Okula gidemeyen 2 milyon kız çocuğu için…

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

80 kız çocuğunun daha okullu olması için yapılan tören için Muş'tayız. Metro Group Türkiye Temsilcilik Ofisi çalışanlarının hazırladığı "İmkânsız Periler" kitabının geliriyle 80 kız çocuğu okula başlıyor. Eğitime katkıda bulunmak ve çocuklar için yapılan her şeyi desteklemeyi, çağrıldığı her yere gitmeyi birinci görev olarak bilen bu satırların yazarı, işlerinin en yoğun olduğu şu günlerde, yanına dizüstü bilgisayarını alıp otobüste, otel odasında da çalışılabilir, çocukların okula gittiğini görmek çok önemli deyip yollara düştü…

Biliyordu ki ülkemiz, kız çocuklarının okullaşmasında komşu ülkeler arasında ve dünya ülkeleri sıralamasında en alt sıralarda yer yer alıyordu. Türkiye'de her yıl resmi rakamlara göre 600 bin kız çocuğu okula gönderilemiyordu. Nüfus cüzdanı olmayanlar ve okulu yarım bıraktırılarak, okuldan alınanlar da eklenince okula gidemeyen kız çocuklarının sayısı 2 milyona yaklaşıyordu. Bu nedenle, kişi başına düşen ortalama eğitim süresi 3.5 yıl olan ülkemizde, geleceğin anneleri kızlarımızın mutlaka okula gitmelerini ve eğitimlerine devam ederek meslek sahibi eğitimli bireyler olmalarını sağlamalıydık… Bunun için atılacak her adım, yapılacak her şey büyüklüğüne küçüklüğüne bakılmaksızın çok önemliydi…

Peki, kız çocuklarının eğitiminin önündeki engeller nelerdi? (Öncelik sırası yapılmadan)

1 - Okul ve derslik yetersizliği…

2 - Okulların genellikle yerleşim yerlerinden uzak olması ve birçok ailenin özellikle kız çocuklarının bu kadar yol gitmesini istememeleri…

3 - Ailelerin, çocuklarını, fiziksel koşulları elverişsiz, örneğin tuvaletsiz, su şebekesi olmayan okullara göndermek istememeleri…

4 -Birçok ailenin ekonomik güçlük içinde olması…

5 - Ailelerin yetişkin erkekleri ve erkek çocukları kadınlara ve kızlara göre önde tutan geleneksel önyargıları…

6 - Çocukları evde çalıştırarak aile gelirine ek katkı sağlama eğilimi…

7 - Birçok ailenin kızlarının bir an önce evlenmesini eğitimden daha önemli sayması…

8 - Kırsal bölgelerde kadın rol modellerinin nadiren görülmesi ya da hiç olmaması…

İşte bu sekiz neden, kızları "imkânsız periler" haline getiriyordu. Ve onların bu olanaksızlıkları yenmeleri için, birilerinin bir şeyler yapması gerekiyordu. "İmkânsız Periler" kitabı buna iyi bir örnekti… Muş'taki kızların yüzlerindeki mutluluk gülücüklerini, gözlerindeki sevinci görmek, hissetmek; bu uç kentimizde onlar için çalışan devlet adamları, bürokratlar, gönüllülerle karşılaşmak, konuşmak yarınlara güvenimi pekiştiren duygular uyandırıyordu içimde…

"Haydi Kızlar Okula", "Anadolu'da Bir Kızım Var, Öğretmen Olacak", "Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları (Kardelenler)", "Baba Beni Okula Gönder", "Bilgi Toplumu Kızları", "Her Kızımız Bir Yıldız", "Geleceği Taşıyan Kızlar", "Geleceğin Sigortası Kızlarımız", "Geleceğin Aydınlık Kızları" gibi başta Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin öncülüğü ve gayretleriyle hayata geçirilen, sürdürülen bütün projelere, karınca kararınca da olsa destek olabilmenin huzuru dolduruyordu ruhumu…

Burada, bu köşede, sevgili okurlarımızdan da rica ediyorump biliyorum ki bir şeyler yapmak isteyenler çoğunlukta, yapanlar epey, ama yetmiyor… Lütfen, kızlarımız, yoo hayır iki hafta önceki yazımda belirttiğim gibi ayırmadan bütün çocuklarımız için, onları okutmak, eğitmek için çalışalım, çaba sarf edelim...

Koyulan bir çakıl taşı bile olsa, sayısı milyonları bulduğunda sağlam betonların oluşması için harca katıldığında çok önem arz ediyor…

Geçtiğimiz haftasonu Muş'taydım, önümüzdeki haftalarda kimbilir nerelerde olacağım? Mekânları, zamanları bilmiyorum, ama başta da söyledim ya, çocuklar ve eğitim için yapılacak her şeyin, nerede olursa olsun, ne zaman olursa olsun hep yanındayım… İçinde olacağım…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar