Okur-yazar olmayan işçiye imzalatılan ibraname
Av. Cihan AVCI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 15.03.2005 tarih ve 2004/17069 E. ve 2005/6989 K. sayılı ilamında okur yazar olmayan işçiye imzalatılan ibranamenin geçerliliğini tartışmıştır. Yargıtay incelediğimiz kararında okur-yazar olmayan kişiden alınan ibranamelerin sıhhatinin ve geçerliliğinin ne şekilde tespit edileceğini, mahkemelerin böyle bir durumda hangi yolları takip etmesi gerektiğini detaylı olarak göstermiştir. Uygulamada işçilerden alınan ibranamelerin mahkemeler önünde alacağın ödendiğini ispatlaması bazen sağlanamamaktadır. Mahkemeler, ibranamenin serbest irade ile verilmediğinden veya içeriği bilinmeden imzalanmasından ötürü bu ibranameleri geçersiz sayabilmektedirler. Gelinen noktada bir çok suiistimale açık bir durum söz konusudur. İş akitlerinin sonunda her türlü hak ve alacağını alıp, ibraname veren işçiler, aslında özgür iradeleri ile verdikleri ibranameleri inkar yoluna gitmektedir. Bu da işverenlerin aynı alacağı iki defa ödemesine sebep olmaktadır.
İncelememize konu kararda davacı kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme talebi kısmen hüküm altına almıştır. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay davalı yanın temyiz talebi üzerine dosyayı incelemiş ve yerel mahkeme kararını bozmuştur. Yargıtay öncelikle uyuşmazlığın hangi noktada belirginleştiğini ortaya koymuştur. Buna göre uyuşmazlık; dosya içinde bulunan 21.4.2003 tarihli ibranamenin geçerli olup olmadığına ilişkindir. Davacının imzasını taşıyan söz konusu ibranamede, davaya konu olan fazla çalışma ve bayram tatil ücretleri ile yıllık izin ücretinin ödenmiş olduğu açıklanmıştır. Davacı işçinin okur-yazar olmadığı ve neye imza attığını bilemeyecek durumda olduğu ileri sürülmüştür. Nitekim, avukata vekaletname verildiği sırada noter işleminde davacıya düzenlenen vekaletname okunmuş ve davacı da parmak basmıştır. Yargıtay; bu durumda ibranamenin geçerli olup olmadığı noktasında davacının okur-yazar olup olmadığının araştırılmasını, şayet okur-yazar olmamakla birlikte imzasını kullanabildiği sonucuna varılırsa o takdirde ibranamenin içeriğinden haberdar olup olmadığının belirlenmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Görüldüğü üzere Yargıtay okur-yazar olmasa bile bir işçinin verdiği ibranamenin şartları varsa geçerli olabileceğini belirtmektedir. Burada öncelikle kişinin okur-yazar olmadığının araştırılması ve devamla ibranamenin içeriğinden haberdar olup olmadığının sorgulanması gerekmektedir. Peki okur-yazar olmayan işçinin verdiği ibranamenin içeriğinden haberdar olup olmadığı nasıl araştırılabilecektir? Bu konuya verilecek cevap esasında içeriğine itiraz edilen ve serbest irade ürünü olmadığı iddia edilen ibranamelerin hepsine yönelik bir cevap olacaktır. En başta ifade edilmelidir ki, ibranamenin aksini iddia eden işçinin bunu ispatlaması gerekmektedir. Yani ibraya rağmen ödemeyi almadığını, ibranın serbest irade ile verilmediğini iddia eden işçi bu iddiasını ispatla mükelleftir. İşçi ibranamenin içeriğinden haberdar olmadığını ve ibranameyi serbest irade ile imzalamadığını her türlü deliller ispatlayabilecektir. Bu noktada işverenlerin ibranameyi noter huzurunda alması ve ibra karşılığı ödenecek tazminatları banka kanalı ile göndermesi son derece yararlı olacaktır.