Olağanüstü

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Gündem 15 Temmuz’daki darbe girişimi ve sonrasında oluşan konular ile dolu iken, başka bir konu seçip, gündemi değiştirmeye çalışmayı başaramadım maalesef. Hiç siyaset yapmaksızın, olup bitene bir göz atmak ve asıl Sayın Cumhurbaşkanı tarafından üç ay süre için ilan edilen “Olağanüstü” kavramını irdelemek istedim bu günkü yazımda. 16 Temmuz sabahına karşı Türkiye’deki bir yabancı şirketin genel müdürü olan arkadaşım bana bir mesaj yollamış ve “Hakan, bir gecede ne kadar çok şey değişebiliyor, değil mi?” demişti. Aslında bu mesajı panik ve endişe içeriyor idi. Nasıl bir cevap yazmalıyım bilemedim, sadece her şey çok güzel olacak demekle yetindim. Aslında daha çok temennimi iletmiş oldum kendisine, hepimizin arzusu da bu değil mi zaten; daha iyi ve daha huzurlu bir yaşam.

Dünyada 7.2 milyar civarı insanın yaşadığı bilinir. Bunun takribi 1 milyarı daha kaliteli ve refah seviyesi yüksek bir hayat sürerken, geri kalan 6 milyarın üzerindeki insanların ise hep mutluluk ve bolluk seviyelerini yükseltme çabası devam eder. Ve yine genel teamül, bu 1 milyar insan kendi yaşam seviyelerini aşağı çekmeme uğruna, dünyanın düzenine müdahil olur ve koşulların kendi lehlerine gelişmesi için de dengeler ile oynarlar. Aslında bugün dünya üzerinde yer alan pek çok karışıklığın da altında bu gerçeğin yattığını çoğu zaman biliriz, ama üzerine pek de konuşmayız. Bu konuyu ülkemizdeki durumlara mal etmek için belirtmedim, ancak pek çok iç savaş ve huzursuzlukta etken olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu süreçte üç ay boyunca Olağanüstü Hal ilan edildiği, çarşamba günü saat 23:15 sıralarında Cumhurbaşkanı’mız tarafından açıklandı. Kısa bir süre önce yaşanılan terör olaylarının ardından Fransa’nın da ilan ettiği Olağanüstü Hal’in neleri içerdiğine kısaca bir göz atalım. 

Sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak, belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmalarını ve toplanmalarını, araçların seyirlerini yasaklamak, kişilerin; üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlarına el koymak, olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti koymak, gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılmasını, çoğaltılmasını, yayımlanmasını ve dağıtılmasını, bunlardan olağanüstü hal bölgesi dışında basılmış veya çoğaltılmış olanların bölgeye sokulmasını ve dağıtılmasını yasaklamak veya izne bağlamak; söz, yazı, resmi, film, plak, ses ve görüntü bantlarını ve sesle yapılan her türlü yayımı denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamak, hassasiyet taşıyan kamuya veya kişilere ait kuruluşlara ve bankalara, kendi iç güvenliklerini sağlamak için özel koruma tedbirleri aldırmak veya bunların artırılmasını istemek, her tür sahne oyunlarını ve gösterilen filmleri denetlemek, gerektiğinde durdurmak veya yasaklamak, ruhsatlı da olsa her nevi silah ve mermilerin taşınmasını veya naklini yasaklamak, yine her türlü cephaneler, bombalar, patlayıcı maddelerin bulundurulmasını, hazırlanmasını, yapılmasını veya naklini izne bağlamak veya yasaklamak, kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişi ve toplulukların bölgeye girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak, bölge dahilinde güvenliklerinin sağlanması gerekli görülen tesis veya teşekküllerin bulunduğu alanlara giriş ve çıkışı düzenlemek, kapalı ve açık yerlerde yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamak, ertelemek, izne bağlamak; işçinin isteği, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller, sağlık sebepleri, normal emeklilik ve belirli süresinin bitişi nedeniyle hizmet aktinin sona ermesi veya feshi dışında kalan hallerde işçi çıkartmalarını işverenin de durumunu dikkate alarak üç aylık bir süreyi aşmamak kaydıyla izne bağlamak veya ertelemek, dernek faaliyetlerini; her dernek hakkında ayrı karar almak ve üç ayı geçmemek kaydıyla durdurmak.

Üç aylığına da olsa hayatımıza yeni bir düzen geldiği muhakkak. Ülkemiz ve insanımız tartışmasız en güzel şeyleri hak eden, kuvvetli ve dirayetli bir topluluk, umuyorum ki en kısa sürede bunları da aşacak ve yine huzuru yakalayabileceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar