Olumluya odaklanmak
Bugünkü yazımda, tarım sektöründe görülen bazı olumlu gelişmelere dikkat çekmeye çalışacağım.
Artık millet olarak, negatiften beslenme yerine pozitif gelişmeleri de fark ederek, daha yüksek bir moral ve motivasyonla, ülkemizi hak ettiği seviyelere getirmek zorundayız. Köşemin sınırlarının el verdiği ölçüde, kısa kısa, maddeler halinde, güncel bazı gelişmeleri sizlere sunmaya çalışacağım:
21,5 milyon ton buğday üretimi
Ulusal Hububat Konseyinin, 1 Ekim 2022-31 Mayıs 2023 buğday üretim dönemini kapsayan ikinci tahmin raporunda, rekoltenin, uzun yıllar ortalamasına (20 milyon ton) göre %7,5 artarak 21,5 milyon ton olarak gerçekleşebileceği değerlendirilmiştir.
Söz konusu raporda, “Buğday ekim alanının 2022-2023 üretim yılında 7,3 milyon hektar olduğu öngörülmektedir. Ekim alanlarındaki değişim, yağış miktar ve dağılımları ile verim üzerine etken lokal faktörler birlikte değerlendirildiğinde buğday rekoltesinin uzun yıllar ortalamasına göre; Marmara Bölgesinde aynı düzeyde kalacağı, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde %3’er, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde %7, İç Anadolu Bölgesinde %10, Doğu Anadolu Bölgesinde %12 ve Karadeniz Bölgesinde %20 artacağı öngörülmüştür.” denilmektedir. Yıllık buğday tüketimimizin 19 milyon ton olduğunu dikkate aldığımızda, bu sezonda 2,5 milyon ton kadar fazlamızın olacağını ifade edebiliriz.
Bu değerle yeterliliğimizin 113 civarında olabileceğini tahmin edebiliriz (100 tam yeterlilik anlamına geliyor). Buna rağmen elbette ki ithalatımız olacak. Çünkü dahilde işleme rejimi gereği bunu yapmak durumundayız. Bir başka deyişle, aldığımız ham buğdayı işleyerek katma değer sağlıyor ve ihraç ediyoruz. Bunun sonucu olarak dünya un ihracatından ülke olarak birinci sıradayız. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonuna göre 2022 yılında 1 milyar 158 milyon dolar ihracat geliri elde edildi (DHA).
Bulgur, makarna ve bisküvi gibi diğer ürünleri de buna eklediğinizde buğdayda kendine yeterliliğin ötesinde güçlü bir tarıma dayalı sanayiden bahsedebiliriz. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Başkanı Aykut Göymen’in Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklama bir başka olumlu gelişme: "Türkiye buğdayda kendine yeten bir ülke.
Biz yerli piyasaya ithal ettiğimiz buğdaydan makarna üretmedik, hep iç pazardan alırız. Türkiye makarna ihracatında ikinci ve şu anda rekora doğru koşuyor. Bu rekora koşarken çiftçimizin ürettiği ürün iç piyasayı karşılıyor, dışarıyı karşılamadığı için bir kısmını ithal ediyoruz. Bu yıl inşallah kendi buğdayımızla ihracatın tamamını yapmanın mutluluğunu yaşayacağız."
Üretim planlaması hayata geçiyor
Tarım ve Orman Bakanlığı, kamuoyunda çokça tartışılan üretim planlaması konusunda yapılan kanun değişikliğini uygulamaya koymak için harekete geçti. Bunun için yönetmelik taslakları hazırlanmaya ve paydaşların görüşlerine sunulmaya başlandı.
Buna göre en somut adım, “Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulunun oluşturulacak olması. Bu kurulun, il ve ilçeler düzeyinde de yapılanması olacak. Üretim planlaması konusunda neredeyse tüm kesimlerin hem fikir olduğu bir dönemde, artık bunu en iyi şekilde gerçekleştirmenin zamanı. TUCSAP ve Kırsal Kalkınma Yatırımları Bilgi teknolojileri kullanarak, sürdürülebilir üretimde, yerli çözümlerle, toprak ve su kaynaklarının en uygun kullanımını sağlamak amacıyla “Türkiye İklim Akıllı ve Rekabetçi Tarımsal Büyüme Projesi” (TUCSAP) hayata geçiriliyor.
Üretimde planlamasını, tarım arazileri ve çevrenin korunmasını hedefleyen proje, Dünya Bankası ile ortaklaşa yürütülecek. Yıllardır desteklerin altyapıya yönelik yapılması gerektiğini ısrarlar söyledik. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi kapsamında projelere 1 milyar 222 milyon TL hibe desteği veriliyor.
Vahşi sulamadan vazgeçilmesi, su tasarrufu açısından çok önemli. Tarımsal sulamalar, ülkemizde su tüketiminin yaklaşık olarak %70’ini oluşturuyor. Bu desteklemelerde, modern basınçlı bireysel sulama sistemleri, 750 milyon TL ile aslan payına sahip.