Olursa olur, olmazsa olmaz mı?

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

İnan Demir / Finansinvest

Başlıktaki cümle bu hafta Türkiye piyasalarını takip etmiş herkesin malumu. Aslında sadece bu hafta değil, son IMF anlaşması Mayıs 2008'de sona erdiğinden beri Başbakan Erdoğan'ın ağzından bu ya da buna benzer yorumlar duyduk.

Zaten şimdiye kadar anlaşmanın imzalanmamış olması da genel olarak bu bakış açısından, yani hükümetin IMF anlaşmasını vazgeçilmez görmemesinden kaynaklanıyor. Peki gerçekten IMF anlaşması "olsa da olur, olmasa da olur" kategorisiden midir?

Bu soruya cevap vermek için daha gerilere gidip 2009 küçülme performansından başlayabilirim. Ama o kadar geriye gitmeye de gerek yok. Son birkaç haftaya dönüp bakmak yeterli.

Birlikte hatırlayalım, Aralık'ın son haftasında asgari ücret %9.7 oranında artırıldı. Bu oran OVP ve bütçeden öngörülen enflasyon oranı olan %5.4'ün neredeyse iki katı. Bunun hemen ardından 2009'un son işgününde manşet enflasyona katkısı toplam 1.5 yüzde puan olacak şekilde vergi artışları açıklandı.

Enflasyona ilişkin kötü haber akışı bunlarla sınırlı kalmadı. Yeni yılın ilk iş gününde açıklanan Aralık enflasyonu yıllık enflasyonun tam 1 puan yükselerek 2009'u %6.5'te kapattığını gösterdi. Sonra da Ocak'ın ilk haftasında emekli maaşlarına %7.6 ile %24 arasında değişen oranlarda zam yapıldı.

Üstelik bu haberler Hazine'nin çok yüklü bir itfa programıyla karşı karşıya olduğu bir sürecin hemen başında geldi. Ocak - Mart döneminde Hazine'nin 53.5 milyar TL'lik iç borç ödemesi yapması gerekiyor ve Hazine bu ödemeler karşılığında 54.5 milyar TL'lik iç borçlanma yapmayı planlıyor.

Gelmek istediğim nokta şu: Aralık sonlarından beri hem enflasyon hem mali disiplin açısından olumsuz bir haber akışı var. Üstelik bu haberler Hazine'nin yüklü borçlanma ihtiyacı olan bir dönemde geliyor. Bu gelişmelerin bono piyasasını çok olumsuz etkilemesini beklersiniz değil mi? Oysa gerçekleşme öyle değil. Aralık'ın son haftası başlarken %9.6 seviyelerinde olan gösterge faiz bu yazı yazılırken %8.5'lerden işlem görüyor .

Bu kadar "bono-negatif" habere rağmen faizin düşmesinin sebebi malum, IMF beklentisinin yeniden canlanmış olması. Açıkçası, IMF beklentileri olmasaydı bu haber akışıyla gösterge faizin çok rahatlıkla çift hanelere geri dönmesi, şimdiki seviyesinin yaklaşık 2 puan üzerinde seyretmesi beklenebilirdi. Son iki - üç hafta bu anlamda çok önemli bir test oldu. IMF anlaşmasının sadece bahsinin bile Hazine'nin borçlanma maliyetini 2 puan kadar düşürdüğünü gördük.

IMF anlaşmasının "olmasa da olur" kabilinden bir şey olmadığını anlatmak için başka örneğe gerek var mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017