Öldürmeyen yara güçlendirir...
Başarısız darbe girişiminin ardından yaralarımızı sarıyoruz. Yaşananlar inanılır gibi değil. Ordunun içine sızmış bir grup terörist – asker demeye dilim varmıyor- 21. yüzyılda yönetime el koymaya çalıştı.
Türkiye’nin demokrasi alanında kaydettiği aşamaya rağmen yapılan girişimin başarılı olma ihtimali yoktu. Yaklaşan askeri şurada bertaraf edileceğini anlayan paralel yapıya mensup bir grup cinnet hali içerisinde bir intihar saldırısı düzenledi.
Yapılanların rasyonel bir açıklaması olamaz. Yüzlerce yayın kuruluşunun faaliyette olduğu bir ortamda devlet televizyonu TRT’yi basıp silah zoruyla bildiri yayınlatmak rahmetli Levent Kırca’nın parodilerinin kötü bir taklidi gibi.
Trafiğin en yoğun olduğu Cuma günü İstanbul’da köprülerin kapatılması, milletin meclisinin bombalanması, Cumhurbaşkanı’nı öldürme girişimi cinnet hali dışında nasıl açıklanabilir?
Her şerde bir hayır vardır. Başarısız darbe girişimin getirdiği hayır Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkması oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CNN televizyonuna bağlanarak darbe girişiminde bulunanlara meydan okuması ve halkı demokrasiye sahip çıkmaya çağırması olayların akışını değiştirdi.
Sokaklara çıkan millet, tanklar karşısında göğsünü siper ederek bir demokrasi destanı yazdı. Halkın karşısında tutunamayan darbeciler etkisiz hale getirilip, polise teslim edildi. Yüz altmış vatan evladımızı katledenler en ağır şekilde cezalandırılacaklar. Bundan sonra ne olacak? Başarılı şekilde geri püskürtülen darbe girişimi sonrasında hayat kademeli olarak normale dönecek. Türkiye ekonomisi gezi parkı ve 17 – 25 Aralık olaylarının olduğu yıllarda %3-4 civarında büyüyerek dışsal şoklara karşı ne kadar dirençli olduğunu gösterdi. Bu defa da durum farklı olmayacaktır.
Piyasa etkisi ne olacak? Bayram öncesi Atatürk Havalimanına yapılan hain saldırı gibi Cuma gecesi yapılan darbe girişimi Türkiye’nin risk priminde geçici bir artışa yol açabilir. Ancak gerek darbe girişiminin başarısız olması gerekse ekonomi yönetiminin olası bir panik ortamına karşı gereken önlemleri almış olması satış baskısını hafifletecektir.
Bu konuda ilk adım Merkez Bankası’ndan geldi. Merkez Bankası bankalara gerekli Türk lirası likiditeyi limitsiz olarak sağlayacağını açıkladı. Bankaların döviz deposu almak üzere kullanabilecekleri 50 milyar dolarındaki mevcut imkanları gerekirse artırılacak ve kullanım şartları iyileştirilecek.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek hafta sonu yabancı yatırımcılarla konuyla ilgili bir tele-konferans yaptı. Pazartesi günü piyasalar açılmadan önce yerleşik yatırımcıların da bilgilendirilmesi hedefl eniyor.
Türkiye piyasaları kapalı olduğu için darbe girişiminin etkisini Cuma gecesi Londra’da işlem gören Türk lirasında gördük. ABD doları Türk lirasına karşı %5’ten fazla yükselerek 2,88 seviyesinden 3,05’in üzerine çıktı.
Pazartesi günü borsada ve tahvil piyasasında çok sınırlı bir satış görebiliriz. Türk lirası ise kaybının büyük kısmını geri alacak ve 2,90 – 2,95 aralığına dönecektir. İlk panik satışlardan sonra piyasanın normale dönmesini ve küresel risk iştahındaki iyileşmeye paralel yukarı yönünü sürdürmesini bekliyoruz.
Son söz: Öldürmeyen yara güçlendirir. Türkiye ekonomisi ve piyasalar bu kavgadan güçlenerek çıkacaktır.