Olası senaryo
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
2009'un başından bu yana küresel reflasyon çabalarıyla diplerden toparlanan ekonomiler ve yükselme trendinde olan hisse senedi ve emtia piyasaları şeklinde özetleyebileceğimiz büyük resimde henüz önemli bir değişiklik olmadığını düşünüyoruz. Yükseliş trendini sekteye uğratabilecek çeşitli risklerin artmaya başlamasının yanında trendin değiştiğini söylemek için erken olduğunu düşünmeye devam ediyoruz.
Bunun yanında ciddi yükselişler yaşamış olan çoğu "riskli varlıklar" diye de tabir edilen hisse senedi ve emtia piyasalarındaki yükselişin hız kesmiş olmasının son derece doğal olduğunu düşünüyoruz.
Yapı Kredi Yatırım olarak, Avrupa'daki borç sorunlarına 2009 sonlarında dikkat çekmeye başlamıştık, dolayısıyla konuyu oldukça önemsiyoruz. Bu bağlamda, uluslararası piyasalarda yaşananların ekonomi üzerindeki etkilerinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün henüz var olmayan ama küresel çapta finansmanın daha ciddi bir sekteye uğraması halinde büyük bir soruna dönüşebilecek büyüme dinamiklerinin gelişiminin borç sorunları açısından oldukça önemli olduğu görüşündeyiz.
Türkiye'nin ise, özellikle güçlü bankacılık sektörü, hane halkı ve kamu borçluluk oranlarının düşük olması sayesinde, olumsuz senaryoda bile pozitif ayrışabileceğini düşünüyoruz.
2011'in ilk çeyreğinde , Avrupa ülkelerine spekülatif saldırıların yoğunlaşacağını ve zayıf halkalardan başlayarak yayılabileceğini düşünüyoruz. Bu saldırıların İspanya'ya ulaştığında ise kalın bir çizgi çekilerek başta Almanya tarafından önlenebileceğini belirtebiliriz. Fakat siyasi sebeplerden ötürü, Almanya'nın yardım kararını almadan önce durumun daha da ciddileşmesini beklemesinin en olası senaryo olduğunu söyleyebiliriz.
Yurtiçi tarafında ise Aralık enflasyon verilerinin beklenenden iyi geldiğini belirtmekte fayda var. Bunun ana sebebi olarak gıda fiyatlarının yüzde 2,7 gerilemesini gösterebiliriz. Yıllık gıda enflasyonu da ciddi gerileyerek, yılı yüzde 7 seviyesinde kapattı. TÜFE, 2010 yılını yüzde 6,4'lük artışla kapatırken, hedeflenen yüzde 6,5'lik artışın da altında kaldı.
Manşet TÜFE'de yıllık bazdaki belirgin düşüşe karşın, bazı çekirdek enflasyon göstergelerinde yıllık bazda sınırlı artışların yaşandığını da belirtmemiz gerekiyor. Örneğin, Merkez Bankası'nın en fazla önem verdiği çekirdek fiyat göstergesindeki ( I ), (gıda, alkollü içecekler, tütün, altın hariç) yıllık artışı önceki ay yüzde 2,5'lik rekor düşük değerinden yüzde 3,0'e yükseldi.
Bunun yanında, baz etkisi ile enflasyonun önümüzdeki iki ayda da gerilemeye devam etmesini bekliyoruz ve yüzde 4-5 civarına kadar gerileyebileceğini düşünüyoruz. Yıllık enflasyondaki sert düşüşün Merkez Bankası'nın elini rahatlatacağına inanıyoruz.