OHAL ekonomiye zarar değil, yarar verir
Başarısız darbe girişimi sonundaki gelişmeler, Olağanüstü Hal ilanını zorunlu kıldı.
Olağanüstü Hal uygulamasının ekonomiyi nasıl etkileyeceği merak ediliyor.
Öncelikle dikkate alınması gereken şudur: Olağanüstü Hal, ekonomik sorunlar nedeniyle ilan edilmedi, ülkede asayişi, huzuru sağlamak için ilan edildi.
Bu nedenle Olağanüstü Hal uygulamasından ekonominin zarar değil yarar görmesi beklenir.
Olağanüstü Hal’in ülkede huzur ve sükunu sağlaması, ekonomik gelişmelere destek verir.
Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Anayasanın 120’inci maddesi ile 2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre ülke genelinde 90 gün süre ile Olağanüstü Hal ilan edildi.
Olağanüstü Hal kararında, “ekonomi” dışı düzenlemelerin hedef alındığı özellikle belirtiliyor.
Bu çok önemli. Şunun için önemli: Olağanüstü Hal kapsamında ekonomi konusunda yeni yapılanma veya düzenleme veya ekonomiye müdahale söz konusu olmayacak demektir.
Olağanüstü Hal Kanunu’nun 3'üncü maddesinin (a) bendi, “Tabii afetler ve ekonomik bunalım halinde uygulanacak Olağanüstü Hal’den söz edilmektedir.
Kanunun 10’uncu maddesi, ağır ekonomik bunalım hallerindeki yükümlülükleri ve alınacak tedbirleri sıralamaktadır. Resmi Gazete’de, Olağanüstü Halk Kararı’nın, kanunun 3’ünci maddesinin (b) bendine dayalı olarak alındığı belirtildiğine göre, “ekonomik bunalım” kapsam dışıdır. Ekonomik bunalıma bağlı yükümlülükler ve tedbirler Olağanüstü Hal uygulaması dışındadır.
Kanunun 3’üncü maddesinin (b) fıkrasında ise;
“Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Milli Güvenlik Kurulu'nun görüşünü de aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere Olağanüstü Hal ilan edebilir” hükmü yer alıyor.
Önemli olan kanunun kamu birimlerine verdiği yetki ve sorumluluklardır.
Olağanüstü Hal uygulamasının en önemli ayrıcalığı hükümete tanınan “Kanun Hükmünde Kararname” çıkarma imkanıdır.
Kanunun 4’üncü maddesine göre, “Olağanüstü Hal süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91’inci maddesindeki kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir. Bu kararnameler Resmi Gazete'de yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayına sunulur.”
Kanunun 11’inci maddesinde ise Olağanüstü Hal süresinde uygulanacak tedbirler ve sınırlamalar sıralanmıştır. Bunların başlıcaları toplantı ve gösterileri yasaklaması, medyaya getirilecek yasaklamalar, belli bölgelere giriş ve çıkışın yasaklanması, derneklerin faaliyetlerinin durdurulması, kimlik kontrolü gibi konularda yetki kullanımını düzenleyen hükümlerdir.
Olağanüstü Hal uygulaması ile ülkede huzurun sağlanması, ekonomide çarkların normal olarak dönmesine, üretimin, istihdamın artmasına imkan hazırlayacaktır..
Tekrarda yarar var. Önemli olan insanların huzur içinde, moralleri düzelmiş olarak işlerine güçlerine dönmeleridir. Önemli olan üretimin yavaşlamaması, çarkların normal şekilde dönmesidir.