OECD'nin 6-7 Haziran toplantısından notlar...
OECD'nin 6-7 Haziran'daki Bakanlar Konseyi Toplantısı "Küreselleşmede Köprüler Kurmak" teması altında 30 oturum, 150 uzman 1000 konuğun katıldığı oturumlarda gelecek için kafa yorarlarken, özgürce ve engelsiz tartışmalar yapmışlar. Bu toplantılara katılan bir dostumun bana ilettiği nottan öğreniyorum ki en önemli tesbitleri, küreselleşmeden mutlak kazanan iki sektör, uyuşturucu ve teknoloji üreticileri olmuş.
Notlarda küreselleşmenin halen iki eksende, "Sanayi 4.0 ve 1.0 Politika" eksenlerinde yürüdüğünü ve bunların sorunların çözümüne yetmediği bilgisi yer alıyor.
'Fikir Fabrikası' olarak nitelenen 2 kez üçer saatlik oturumlarda, dünyanın 4 bir yanından gelen 24 uzman, 'Ben ve yapay zeka' konusunu ele alıp işlemişler. Sonuç yapay zekanın büyük bir 'kolaylaştııcı' olma avantajı kadar, işsizlik ve sağlık üstünde olumsuzlukları nedeniyle 'Bıçak sırtı bir denge' olmaya devm edeceği sonucu olarak değerlendirilmiş.
OECD Genel Sekreteri Meksikalı Angel Guerria çok iyi bir İngilizce ve vücut diliyle yaptığı konuşmasında 2008 krizinin aşıldığını, ancak kuruluşun bazı üyelerinin son 20 yıldır büyümadiğini OECD'nin yüzde 4'lük büyüme hızına ulaşılmadığını, bunun tek nedeninin küreselleşme olmadığının altını çizerek, "Bu sorunu aşmak için hazır cevabımız yok" diyor. Verimlilikte bazı sektör ve şirketlerin öne çekilmesinin eşitsizliği artırdığını vurgulayıp, "Nereye nasıl?" sorusunu daha fazla uluslararası iş birliği ve istihdam yaratan özellikleryle "KOBİ'lere daha fazla destek ve kan nakli yapılması" önerisiyle vermiş.
OECD'nin 2017 Raporu'nu açıklayan OECD Başekonomisti C. L.Mann, "Dünyanın konumu iyi ama yetmiyor. 2017'de ortalama yüzde 3.7 büyüme beklenirken, buna karşın kişi başına gelirin sadece şüzde 1.5 artması hesaplanıyor. Bu da global gelir dağılımındaki bozulmanın devam edeceğini gösteriyor" değerlendirmesini yapıyor. Dünya ticaretinde OECD'nin payı gerileken Çin'in payının arttığının da altını çiziyor.
"Globalleşmenin ekonomik entegrasyonu" oturumu bir bakanlar resmi geçidi olarak gerçekleşmiş. Danimarka Dışişleri Bakanı A. Samuelsson, kurdukları "Ekonomik Sosyal Konsey"de tüm tarafları bir araya getirdiklerini bunun bir ilk olduğunu, sorunların tak tek katılımcı yolla çözümüne yardımcı olduğunu belirtmiş. Ayrıca, dünya teknolojisini izlemek için, "Teknoloji Büyükelçisi" kurumunu oluturduklarını anlatmış. Avusturalya Ticaret Bakanı Ciobo, bu konseyin iyi sonuç verdiğini kaydetmiş.
Hindistan Maliye Bakanı A.Jaitley, 1991 yılında ülkelerinin kontrollü dışa açılmasandan bu yana Hindistan'ın bundan sadece kazançlı çıktığını, kazançlı çıkmaya da devam edeceğine inandığını söyleyip "2018 yılında her köye yol yapacak konuma geldiklerini" açıklamış. Çin'in yeni, "Karayoluyla İpek Yolu" projesine ülkesinin küresel çatlağa neden olacağı için karşı çıktıklarını söylemiş.
İşveç Maliye Bakanı M. Andersson küreselleşmeden OECD dışı ülkelerin kazanç sağlamadığına dikkat çekmiş. Amerika'nın çok uluslu şirketlerinin piyasanın yapısını bozduğu gibi çalışanları da mağdur ettiğini belirtmiş. Brezilya Maliye Bakanı H. Meirelles ABD'nin çok uluslu şirketlerinin yarattığı tehlikeye katıldığını belirtip, bu tehlikenin ortadan kaldırılmasının dünya gündeminde olmasını istemiş.
ABD'li sendikalar birliği AFL-CIO başkanı R. Trumka 1980 sonrası doğanların sadece yüzde 30'unun demokrasinin bir toplum için iyi olduğu düşüncesinde olmasının düşündürücü bir sonuç olduğunu söylemiş.
Dostumun, OECD Bakanlar Konseyi Forum'uyla ilgili verdiğ bilgileri ben de sizinle paşyaşmak istedim.