Olgun takım performansı
Beşiktaş, sezon başından bu yana belki de ilk defa olgun bir takım gibi oynadığı maçı Trabzon’da 2-0 kazandı ve şampiyonluk yarışındaki iddiasını devam ettirdi. Bugün Türkiye’de futbolu yakından takip eden herhangi bir futbolsevere Beşiktaş’ı sorduğunuzda alacağınız yanıt muhtemelen “delidolu” ya da buna yakın bir tanımlama çevresinde şekillenecektir. İşin aslı, siyah-beyazlılar bu yıl bazı maçlarda hayal kırıklığı yaşarlarken (en çarpıcı örneklerinden birisi Brugge rövanşıdır) bu fren tutmayan oyun yapısının dezavantajlarını yaşamışlardı. Zaten Beşiktaş’ın oyun içi aktif dinlenmeye geçip, pas oyunundan efektif çıkarak rakibi cezalandırabilme gibi bir meziyeti olsa bugün muhtemelen şampiyonun adı çoktan konmuş olacaktı. Bu bakımdan Bilic’in de maç sonunda değindiği bu olgun oyun, siyah-beyazlıların bir kademe daha yukarıda bir takım olabilmeleri için önemli.
Maç başına dönersek, iki teknik adamın yıldız golcülerini yanlarında oturtmasıyla maçın analizi ilk düdükten de önce yapılmaya başlandı. Beşiktaş’ta sıkışan yabancı kontenjanı Demba Ba’yı kulübede oturturken, Trabzonspor’da Ersun Yanal’ın hızlı hücum düşüncesi faturanın Cardozo’ya çıkmasına neden oldu. Bu yıl büyük maçlarda görüldüğü üzere hızlı hücum stratejisinde Cardozo’dan verim almak çok kolay değil. Bu sebeple gerek Ersun Yanal’ın gerekse de Slaven Bilic’in oyuncu tercihlerini normal karşıladım. Cüneyt Çakır’ın ilk düdüğüyle birlikte sanıyorum ekranları başındaki tüm futbolseverler “keçiboynuzu misali” bir karşılaşma izlemekten korktular. Doğrusunu söylemek gerekirse, ilk devre itibariyle biraz da öyle oldu. Her iki takım da top rakipteyken hep birlikte topun arkasına geçip yarı sahalarını parselliyorlar ve hiç açık alan vermemecesine sıkı bir savunma uyguluyorlardı. Bu nedenle topa sahip olan takım çoğunlukla geriye ve yana oynamak durumunda kaldı. Elbette tüm bu temkinli stratejiler de karşılıklı set hücumları izlememize yol açtı. Duran toplar ve bireysel hatalar dışında takımların gol bulması çok zor görünürken, şans iki takıma da birer kez güldü. Bir duran topta Sivok’un kafası ve Opare’nin bireysel hatasında Özer’in dışarı attığı top, ilk 45 dakikada nabızların yükseldiği iki andı. Zaten bu iki pozisyon dışında da maçta izlenmeye değer pek bir şey yoktu. İkinci devrede ilk inisiyatif kullanan Slaven Bilic oldu. Opare-Demba Ba değişikliği ile Olcay sağ beke, Mustafa Pektemek sol açığa geçti. Tüm bunlardan önemlisi, Uğur – Aykut tandemi ve önlerindeki Medjani tamamen oyunun savunma yönüne odaklandılar. 58’de üç başarılı pasta Trabzonspor kalesine akan Beşiktaş, Gökhan Töre ile Demba Ba’nın bilinen hücum paylaşımlarından birinde kaleci Hakan Arıkan’ı geçti ve skor üstünlüğünü ele aldı. Açıkçası bu dakikadan sonra hem Trabzonspor takımının hem de teknik heyetinin biraz dağıldığını düşünüyorum. Ek olarak, son 15 dakikada bordo-mavililerin fizik olarak da çöktüğü dikkatlerden kaçmadı. Öyle ki, sanki Beşiktaş maçın 80. dakikasını oynarken Trabzonspor bir başka maçta 120 dakikayı devirmiş gibiydi. Bu bölümde siyah-beyazlıların eline, bilinçsizce yüklenen rakiplerini cezalandırabilmek için net fırsatlar da geçti ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi Beşiktaş, bu özellikten biraz yoksun. Son anlarda Mustafa Pektemek’in kaydettiği ve santrası dahi yapılmayan gol ise Trabzonspor’un tamamen maçı bıraktığı bir anda geldi. İkinci yarının geneliyle ilgili bir tespit yapacak olursak, Ersun Yanal’ın oyuna müdahalelerinde yetersiz kaldığı söylenebilir. Ancak hafta arası bu maçı analiz ettiğimiz yazımızda da belirttiğimiz gibi Trabzonspor’un temel problemi savunma ile orta alan arasında köprü olabilecek oyuncu yokluğu. Bilhassa da Constant takım dışı kalmışken. Zaten Beşiktaş’ta yıldızlaşan futbolculara baktığınızda Sosa ve Tolgay’ın isimlerini görüyorsunuz ki, bu futbolcular mevki itibariyle Trabzonspor’un bahsettiğimiz problemli bölgesini kullanan oyuncular.
29. HAFTANIN GÖRÜNÜMÜ
İ.Başakşehir-Eskişehir
Galip çıkmadı- Fatih Terim Stadı’nda oynanan mücadele 1-1 sona erdi ve UEFA Avrupa Ligi’ne katılma yarışı veren Abdullah Avcı’nın öğrencileri kritik bir puan kaybı yaşadı. Eskişehirspor 49. dakikada Funes Mori ile öne geçerken, Başakşehir bu gole, 55. dakikada Doka ile cevap verdi. Kalan dakikalarda iki takım da yakaladığı pozisyonları gol çeviremezken, mücadele 1-1 sona erdi. Bu sonucun ardından Başakşehir 48 puanda kaldı, Eskişehirspor ise 32 puana yükseldi. Spor Toto Süper Lig’in 30. haftasında Başakşehir deplasmanda Balıkesirspor ile karşılaşacak. Eskişehirspor ise evinde Kasımpaşa’yı konuk edecek.
Mersin İ.Y- Torku Konyaspor
İş ilk yarıda bitti- Mersin Arena’da oynanan ve hakem Koray Gençerler’in düdük çaldığı maç, 3-1 ev sahibi ekibin galibiyetiyle sonuçlandı. Rıza Çalımbay’ın takımına galibiyeti getiren goller; 4. dakikada Welliton’dan, 9. dakikada Prejuce Nakoulma’dan ve 17. dakikada Gökçek Vederson’dan gelirken, Torku Konyaspor’un tek sayısını Dimitar Rangelov kaydetti. Bu sonucun ardından Mersin İdman Yurdu 42 puana çıkarken Torku Konyaspor 38 puanda kaldı. Ligin 30. haftasında Mersin İdman Yurdu deplasmanda Kayseri Erciyesspor ile karşılaşacak. Torku Konyaspor ise Galatasaray deplasmanına gidecek.
Krd. Karabük -Çaykur Rize
Kritik galibiyet- Süper Toto Süper Lig’in 29. haftasında oynanan ve alt sıraları yakından ilgilendiren maçta Kardemir Karabükspor sahasında Çaykur Rizespor’u 2-0 yenerek kümede kalma yolunda kritik bir galibiyete imza attı. Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadyumu’nda oynanan karşılaşmanın ilk yarısı golsüz sona erdi. İkinci yarı ilk yarıya nazaran daha hareketli idi. 63. dakikada Ahmet İlhan ile 1-0 öne geçen ev sahibi, 87’de Erkan Kaş’ın kaydettiği golle skoru belirledi. Konuk ekip 78. dakikada Obraniak ile bir penaltı vuruşundan yararlanamadı. Bu sonucun ardından Karabükspor 24 puana yükseldi. Rizespor ise 28 puanda kaldı. 30.haftada Karabükspor Bursaspor ile Rizespor ise Trabzonspor ile oynayacak.
