Olduvia Teorisi ve Elektrik

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

İlk okunduğundan Malthusian bir teori gibi duruyor olmasına rağmen detaylarına

baktığımızda makul bir bakış açısı olarak görünüyor.  Hafta içinde yaşanan elektrik kısıntısı aklıma bu teoriyi getirdiği için ana hatları ile paylaşmak istiyorum. Teori elbette yoğun bir şekilde eleştiri de alıyor. Özellikle 2008’den sonra tam tutmayan  beklentileri nedeni ile. Olduvai Teorisinin temeli 4 önermeye dayanıyor:
1- Global enerji üretiminin hızla ve katlanarak süren büyümesi 1970 yılında sona erdi.
2- Ortalama “E” (yani global enerji üretiminin nüfusa oranı) 1979’dan 2008’e kadar büyüme göstermeyecek.
3- 2008’den sonra E’de görülecek olan değişim negatife dönecek.
4- Global nüfus E’ye paralel olarak hareket edecek.

Teorinin temelinde enerji kaynaklarında görülen büyümenin artık yavaşladığı ve nüfusa
oranla gerilediği savunuluyor. Ancak teorinin üzerinde durduğu enerji kaynağı geleneksel
bakış açısında olduğu gibi petrol değil elektrik enerjisi. Yani 2007 yılında fiyatların 200 dolara gideceği iddiasında olduğu gibi petrolün tükeniyor olması senaryosu üzerine kurulu bir teori değil. Global enerji üretimi 1700-1909 arasında yüzde 4.6, 1909-1930 arasında yüzde 1.2, 1930-1945 döneminde yüzde 1.5 artmış. 1945-1970 aralığında yüzde 5.5, 1970-1979 döneminde ise yüzde 3.5 artış görünüyor. Ancak 1979-2003 aralığında yüzde 1.5’a gerilemiş. Bu ilk önermenin doğrulaması olarak gösteriliyor. İkinci önermeden bahsettiğimiz global enerji üretimi nüfus oranı E ise 1700-1909 döneminde yüzde 3.9, 1909-30’da yüzde 1.4, 1930-45’de yüzde 0.5 , 1945-70 döneminde yüzde 3.7 , 1970-79 aralığında yüzde 1.7, 2003’e kadar olan dönemde ise yüzde 0 olarak değişim göstermiş. Yani şu anda plato olarak tabir edilen dönemde olduğumuz savunuluyor. Eleştirilerden biri ise bu noktada devreye giriyor.2006 yılında kişi başına enerji tüketimi 12.12 boe/c/yıl ile teorinin zirve gördüğü 1979 yılı seviyesi olan 11.15 boe/c/yılı aştı. Savunmalardan biri bu artışın Çin kaynaklı olduğu endüstriyel ülkelerde ise başta verimlilik olmak üzer bazı gelişmeler nedeni ile oranın düştüğü üzerine kurulu.  Uluslararası Enerji Kurumunun verilerinde göre (IEA,2004 Olduvia yeni bir teori değil malum) 2003-2030 döneminde global enerji yatırımlarının miktarı 15.32 trilyon dolar seviyesinde olmalı. Kömür için 0.29T, Petrol için 2.69T, Gaz için 2.69T ve elektrik için 9.66T. Gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerin bu yatırımları yapamaması sonucunda endüstriyel aktivitenin yavaşlayacağı, işsizlik ve gıda sorununun artacağı da teorinin ön görülerinden.  Bu teoriden ayrı olarak Northwestern Üniversitesi profesörlerinden Robert Gordon geçtiğimiz yıllarda paylaştığı detaylı bir çalışmada insanoğlunun yaşam çizgisinde endüstriyel devrim sonrası görülen hızlı büyümenin değil 18. Yüz yıl öncesinde görülen durağın veya sıfır büyümenin normal olduğunu ve bundan sonra da geride bıraktığımız 200 yılda görülen büyümelere asla ulaşamayacağımızı savunuyor. Bu da belki bir başka yazıya konu olur. Şimdilik moralimizi bozmayalım, ne de olsan FED Haziran ayında faiz arttıramayacakmış. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019