Öğrenciyken, ‘para’ da kazanacağım…
AB’nin ayakta durmayı başaran ender ekonomilerinden olan Almanya’da teknolojik gelişimi ve üretimi sürükleyen eyalet olarak bilinen Kuzey Ren-Vestfalya’nın Ekonomi, Enerji, Sanayi, Orta Ölçekli İşletmeler ve Sanatkârlar Bakanı Garrelt Duin konuğum olmuştu birkaç yıl önce…
Sormuştum: “Dünya ülkeleri yatırım çekmek için birbiriyle yarışıyor.
Vaatler/kolaylıklar havada uçuşuyor. Çin’inden Belçika’sına, Lüksemburg’undan Brezilya’sına kadar herkes yatırımcı peşinde koşturuyor.
Kuzey Ren-Vestfalya birkaç ülkeyle birlikte yatırımcı çekmekte ayrışıyor ve yabancı yatırımla büyüyor… Yatırımcıya, o ülkelerden fazla/farklı olarak hangi avantajları sunuluyor?”
★ ★ ★
“Farkımızı anlatayım kısaca…” dedi Duin ve özetledi…
“Teknolojik araştırmalar yapan yüzlerce merkezin ve binlerce KOBİ’nin yanı sıra 650 bin öğrencinin öğrenim gördüğü üniversitelerimiz var.
Yanında on binlerce gencin öğrenim gördüğü kamu ve özele ait meslek okullarımız var.
O okullarımızda öğrenciler sadece öğrenim görmüyorlar, sadece eğitim almıyorlar; para da kazanıyorlar.
İhtiyaçlara cevap verecek ürünler üreterek/geliştirerek daha fazla nasıl kazanılabileceğini de öğreniyorlar…
Bu, sürekli yenilik demektir.
Bu, verimlilik demektir.
Bu, maliyet avantajı demektir.”
★ ★ ★
Bizde mi?
7 Teknokent, 20’nin üzerinde üniversite, 200 binin üzerinde üniversite öğrencisinin olduğu Ankara’da dahi kalifiye eleman sorunu yaşadık/yaşıyoruz…
Neden?
Çünkü, gençlerimizi kamu ya da hizmet sektörüne yönlendiriyoruz/ o alanlarda çalışmaya özendiriyoruz…
Üretenlerin, geliştirenlerin, makine başında ter dökenlerin, emekçilerin maddi ve sosyal haklarını yükseltmemiz gerekirken; tüketme eğilimi yüksek olanların maddi ve sosyal haklarını yüksekte tutuyoruz…
★ ★ ★
Bu konuda iş dünyasının telkinleri devam ederken, geçtiğimiz gün çok olumlu bir gelişme yaşandı… Nihayet, meslek liselerini özendirebilecek adımlardan biri atıldı… Meslek lisesinde okuyan öğrenciye saat başı brüt 11 TL’den aylık bin TL maaş bağlanması yönünde karar alındı…
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle özel mesleki ve teknik anadolu liselerinde üretim yapılmasının önü açıldı…
Öğrencilerin hafta içi günlerde en fazla 3 saat, cumartesi günü ise en fazla 8 saat, yarıyıl ve yaz tatillerinde ise pazar günleri hariç günde en fazla 8 saat çalışabileceği bir düzenleme yapıldı…
Öğrencilere ürettiğini satma imkânı verilen özel meslek liseleri ise biyomedikal, elektrik/elektronik, endüstriyel otomasyon, gıda, hayvan yetiştiriciliği, kimya, makine, matbaa, metal, mobilya, motorlu araçlar, tarım, tekstil, tesisat ve yenilenebilir enerji, bilişim, gemi yapımı, inşaat, kuyumculuk, metalürji, plastik, raylı sistemler, seramik cam, tarım ve uçak bakım alanları olarak belirlendi.
★ ★ ★
Kullanamadığımız potansiyeli meslek sahibi gençlerimiz sayesinde ekonomiye kazandırabileceğimiz ortada… Faizi, ithalatı, cari açığı ve döviz ihtiyacını sadece bu yolla düşürebileceğimiz de…
★ ★ ★
Dün, gazeteci arkadaşlarla sohbet etme imkanı bulduğumuz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak anlattı…
Madencilik ve enerji alanında kullanmadığımız potansiyele dikkat çekti…
Bu alanlarda 50 milyar dolarlık yıllık ithalatıyla dışa bağımlı olan Türkiye’nin, potansiyeli kullanarak ‘orta vadede’ ihracatçı dahi olabileceğini vurguladı…
Beşeri sermayenin burada devreye girmesi gerekliliğinin altını çizdi…
Meslek liseleri başta olmak üzere üniversitelerimizde çalışma başlattıklarını dile getirdi… Türkiye’nin bu alanda nereden nereye gidebileceğini, 2 saati bulan sohbette tüm detaylarıyla anlattı…
★ ★ ★
İzlenen yol umut verici…
★ ★ ★
Sonrasında, izlenecek yol da belli… Almanya’nın, meslek ve mesleği geliştirme becerisi konusunda gençlere açtığı yolu takip etsek, yeterli…