Ödemeler dengesindeki ‘yaman çelişki’

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI [email protected]

Türkiye ekonomisinin en temel sorunlarından birisi yüksek cari açık… Açıklanan son veriler ise haziran ve temmuzda 12 aylık toplam cari dengede fazla olduğunu gösteriyor. Temmuzda yıllık cari denge fazlası 4.45 milyar dolar gibi hatırı sayılır bir düzeye bile çıktı.

Bu rakam, Ocak 2002’deki 4.49 milyar dolarlık cari fazladan sonra tarihimizde gördüğümüz ikinci en yüksek düzey.

Cari işlemler dengesi böyle hatırı sayılır bir düzeyde fazla verirken, normal koşullarda beklenen gelişme, ülkenin döviz rezervlerinin otomatik olarak artmasıdır. Oysa şu anda cari işlemler fazlasına rağmen döviz rezervlerindeki erime sürüyor.

İşte ödemeler dengesindeki “yaman çelişki” burada. Ekonomi ciddi bir daralma, azalan yatırımlar, artan işsizlik, daralan tüketim ve artan yoksullaşma ile ciddi bir bedel ödeyerek cari işlemler fazlası veriyor. Ama buna rağmen, döviz rezervleri artmıyor, azalıyor.

Temmuz itibarıyla son 12 ayda cari işlemler dengesi 4.45 milyar dolar fazla vermesine rağmen, döviz rezervlerinde 1.08 milyar dolar erime var.

Bu “yaman çelişki”nin birden fazla nedeni var.

Birincisi yabancılar, bunca yüksek faize ve sunulan olanaklara rağmen Türkiye’ye pek de koşa koşa gelmiyorlar. Örneğin 12 aylık toplam yabancı doğrudan yatırımlarda geçen yıla göre görünürde 473 milyon dolar gibi küçük bir artış var. Ancak bu artışın ana kaynağı, yabancıların gayrimenkul alımlarındaki 1.35 milyar dolarlık artış. Üretim amaçlı yatırımlarda 879 milyon dolarlık azalma var. Kaldı ki bunun da ciddi bölümü, zordaki borçlu işletmelerin borç karşılığı yabancılara satışından kaynaklanıyor.

Yine de yabancı kaynaklı döviz girişi 25.25 milyar dolar ile geçen yılın 1.66 milyar dolar üzerinde. Kaynağı belirsiz döviz girişi de bir yıl öncesine göre 10.28 milyar dolar azalmasına rağmen 8.71 milyar dolar düzeyinde.

Bu ikisinin toplamı neredeyse 34 milyar dolar. Buna bir de 4.45 milyar dolarlık cari fazlayı eklediğimizde döviz rezervlerine 38.4 milyar dolarlık olumlu katkı var.

Yine de döviz rezervleri 1.08 milyar dolar azalmış.

Ödemeler dengesindeki “yaman çelişki”nin ikinci ve daha çarpıcı nedeni işte burada karşımıza çıkıyor: Yerli sıcak paranın dışarı kaçışı ve dış kredilerdeki daralma.

Uluslararası bankalar Türk ekonomisine güvenmediği için artık reel sektörün ve bankaların dış kredi almaları daha zor ve çok pahalı. Diğer yandan kur riski sürdüğü için banka ve şirketler, dış borçlarını azaltmak için de çaba gösteriyor. Bu iki faktörün sonucunda bir yıl öncesinde dış kredilerini 15.17 milyar dolar artıran Türkiye, bu yıl 13.03 milyar dolar net borç ödemesi yapmak durumunda kaldı.

Yerli sıcak paranın yurtdışına kaçışının faturası, dış kredilerdeki daralmadan da yüksek. Yurtdışında hisse senedi-tahvil yatırımı ve mevduat olarak yurtdışına çıkan yerli sıcak para miktarı, 19.46 milyar dolar artarak bir yıl öncesinin 6.56 katına ulaştı ve 22.92 milyar doları buldu.
Ekonominin dış kırılganlıklar karşısındaki cephanesini eriten bu gelişmelerin en önemli nedeni, ekonomi politikalarına ve siyasete güvenin hem dışarıda, hem de içeride kaybolmuş olması.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar