay, yani ocak ayında gerçekleşti.

Hazine ihalelerinde son yılların en düşük faizi ocak ayında gerçekleştikten sonra şubatta, eskiden hiç önemsenmeyecek, ama şimdi önemli sayılabilecek bir artış yaşandı. Ocakta yüzde 7.08 olan faiz, şubatta yüzde 8.10'a çıktı. Geçmişte, yüzde 50'lerin, 60'ların yaşandığı yıllar bir yana, faiz yüzde 20'lerin üstünde seyrederken bile böyle 1 puana yakın, hatta çok daha fazla olan dalgalanmalar pek önemsenmezdi. Oysa bu kez yüzde 7'den 8'e çıkılması önemli. Ancak, Merkez Bankası'nın finans piyasalarında bir dizi dalgalanmaya yol açan son kararları dikkate alındığında bu durumun normal olduğu görüşü daha çok taraftar buluyor. Hatta kimi çevreler, bu artışın kaygı duyulandan daha az olduğu görüşünü dile getiriyor.

Dip görüldü mü?

Hazine'nin ocak ayındaki borçlanmasında yüzde 7.08'lik gerçekleşme olması, sonrasında ise yüzde 8.10'a çıkılması, hem Merkez Bankası kararlarına bağlanıyor, hem de artık faizin daha da aşağı çekilmesinin mümkün olmadığı şeklinde yorumlanıyor. Zaten yüzde 7'nin altına inilmesinin beklenmemesi gerektiği, alınan son kararların ardından bunun mümkün olmaktan tümüyle çıktığı görüşü dile getiriliyor.

Ayrıca, yüzde 7'den 8'e çıkılması önemli bulunmakla birlikte, bunun çok da kaygı duyulacak bir hareket olmadığının altı çiziliyor. Hazine'nin borçlanmasında bu yıl zaten yüzde 7'nin altını görmenin, en azından bunu kalıcı kılmanın pek mümkün olmadığı, dolayısıyla yıla yayılan yüzde 7-8 aralığında bir gerçekleşmenin makul sayılması gerektiği belirtiliyor.

Ödeme ve borçlanmada rekor

İç borç ödemesinde geçen yıl 183.7 milyar lirayla rekor kırıldı. Bu rekor, anapara ödemesinden kaynaklandı. Geçen yılki anapara ödemesi 141.6 milyar lirayı buldu. Faiz ödemesi ise 42.1 milyar lira oldu.

İç borç ödemesi, daha önce en yüksek düzeye 183.6 milyar lirayla 2004 yılında ulaşmış; söz konusu yıl 133.5 milyar lira anapara, 50.1 milyar lira da faiz ödemesi gerçekleştirilmişti.

Geçen yılki rekor, ödemeyle sınırlı değil. Hazine, geçen yıl iç borçlanmada da rekor kırdı. 2010 yılının tümündeki iç borçlanma 164.4 milyar liraya ulaştı.

Ancak, anapara ödemesi de çok yüksek düzeyde olduğu için net borç artışı 22.8 milyar lirada kaldı.

Böylece iç borç stoku 2010 sonu itibariyle 353 milyar liralık bir büyüklüğe erişti.

Stokun reel faizi yüzde 1.64

İç borç stokunun reel faizi her yıl belirgin bir düşüş gösteriyor. Hazine Müsteşarlığı'nın hesaplamalarına göre, iç borç stokunun reel faizi 2004 yılı sonunda yüzde 9.49 düzeyinde bulunuyordu. Reel faiz 2005 yılında yüzde 7.96'ya, 2006'da yüzde 7.79'a, 2007 yılında yüzde 7.64'e indi. 2008 sonundaki reel faiz ise yüzde 6.45 oldu.

Reel faizdeki asıl gerileme 2009'da yaşandı. Söz konusu yıl yüzde 2.53'lük bir faiz ortaya çıktı. Geçen yılın sonundaki reel faiz ise yüzde 1.64'e kadar geriledi.