Kasımpaşa-Bursa
5 attı 3 aldı- Süper Lig’in 29. haftasında Kasımpaşa evinde Bursaspor’u 5-3 mağlup etti. Mücadelede ilk gol 3. dakikada Scarione’den geldi. Konuk Bursaspor 9. dakikada Bakambu ile skoru eşitledi: 1-1. Kasımpaşa 18’de İlhan Eker ile 2-1 öne geçti. Ardından Volkan Şen 32. dakikada ilk yarının sonucunu belirleyen golü attı. İkinci yarının 51. dakikasında Castro takımını yeniden öne geçirdi: 3-2. 57’de Volkan Şen skoru yeniden eşitledi: 3-3. 71’de Malki ile yeniden öne geçen Kasımpaşa’da sonucu belirleyen gol 87. dakikada Eren Derdiyok’un ayağından geldi: 5-3. Bu sonuçla ev sahibi Kasımpaşa puanını 35’e yükseltirken konuk Bursaspor 47 puanda kaldı. 30.haftada Kasımpaşa Eskişehirspor ile Bursaspor ise Karabükspor ile oynayacak.
Gaziantep-Gençlerbirliği
Gençler geç açıldı- Kamil Ocak Stadı'nda oynanan maçı deplasman ekibi 3-0 kazanmayı bildi. İlk yarısı golsüz geçen maçta Gençlerbirliği’nin golleri 61’de Mervan Çelik, 68’de Alexandr Hleb ve 76’da Bogdan Stancu’dan geldi. Ev sahibi, maç boyunca yakaladığı müsait fırsatları değerlendiremezken bir pozisyonda da direğe takıldı. Alınan bu sonucun ardından Gaziantepspor 35 puanda kalırken Gençlerbirliği puanını 39’a çıkardı. Ligde gelecek hafta Gençlerbirliği sahasında Akhisar Belediyespor’la karşılaşacak. Gaziantepspor ise deplasmanda Beşiktaş’ın konuğu olacak.
HAFTANIN TAKIMI: Beşiktaş
HAFTANIN İNCİSİ: “Oyuncularım davaya sahip çıkıyor.” Önder ÖZEN
KARE AS:
Mustafa El Kabir (Gençlerbirliği)
Tunay Torun (Kasımpaşa)
Gökçek Vederson (Mersin İ.Y.)
Diego Ribas (Fenerbahçe)
GOL KRALLIĞI:
18 Gol – Jose Fernandao (Bursaspor)
17 Gol – Demba Ba (Beşiktaş)
15 Gol – Oscar Cardozo (Trabzonspor)
14 Gol – Burak Yılmaz (Galatasaray)
13 Gol – Moussa Sow (Fenerbahçe)
12 Gol – Aatif Chahechouhe (M.Sivasspor)
TEKNİK ANALİZ
(Fenerbahçe – Balıkesirspor)
Rehavet ve kâbus
Şampiyonluk adaylarından Fenerbahçe, sahasında ağırladığı Balıkesirspor karşısına “Nasıl olsa kazanırım” havasında çıkınca hiç de beklemediği bir ilk yarı oynadı. Her ne kadar İsmail Kartal’ın sahaya sürdüğü on bir takım savunması anlamında problemli gözükse de bu durum Fenerbahçe’nin Balıkesirspor’dan 45 dakikada 3 gol yemesini açıklamaya yetmiyor. Gerek Volkan’ın kişisel hataları gerekse de orta alan ve savunma oyuncularının takım disiplinindeki gevşeklikleri, sarı-lacivertlilerin maçın bir bölümünde korkulu rüya görmelerine yol açtı. 3-3 biten ilk yarının ardından Selçuk ile orta sahayı takviye eden İsmail Kartal, dördüncü golden sonra da daha temkinli bir oyun anlayışına geçiş yaptı. Aslına bakarsanız, hata kabul etmeyen haftalara geldiğimiz şu günlerde Fenerbahçe’nin başına gelenler futbolumuzun geneli açısından da ders niteliği taşıyordu.