On binlerce konut, DASK ödemesi alamayacak
6 Şubat gecesi meydana gelen Kahramanmaraş ve Gaziantep merkezli şiddetli depremlerin vurduğu on ilde yıkılan, acil yıkılması gereken ya da içinde oturulamayacak derecede ağır hasarlı durumda olan on binlerce konut, Zorunlu Deprem Sigortası bulunmadığı için hasar ödemelerinden yararlanamayacak.
Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerini kapsayan geniş bir alanda hissedilen büyük depremlerin 5’inci gününde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplam can kaybının 21 bin 848’e yükseldiğini, 80 bin 104 kişinin ise yaralı olarak kurtarıldığını açıklarken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da aynı gün akşam saatleri itibariyle depremden etkilenen 10 ilde, 7 bin 584 yıkık ya da acil yıkılması gereken yapı ve 12 bin 617 ağır hasarlı bina tespit edildiğini açıkladı.
Tahmini hasarlı “konut” sayısı
Buna göre bu ana kadar yapılabilen tespitler, depremlerden dolayı yıkılan ve ağır fiziki hasar gören bina sayısının 20 binin üzerinde olduğunu gösteriyor. On ildeki 13,4 milyon nüfusun yüzde 97,6’sı il ve ilçe merkezlerinde, çok katlı binalarda yaşıyor. Hasar gören binalarda ortalama 10 hane/ daire olduğu varsayılırsa; göçmüş, yıkılması gereken ve içinde oturulamayacak derecede ağır hasarlı durumda yapılardaki toplam konut sayısı 200 bini aşıyor. On ilde ortalama hane halkı büyüklüğünün 3,7 kişi olduğu dikkate alındığında da depremlerden doğrudan etkilenen nüfusun 750 bin dolayında olduğu görülüyor.
Kurtarma ve hasar tespit çalışmaları devam ederken, bu sayıların daha yüksek düzeylere ulaşma olasılığı bulunuyor. Depremlerde can kaybı ve uğranılan hasarın boyutuna ilişkin asıl bilançonun genel olarak 9’uncu günde ortaya çıktığı belirtiliyor.
Yarıdan fazlasının DASK’ı yok
Depremlerin vurduğu on ilde toplam 2 milyon 175 bin konut bulunuyor. Bu konutlardan yüzde 48,5 oranındaki 1 milyon 55 bin 461’i için Doğal ve Afet Sigortaları Kurumu’na (DASK) Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılırken, yüzde 51,5’i oluşturan 1 milyon 119 bin 539 konutun sigortası olmadığı görülüyor. Yıkık, yıkılacak ve ağır hasarlı durumdaki konutların sayısı 200 bin civarında kalsa bile, 100 binden fazla konut Zorunlu Deprem Sigortası bulunmadığı için bu kapsamda, 2023 yılı için üst sınırı 640 bin TL olarak belirlenen hasar ödemelerinden yararlanamayacak.
Deprem sigortası bulunmayan konutların oranının en yüksek olduğu il yüzde 65,9’la Diyarbakır. Bu ili yüzde 60,1’le Hatay, yüzde 57,4’le Osmaniye izliyor. Sigortasız bina oranının en düşük olduğu ile ise yüzde 35,7 ile Gaziantep. Başka deyişle bu ildeki toplam konutların yüzde 64,3’ünün deprem sigortası bulunuyor. Sigortalı konut oranı yüksek bir diğer il de yüzde 59,4’le Kilis.
Sigorta neyi kapsıyor, neleri kapsamıyor?
DASK, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilmiş limitler dahilinde nakit olarak karşılıyor. Bina tamamen ya da kısmi olarak zarar görmüş olsa da teminat altında bulunuyor. Binanın temelleri, ana duvarları, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarları, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenleri, asansörleri, sahanlıkları, koridorları, çatıları, bacaları ve benzer nitelikteki bölümleri, bir arada ya da ayrı ayrı teminat kapsamında yer alıyor.
Zorunlu Deprem Sigortası; enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, tüm bedeni zararlar ve vefat, manevi tazminat talepleri, deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar, depremden bağımsız olarak binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle zamanla oluşmuş zararları ise karşılamıyor.