Kamu ve piyasanın elde ettiği reel faizde birbirinden çok farklı oranlar oluştuğu dikkati çekiyor. Kamu ve piyasa için TL ve döviz ya da dövize endeksli olarak iki grupta reel faiz hesabı yapılıyor. Buna göre, TL bazlı reel faizde örneğin 2004 yılında kamunun getirisi yüzde 9'da kalırken, piyasanın elde ettiği reel faizin yüzde 14.55'e ulaştığı dikkati çekiyor. 2005'te yine piyasa lehine olmak üzere 4 puanlık bir fark var. Bu fark daha sonra giderek daralıyor, ancak yine de piyasanın kamudan hep daha çok getirisi sağladığı dikkati çekiyor.

Döviz ve dövize endeksli borç stokundaki getiride ise hem yıldan yıla çok ciddi dalgalanmalar var, hem de kamu ve piyasa arasında belirgin bir makas oluşmuyor. 2004-2007 döneminde kamu döviz ve dövize endeksli iç borç stoku dolayısıyla hep reel kayba uğramış. Piyasa ise bu dönemde yalnızca 2005'te kar etmiş.

2008'de piyasanın reel getirisi yüzde 14'e yaklaşıyor, kamunun getirisi ise yüzde 6 düzeyinde kalıyor.

2009'a gelindiğinde kamu yüzde 4 kazanç elde etmiş, piyasa ise yüzde 1'e yakın düzeyde reel kayba uğramış.

Geçen yıl ise kamu döviz ve dövize endeksli iç borç stoku bazında yüzde 14'e yaklaşan rekor düzeyde reel bir faiz elde ediyor. Piyasanın reel getirisi ise yüzde 4 düzeyinde kalıyor.

İskontolu ihalelerde oluşan ortalama faiz (Yüzde)
 20112010200920082007200620052004
Ocak7,087,9816,1616,2320,3614,0219,4325,52
Şubat8,107,9914,9916,7218,8513,9717,5823,99
Mart8,2914,3117,4919,8113,8917,0124,44
Nisan8,7013,3518,2819,1013,8817,1723,15
Mayıs9,5111,5919,5718,8114,9817,3128,82
Haziran8,6912,0921,5418,5218,1115,6127,50
Temmuz8,2611,0420,5317,5621,5116,0226,32
Ağustos7,979,4918,9418,5820,4716,0724,85
Eylül7,799,1318,7518,2521,1114,8425,42
Ekim7,557,5320,5716,4021,9614,5522,79
Kasım7,568,5121,4416,2120,8514,1022,88
Aralık 7,689,0018,6416,5221,4714,2023,12
İç borç ödemesi, borçlanma, net artış ve borç stokunun gelişimi (Milyon TL)
 ÖdemeBorçlanmaNet ArtışBorç
 Anapara(1)FaizToplam(2)(2-1)Stoku
200297.59143.469141.059125.30327.712149.870
2003113.72152.636166.357158.23844.517194.387
2004133.50050.053183.553163.59630.096224.483
2005135.22239.270174.492155.52120.299244.782
2006118.89338.659157.552125.5816.688251.470
2007114.19341.540155.733118.0333.840255.310
200894.03044.516138.547113.54719.517274.827
200998.16546.762144.927153.34355.177330.005
2010141.58342.148183.732164.42022.837352.841
İç borç stokunun reel faizi (Yüzde)
TOPLAMKamuPiyasa
   Döviz ve  Döviz ve 
   Dövize  Dövize 
  TLEndeksliToplamTLEndeksliToplam
20049,499,01-2,607,5014,55-4,5910,66
20057,966,35-2,085,6110,552,249,02
20067,797,66-3,666,829,89-0,688,17
20077,646,13-2,495,5710,17-5,358,38
20086,455,295,735,326,1613,616,81
20092,532,384,312,502,71-0,682,54
20101,641,5213,511,951,564,221,59
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar