Ombudsman (Kamu Denetçiliği) nedir/ne işe yarar?
Ahmet ARSLAN - Denetçi, CPA, MBA
Genellikle İskandinav ülkelerinde (İsveç, Norveç, Finlandiya) uygulanan ombudsmanlık sistemi özellikle idarenin yargı denetimine tabi olmayan veya edilemeyen eylem ve işlemlerinin parlamento adına bir nevi hakem yoluyla çözüme kavuşturulması işlevini görmektedir.
Ombudsman ise parlamento tarafından görevlendirilen, bireyleri resmî makamların keyfî ve hukuk dışı eylem ve işlemlerine karşı korumakla görevli kişi veya kurumdur.
Söz konusu sistemin neredeyse kusursuz işleyen yargı sisteminin bulunduğu İskandinav ülkelerinde yaygın olmasının nedenlerinden biri idarenin işlemlerinin şeffaflık ve hesap verebilirlik yönünden de incelenmesi gereğidir.
Söz konusu sistem ülkemizde 14.06.2012 tarih ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ile benimsenmiş ve faaliyete geçmiştir.
Kanuna göre söz konusu sistemin amacı kamu hizmetlerinin işleyişinde bağımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması oluşturmak suretiyle, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmaktır.
1. Kuruma başvuru
6328 sayılı Kanun’a göre;
- Kuruma, gerçek ve tüzel kişiler başvurabilirler.
- Başvuru; başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, yerleşim yeri veya iş adresini ve Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşları için vatandaşlık kimlik numarasını, yabancılar için pasaport numarasını, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve yerleşim yeri ile yetkili kişinin imzasını, varsa, merkezi tüzel kişilik numarasını ve yetki belgesini içeren Türkçe dilekçe ile yapılır. Başvuru, elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.
- Yapılan başvurulardan; belli bir konuyu içermeyenler, yargı organlarında görülmekte olan veya yargı organlarınca karara bağlanmış uyuşmazlıklara ilişkin olanlar, kişinin kimliği ve iletişim bilgilerini taşımayanlar, sebepleri, konusu ve tarafları aynı olanlar ile daha önce sonuçlandırılanlar incelenmez.
- Kuruma başvuruda bulunulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda öngörülen idari başvuru yolları ile özel kanunlarda yer alan zorunlu idari başvuru yollarının tüketilmesi gereklidir. İdari başvuru yolları tüketilmeden yapılan başvurular ilgili kuruma gönderilir. Ancak Kurum, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde, idari başvuru yolları tüketilmese dahi başvuruları kabul edebilir.
- Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sırf askerî nitelikteki faaliyetleri kurumun görev alanı dışındadır.
2. Ombudsmana yapılan başvuruların sonuçları
Tabloda görüldüğü üzere, kuruma yapılan başvuruların sadece %4.35’i başvurucu lehine sonuçlanmış yani idareye belli eylem ve işlemde bulunma yönünde tavsiye kararı verilmiştir. Diğer başvurular (toplam başvuruların %95.65’i) ya başvuru usulü veya içeriği yönünden reddedilmiş ve/veya incelenmemiştir.
Bu durum bireylerin ombudsmandan beklentileri ile ombudsmanın işlevi arasında büyük bir açık (gap) bulunduğunu açıkça göstermektedir.
İdarenin keyfi eylem ve işlemlerinin yaygın olduğu ülkemizde bireylerin başvuruların sadece %4.35’inin başvurucu lehe karara bağlanmış olması kurumun işlevini tartışmalı hale getirmektedir.
Gelinen noktada gerek başvurulara ilişkin yukarıda belirtilen istatistikler gerekse verilen kararların içeriği maalesef söz konusu kurumdan beklenen amacın elde edilemediğini göstermektedir.
Örneğin, suç işleyen belli bir kamu personeli hakkında idarenin disiplin soruşturması yapması talebiyle kuruma yapılan bir başvuruda kurum idarenin disiplin soruşturması açma konusunda takdir yetkisine sahip olduğu, idarenin disiplin soruşturmaya açmaya zorlanamayacağı şeklinde bir karar vermiştir. Oysa, kurumun varlık nedeni idareyi belli bir eylem veya işlemde bulunmaya zorlamak veya en azından tavsiyede bulunmak olup idarenin takdir yetkisine sahip olduğundan bahisle başvurunun reddedilmesi kurumun varlık nedeni ortadan kaldırdığı gibi idarenin keyfi eylem ve işlemlerine zemin hazırlamaktadır.
İdarenin takdir yetkisine sahip olduğu şüphesiz olmakla birlikte söz konusu yetkinin eşitlik ilkesine ve kamu yararına uygun şekilde kullanılmasının yargı denetimine ve her halükarda kamu denetçisinin incelemesine tabi olması gerekmektedir.
Ombudsmanla ilgili esas sorun sadece kararlarının tavsiye niteliğinde olması değil kuruma yapılan başvuruların incelenme usul ve esaslarında bulunmaktadır.
Sonuç;
Kamu denetçiliği kurumu idarenin keyfi eylem ve işlemlerini bağımsız ve tarafsız bir gözle incelemek amacıyla kurulmuş olmakla birlikte gelinen noktada kuruma yapılan başvurulara ilişkin karar istatistikleri ve kurumca verilen kararların içeriği kamu denetçiliği kurumunun vatandaşların beklentilerini karşılamaktan uzak bulunduğuna işaret etmektedir. Bu yönüyle ya kurumun başvurular yönünden daha işlevsel hale getirilmesi ya da kuruma tahsis edilen kaynaklar da (yaklaşık olarak yıllık 23 milyon TL tutarında bütçe) dikkate alınarak kurumun varlığının fayda-maliyet açısından gözden geçirilmesinde fayda bulunmaktadır.