Olumlu düşünmek yetmiyor

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Ramazan Bayramı öncesinde iyimserliği güçlendirmeye oynayan finansal piyasalarımızın evdeki hesabı küresel çarşıya uymadı: kurumsal yapı ve yatırımcılar pozisyonları lehine inatlaşmak veya gerçekleri kabullenmek arasında bocalayan bir açmaza düşmekten kurtulamadılar. Dış piyasa gelişmelerinin onları destekleyen çizgide olamaması hem kafa karışıklığını arttırdı, hem de beklentileri olumsuzlaştırarak belirsizliği tırmandırdı. Piyasa eğilimleri risk taşıyanların istemediği yönde değişirken fiyat oynaklığı arttı, tehlike sinyallerini görmezden gelmenin bedeli orantısız bir şekilde ağırlaşmaya başladı. ABD Ekonomine ilişkin veriler ile Arjantin kökenli haberler bu sonuçta ekili oldu: özellikle kırılgan olarak bilinen gelişmekte olan ekonomiler için çok sıkıntılı bir dönemin kapısı aralandı. 

Son açıklanan büyüme ve istihdam verileri dolar faizlerine ilişkin beklentileri farklılaştırarak küresel risk alma isteğini gerileme yönünde dalgalandırmaya başladı: dolar tüm paralara karşı güçlenir iken menkul veya gayrimenkul şeklindeki varlık değerleri kısmen geriledi. Geride bıraktığımız hafta sonunda durumun hızla kötüleşmesini önlemek üzere, gerçekleri tümü ile görmezden gelmeye ve günü kurtarmaya çalışan bir yapaylık devreye sokuldu. Tansiyonu yüksek düzeyini koruyan jeopolitik gelişmeler ile gelişmekte olan ekonomiler üzerindeki gölgeyi büyüten Arjantin etkisi fiyatlamalarda pek hesaba katılmadı. Bu tuhafl ık ABD tarım dışı İstihdam verisinin beklenenden düşük çıktığı gerekçesi ile geçiştirilmeye çalışıldı. 

Arjantin’e ilişin temerrüt tartışmalarını ise her şeyden bağımsız olarak değil, içinde bulunduğumuz koşulları dikkate alarak değerlendirmek gerekiyor. Türünün ilk ör neği olan 2002 tarihli borç yapılandırmasında, aradan tam 12 yıl geçtikten yaşanan olumsuzluğun yaratabileceği sıkıntılar piyasaların fiyatlayabileceği türden olmayabilir. Küresel ölçekte faizlerin yakında yükselmeye başlayacağı ve buna bağlı olarak riskten kaçınma eğiliminin güçleneceği bir dönemden geçtiğimizi dikkate alır isek tehlikenin boyutunu daha iyi anlayabiliriz. On iki sene önce söz konusu ülkenin düştüğü durum ve devamında yaşadıkları, gelişmekte olan ekonomiler ile onların riskini taşımakta olanlar açısından özel bir önem taşıyor. Bu aşamadan sonra özellikle gelişmekte olan ülke tahvillerine yönelik ilginin belirgin bir şekilde azalması kimseyi şaşırtmamalı! Aynı kaderi yaşayacak olanların hiçbiri Arjantin kadar şanslı olamayabilir! Burada kabaca ifade etmeye çalıştığımız tehlikenin algılanmasını önleme yönlü çabaların, kısa vadeden öteye başarı şansının olmadığını da bilmek gerekiyor. Belki de çok geç gelen mahkeme kararının siyasi yönü ve bazı kesimler için işaret fişeği anlamı taşıyor olabileceği de dikkate alınmalı! 

Küresel ve jeopolitik gelişmeler, içeriye ilişin her tür gelişme ve açıklamayı ikinci plana itiyor, önemsizleştiriyor. Aksini yaparak rahat uyumaya çalışmak kendini veya içerideki ötekileri aldatmaya çalışmak dışında bir anlam taşımıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar