Ödeme aksaklıkları yapılandırmayı geçersiz kılıyor
Yrd. Doç. Yusuf İleri - Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrt.Görv.
Vergi dünyası üç aydır yapılandırma konuştu. Vergi dairesinden, denetim ve yargısına, mükelleften meslek mensubuna kadar son üç aydır büyük oranda yapılandırma yasası ile meşgul oldu. Bu üç aylık dönem yasadan yaralanmak için başvuru yani beyan dönemiydi. Hiç kuşku yok ki mükellefler yönünden işin zor ve önemli yanı ödenmesi. Ödeme takvimi 2016 Kasım’ın da başlayıp uzun bir zamana yayılacağına göre, Yapılandırma düşük yoğunlukta da olsa vergi gündemini meşgul etmeye devam edecek.
6736 sayılı Yasa, genel hatlarıyla peşin ödeme yanı sıra altı, dokuz, on iki ve on sekiz eşit taksitli ödeme seçenekleri öngörmüştür. Mükellefler bu tercihlerini başvuru sırasında yaptılar. Yapılandırılan toplam borç tutarı YĠ-ÜFE tutarları ilave edilerek belirlendi. Borçlarını taksitle ödeyecek olanlara katsayı farkı uygulanarak ödeme planı verildi. Şimdi ödeme zamanı. Önce lehteki kuralı yazalım: Şayet tercih edilenden daha kısa sürede ödeme yapılırsa ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltileceğinden borç tutarı azalacaktır (6736 sayılı Kanun 10/3-ç maddesi). 6736 sayılı Kanun taksitlerin zamanında ödenmemesi meselesine hayli kafa yormuş. O kadar ki iki hususu yapılandırmanın ihlali nedeni kabul etmiş. Birincisi, kanunun 10’uncu maddesi altıncı fıkrasına göre kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden; ilk ikisinin eksiksiz süresinde ödenmemesi. Daha somut bir ifadeyle taksitli ödeme seçeneğini tercih eden borçluların yasadan yararlanabilmelerinin olmazsa olmaz koşulu ilk iki taksit olan Kasım/2016 ve Ocak/2017 taksitlerini süresinde ve tam olarak ödemeleridir. İkincisi şöyle: Yine altıncı fıkraya göre kanundan yararlanma hakkının devamı için sonraki yıllarda bir takvim yılı içinde her bir vergi türü için en fazla iki taksiti aksatmak mümkün. kanun ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesini ihlal nedeni sayıyor. Şayet bu iki taksit, o yıla ait son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikme zammı oranında hesaplanacak “geç ödeme zammı” ile birlikte ödenirse Yapılandırmadan yararlanma hali devam edecek. Aksi durumda Yapılandırma hiç olmamış gibi borçlar aslına rücu edecek. İhlal halinde sadece ödenen tutarlar nispetinde ^kanun hükümlerinden faydalanmak mümkün kılınmıştır (madde 10/8-e). Bu arada kanunun 10’uncu maddesinin yedinci fıkrasında, her bir taksit için 5 TL’ye kadar eksik ödeme ihlal sebebi sayılmadığını belirtelim.
Önemle belirtmek gerekir ki, Yasa koyucu “çok zor durum” nedeniyle Yasa’dan yararlanma hakkını yitirmiş mükellefleri tamamen kendi kaderlerine terk etmemiştir. Kanun, “çok zor durum”da bulunan borçluların, borçlarını vadesinde ödeyememeleri halini, ihlal nedeni saymamıştır. Ödemeyi ve Yasadan yararlanmayı ucu açık hale getirecek “çok zor durum”un 1 Seri No.lu Genel Tebliğ’inde, 6183 sayılı Kanun’un 48’inci maddesine göre belirleneceği açıklanmıştır. Kanunun 3’üncü maddesine göre “Kesinleşmiş ve dava aşamasında bulunan alacaklar” ile “Kesinleşmiş alacaklar” kapsamında borç yapılandıranlar çok zor durum” hali ileri sürebileceklerdir. “Matrah ve vergi artırımı”nda faydalanmak ise ödeme koşuluna bağlanmamıştır. Ödenmeyen taksitler bir kat fazlası oranda gecikme zammı ile tahsil edilecektir.
6736 sayılı Kanun’a göre yapılandırılan borçların ödenmemesi halinde mükellefleri bekleyen risklerden söz etmişken kanunun 3’ncü maddesinin 9’uncu fıkrasına değinmemek olmaz. Zira bu fıkra “Kesinleşmemiş veya dava safh asında bulunan” borçluların ödeme şartını yerine getirmemeleri halinde, “ilk tarhiyata/tahakkuka konu alacakların başka bir işleme gerek olmaksızın takip edileceği” şeklinde muhataplarının ödemelerini asla ihmal etmemelerini gerektiren bir hüküm getirmiştir. Belli ki yasa koyucu, “çok zor durum” hali de yoksa bunca imkana rağmen ödeme yapmayanlar için yargıyı yeniden meşgul etmek istememiştir. “Çok zor durum” halini benimseyen kanun, mücbir nedeni Diyarbakır ili Sur ve Silvan ilçeleri, Mardin ili Dargeçit, Derik ve Nusaybin ilçeleri, Siirt ili Eruh ilçesi, Hakkari, Şırnak ve Kilis il genelindeki vergi dairelerinde mükellefiyet kaydı bulunan mükellefler için kabul etmiştir. Bu mükelleflere mücbir sebep süresi içerisinde ödenmesi gereken taksitlerin mücbir sebebin bittiği tarihten itibaren 6 ay içinde ödenmesi için süre verildiğini belirtelim. Mücbir sebebin iki yıl sürdüğü yerlerdeki mükellefler için ise yirmi dört eşit taksite kadar ödeme süresi verilmiş ve bu şekilde ödenen vergilere herhangi bir zam, faiz katsayı uygulanmayacağı kabul edilmiştir.