Oğuz Tekstil geleceği yaratmaya odaklanmış

"Geleceği öngörmenin en etkili yolu, onu yaratmaktır".

Tutkulu bir idealle geleceği yaratma peşinde koşan girişimcilerin başarılarını iyi anlatmanın özendirici etkisine hep inandım. Biz insanlar gördüklerimizden, yaşadıklarımızdan, duyduklarımızdan, okuduklarımızdan ve kendi öz deneyimlerimizden öğrendiklerimizin sentezi olan "sevdalar" yarattığımız zaman hünere akıl katarak yaratıcı olabiliyoruz.

Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'la Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde Oğuz Tekstil'i ziyaret ettik.

İsrafil Uçurum'u daha önceki toplantılardan tanıyorduk… Oğuz Tekstil tesisinde ağabeyi Arif Uçurum ile kardeşi Yusuf Uçurum'la da tanıştık.

Kayseri'nin bir köyünden kente inip,  küçük bir işyerinde kumaş satıcılığıyla başlamış öykü… Adana'ya göçüp 30 milyon metre kumaş üretme kapasitesine sahip bir tesise ulaşan "girişimcilik başarısı" olarak sürüyor.

Kurum kültürü

Bir işyerinde gelişmeleri izlerken Edgar Schein'in genellemesine çok sık gönderme yaparım: İş yeri sahiplerinin kamuoyuna açıklamaları, yazılan raporlar, işyerine asılı levhalar gerçek kurum kültürünün göstergesi değil. Gösterge, o kurumun bir toplantısına katıldığınızda anlaşılır. Kurumun karar toplantılarında en üst yöneticiden, en alttaki insana kadar yanlışları ve doğruları söyleyebilme düzeyidir kurum kültürünün göstergesi.

Başarı öykülerini dinlerken her zaman sınırlı bir kuşku ile yaklaşırım. Kuşkum, kötümserlikten kaynaklanan bir davranış değil; gerçeği, yalnız gerçeği arama düşüncesinin doğal bir yansımasıdır.

Bir başarı öyküsünü anlatırken yaratılan kapasiteleri, istihdam edilen insan sayısını, yurtiçi ve yurtdışı satış gelişmelerini, kâr kalitesi ve ciro kalitesindeki gelişmeleri, yatırımları elbet ki yansıtmalıyız. Yansıtmalıyız ama bütün bunlar sonuç. Biz asıl süreçleri besleyen, onların canlılık, dirilik ve etkinliğinin sürdürülebilirliğini güven altına alan iç dinamikler üzerinde durmalıyız.

Oğuz Tekstil'in yöneticilerini dinlerken dikkatimi bazı temel dinamiklere odakladım:

· Girişimci olarak 'sevdaları' var mı, varlık nedeni olan ideale ve yaratmak istedikleri sonuca odaklanmışlar mı?

· Girişimi yaratan insanlar arasında "ilkelere dayalı bir uzlaşma" söz konusu mu?

· Şirket profesyonellerine karşı tavırlarına ilişkin izlenimlerimiz "olumlu" mu?

· Özellikle geleceği yaratma için ailedeki gençlere ve çalışanlara yatırım yapılıyor mu?

· Geleceği yaratma konusunda hem odaklanılan işte hem de başka iş alanları yaratma konusunda olgunlaşmış bir fikre sahipler mi?

Tevsii ve modernleştirme yatırımları

Tekstil sanayinin geleceğini tartışan bir ülkede bir kumaş dokuyan firma, mevcut yapının sürdürülebilirliği için "tevsii ve modernizasyon yatırımlarını"  kesintisiz sürdürüyorsa, geleceğe yatırım yapmanın sağlam adımlarını atıyordur. Oğuz Tekstil'de sahip-yöneticiler ve profesyonellerde "mevcudu geliştirme özeni"  ve "heyecanı" önemli özelliklerinden biri; bu özelliğin korunarak geliştirilmesi gerekir.

Sahip-yöneticilerin kendi aralarında  "geleneksel saygının"  varlığı  ve "ilkeli uzlaşmanın" anlaşılmış olması iş ortamına yansıyan olumlu özelliklerden bir diğeri. Bir kuruluşun ortakları arasında huzur varsa, girişimci enerjisini geleceği yaratmaya odaklayabilir; yoksa enerji çok gereksiz yere harcanır, yaratılmak istenen sonuca ulaşılmaz.

Şirketin sahip-yöneticileri ile profesyonel yöneticiler arasında saygıya, sevgiye, fikri paylaşmaya dayalı ilişkinin netliği de altı çizilmesi gereken olumlu özelliklerden bir diğeri. Kuşkusuz tesisi bir kez dolaşmak, bir yemekte birlikte olmak bu konularda genellemelere ulaşmamız için yeterli değil. Biz 30 yılı aşkın bu ülkenin işyerlerini dolaşıyoruz; birikimlerimiz gerçeğe yakın saptamalar yapabilmemizi sağlıyor.

Oğuz Tekstil sahip-yöneticileri, çocuklarını işletme, iktisat, finans, hukuk, tekstil-tasarımı, endüstri mühendisliği ve kimya mühendisliği gibi işyerinde değerlendirebilecek alanlara yöneltmiş. Gençlere yatırım yapma konusunda sahip-yöneticilerin ortak heyecanının hemen yakalayabiliyorsunuz.

Oğuz Tekstil'in geleceği yaratma konusundaki iki eğilimi umutlarımızı arttırdı: Birincisi, mevcut işi terk etme gibi en küçük düşünce parçasına rastlamadık. Mevcut işleri geliştirme yatırımları birinci planda… İkincisi arka plandaki düşünce: Uygun bir iş alanı bularak yatırımları çeşitlendirmeye de ciddi emek ve zaman ayrılıyor.

Kayseri'nin küçük bir köyünden bugün 850 insana iş ve aş sağlayan, geleceği yaratmak için de elinden geleni arkasına koymayan böylesi girişimci enerjilerinin zenginliğe dönüşmesine hep birlikte katkı yapmalıyız…