Konutun değerinin DASK tarafından verilen 640 bin liralık azami teminat tutarını aşması durumunda, konut sahiplerinin özel sigorta şirketlerine konut sigortası yaptırması gerekiyor.
Köy evleri kapsam dışı
Zorunlu Deprem Sigortası, belediye sınırları içinde kalan meskenlere yönelik olarak geliştirilmiş bir sigorta sistemi. Bu nedenle, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar sigortanın kapsamı dışında yer alıyor. Ayrıca Kamu Konutları Kanunu’na tâbi veya kamu hizmet binası olarak kullanılan binalar ve bağımsız bölümler ile tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılanlar, projesi bulunmayan ve mühendislik hizmeti görmemiş olanlar, taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edildiği veya zayıflatıldığı saptanmış, taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde ilgili mevzuata ve projeye aykırı olarak inşa edilmiş, yetkili kamu kurumlarınca yıkılmasına karar verilmiş binalar ile mesken olarak kullanıma uygun olmayan, bakımsız, harap veya metruk binalar da kapsam dışında bulunuyor.
e-Devlet uygulaması üzerinden
Zorunlu Deprem Sigortası sahiplerinin, teminat kapsamındaki deprem ve deprem kaynaklı hasarlarının bildirimi için; ALO DASK 125, DASK web sitesindeki “Online Hasar İşlemleri” adımı, DASK adına Zorunlu Deprem Sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ve/ veya acentesi ve e-Devlet uygulaması üzerinden “hasar ihbarı” adımından oluşan ihbar noktalarından birine başvurmaları gerekiyor. Depremin ve deprem sonucu meydana gelen maddi zararların tazmini için; sigortalının T.C kimlik veya poliçe numarası ile hasar bildiriminde bulunması, güncel tapu bilgileri, hasar yeri açık adresi (Eksper gönderimi ve değerlendirmesinin kolaylığı için) ve telefonu ile ayrıca, bina üzerinde deprem teminatı içeren başka bir sigorta poliçesi varsa onu da DASK’a bildirmesi gerekiyor.
Hasar tespiti ve ödemeler
DASK adına görevlendirilen bağımsız hasar tespit görevlilerince yapılacak tespitlerin sonucunda belirlenen tazminat ödemeleri doğrudan DASK tarafından yapılıyor. Zorunlu Deprem Sigortası tazminatının hesaplanmasında, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, binanın yeniden inşasının mevcut piyasa koşullarındaki güncel maliyeti esas alınıyor. Ancak ödenecek tazminat, hiçbir durumda poliçede tanımlanmış sigorta bedelinden fazla olamıyor.
DASK’ın büyük sınavı
Türkiye tarihindeki en büyük şiddette olmamakla birlikte en büyük ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak en büyük tahribatı yaratan afet niteliğinde 1999 yılında yaşanan Marmara depreminin ardından, zorunlu deprem sigortası gündeme geldi. 2000 yılında, ülkede zorunlu deprem sigortası edindirme, uygulama ve yönetimi faaliyetlerinden sorumlu tüzel kimlikli bir kamu kuruluşu olarak Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kuruldu. DASK, 2000- 2022 döneminde meydana gelen küçük ve orta şiddetlerdeki 1.112 depremde 114 bin 715 sigortalı hak sahibine bugüne kadar toplam 1 milyar 466,7 milyon lira tazminat ödedi. Bunun da 969,4 milyon lira ile en büyük bölümü, 6,8 büyüklüğündeki Elâzığ ve 6,6 büyüklüğündeki İzmir-Seferihisar depremlerinin yaşandığı 2020 yılında ödendi. Düzce Gölyaka ve İzmir Buca merkezli şiddetli depremlerin meydana geldiği 2022 yılında 185 milyon lira ödeyen DASK, Van’ın Tabanlı ilçesi merkezli 7,2 büyüklüğündeki depremin meydana geldiği 2011 yılında 146,3 milyon lira tazminat ödemesi gerçekleştirmişti. Ülke tarihindeki en büyük tahribat yaratan doğal afet olan Marmara depreminin ardından kurulan DASK’ın, yaşanan son depremlerdeki hasar bilançosunun onu geçecek olması nedeniyle ağır bir mali yük altına gireceği tahmin ediliyor.