OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu sanayi kurumlarını da kapsamalı
OHAL uygulamalarıyla ile haksızlıklar iddiasıyla tutuklamalar, işten çıkarmalar gibi konularla şikayetlerin yoğunlaşması sonucunda 685 sayılı KHK ile 10 kişilik üyeden oluşan bir komisyon kurulması kararlaştırıldı. Ancak, bu kararnamede, el konulan sanayi işletmeleriyle ilgili şirketlerden söz edilmiyor. Görüştüğüm el konulan şirket yetkilileri kendilerinin de kapsama alınmasını ve şikayetlerini yapabilmeleri isteğinde bulunduklarını belirttiler.
Komisyonun karar alanına giren işlemler yayınlanan KHK’da şöyle belirtiliyor: “Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi, öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, dernekler, vakıflar, sendika, federasyon, konfederasyonlar, özel sağlık kurumları, özel öğretim kurumları, vakıf öğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması, emekli personelin rütbelerinin alınması, olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle, gerçek ve tüzel kişilerin hukuki statülerine ilişkin olarak doğrudan düzenlenen işlemler.”
23 Temmuz 2016’da yayımlanan 667 sayılı ilk KHK ile 43 bin özel kurum, 35 sağlık kurumu, 229 vakıf, 15 sendikanın faaliyetlerinin durdurulduğu belirtiliyordu. Ondan sonra yayınlanan 18 KHK ile 100 bin kişi görevden alındı. On binlerce kişi tutuklandı. 692 şirkete kayyum atanıp, TMSF’ye devirler oldu. Birçok basın kuruluşunun faaliyeti durduruldu.
Zaman içersinde göreve iadeler, serbest bırakmalar ve yeniden yayın yapmalarına müsade edilen kurumlar oldu. Haksızlığa uğradığını düşünen bireyler, sendikalar, öğretim kurumları, medya kuruluşları, askeri personel şimdi 685 sayılı KHK ile kurulan 10 kişilik komisyona başvurup haklarını arayacaklar. KHK görüldüğü kadarıyla 692 şirketin başvurularını içermiyor.
Bu şirket yöneticilerinin zaman zaman bana ilettikleri şikayetleri söz konusu onların şikayet başvurusu yapılacak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söylemek isterim. Bu kuruluşlar hem kendilerinin hem de işbirliği yaptıkları kuruluşların mağduriyetleri olduğunu belirtiyorlar. Yapacakları başvuru ve hak aramalarla, kendi kuruluşlarıyla ilgili belirsizlikleri ortadan kaldırabileceklerine inanıyorlar.
KHK kararıyla el konulup TMSF’ye devredilen şirketlerle iş yapan kuruluşlar da belirsizlikten şikayetçiler. O nedenle, bu 692 kuruluşun şikayetlerini ileteceği bir düzenlemeye de gerek olduğu görülüyor.
685 sayılı kararname hak arama yönünde geçmiş kararnamelerde mağdur olduklarını düşünenlere başvuru imkanı veriyor. Benzeri bir imkanın TMSF’ye devredilen işletmeler için de sağlanmasını düşündüren, birçok şikayet söz konusu.