Olumsuzlaşan küresel koşulların yansımaları!
Gelişen ekonomilerin ivmelenen bir şekilde durgunlaşmaya devam etmesi, küresel ekonomiyi sarsıyor ve beklentiler yolu ile günün kurtarılmasını zora sokuyor. Bu süreçte, güvensizliğin artması ve riskten kaçınma eğiliminin güçlenmesi belirleyici oluyor. Gelişmeler, geride bıraktığımız son üç yıldan çok daha zorlu bir dönemin bizi beklediğini düşündürüyor. Finansal piyasalarda yaşanan öncü dalgalanmalar ise, iyice ağırlaşmış ve çözümsüz kalmış sorunların sonuçları olarak karşımıza çıkıyor.
Amerikan dolarının diğer paralara karşı güçlenmesi, emtia fiyatlarının güçlenmesi, bilançoların hızlanan bir şekilde yıpranmaya başlaması ile sermaye piyasalarına ilişkin bakış açılarının olumsuzlaşması önemlidir; fakat bunlara sebep olan sorun ve dengesizlikler çok daha önemli ve belirleyici durumdadır. Sebepleri boş verip sonuçlar ile boğuşarak günü kurtarmak, giderek olanaksızlaşmaya başlamış gibi görünüyor. Küresel mal ve hizmet talebini, sürdürülebilir olmayan bir şekilde ve bir süre için arttırabilirsiniz; fakat ayakları yere basmayan bu yapaylığın, mevcut sorunları ağırlaştırmasını önleyemez ve uzunca bir süre aynı şekilde devam etmesini sağlayamazsınız. Günü kurtarmak adına işbirliği içinde bu yanlışı benimsemenin bedeli ise ödenemeyecek kadar ağır olabilir! Durur isem düşerim diyerek sorunu küçük iken çözmek yerine, herkesi aldatarak durumu olumsuzlaştırmanın nasıl bir gaflet olduğunu yaşayarak öğrenmek zorunda kalıyoruz.
Her türlü hesapsızlığa rağmen küresel talep daha fazla arttırılamıyor ve güçlü daralma sinyalleri gelmeye devam ediyor. Küresel mal ve hizmet arz potansiyeli ise belirgin bir şekilde büyümeye devam ediyor, ancak kapasite kullanımının gerilemesi ve nakit akışların bozulması önlenemiyor. Büyüyen dengesizlikler ve ağırlaşmış sorunlar, herkesi kendi başının çaresine bakmaya zorluyor. Sonuçta makroekonomik görünüm olumsuzlaştıkça, riskten kaçınma eğilimi dalgalı bir şekilde belirleyici oluyor. Sistemik risk algıları yeni rekorlara koşuyor. Durum böyle olunca başta gelişenler olmak üzere tüm ekonomilerin sarsılmasını ve küresel mali yapının edilgen hale gelerek yıpranmasını sürpriz saymamak gerekiyor.
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız küresel koşullar, doğal olarak Türkiye Ekonomisini de aşırıya kaçan oranda etkiliyor; muhtemelen böyle olmaya devam edecek. Türk Lirası dalgalı bir şekilde değer kaybedecek, finansman yetersizlikleri sebebi ile hem dış alemle olan iş hacmi daralacak ve hem de para politikası sıkılaşmak durumunda kaldığı için iç talep zayıflayacak. İşsizlik ve enflasyon artar iken ekonomi önce durgunlaşacak ve devamında daralmalar yaşamak durumunda kalacak. Böyle olmayacağı varsayımına göre verilen sözler tutulamadığı için sosyal ve siyasi dengeler çok zorlanacak! Kazanımlarını kaybetmek istemeyen ve azaltılamayacak kadar çok risk taşıyanların açgözlülüğü, herkesin durumunu çok olumsuz yönde etkileyecek! Yaşananlar konusundaki sebep sonuç ilişkilerini farklılaştırmaya çalışarak geniş kitleleri yönlendirmeye çalışmak, durumu düzeltemeyecek! Son açıklanan veriler, yukarıda özetlemeye çalıştığımız öngörüleri teyit ediyor! Bu yılın ikinci çeyrek dönemin ilişkin turizm gelirlerimiz belirgin bir şekilde gerilemiş ve böyle olmaya devam edecek gibi görünüyor. Temmuz ayı ihracat rakamı ise yüzde 13 oranında daralarak ilk yarıyıldaki olumsuz eğilimini korumaya devam etmiş. Türk Lirası değer kaybetmeye devam ettikçe faizler de buna paralel olarak yükseliyor; iç pazar durgunlaşırken sorunlu kredi hacmi artmaya devam ediyor. Gerek yılsonu ve gerek ise 2016 senesine ilişkin beklentiler olumsuzlaşmaya devam ediyor. Bu durumlara düşmemek adına, titiz ve seçici olamamanın bedelleri kapıyı zorluyor.
Pazartesi günü açıklanacak Temmuz ayı enflasyon rakamının beklenenden düşük veya yüksek çıkması ise önemsiz bir detay olmaktan öteye gidemeyecek. Fakat finansal piyasalar, kısa vadede kendi lehlerine döviz kurundaki eğilimi durdurmak veya geriletmek için muhtemelen her yolu denemeyi sürdürecek! Olumlu küresel koşullara aşırı oranda bağımlılaştığımız için, fırsatlar hızla erimeye ve tehlikeler büyümeye devam edecek!