Ocak ayı
Yeni yılın ilk günlerinde olumluya yakın bir hava olduğunu görüyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi 2012'de 2011'de tartışılan sorunlar daha yüksek sesle konuşuluyor olacak ancak kısa vadede piyasalar beklenenin aksine tepkiler verebilir. Bütün bir sene boyunca Euro pozitif gittikten sonra aralık ayında pek çok yatırımcının Euro negatif bir algıya geçtiğini gördük. CFTC verileri spekülatörlerin tarihin en yüksek seviyesinde Euro short pozisyon taşıdığını gösteriyor.Çok basit olarak call ve put opsiyonları arasındaki fiyatlama farkı şeklinde nitelendirebileceğimiz 3 aylık 25 delta risk reversalların da Euro pozitif bir konumda olduğunu görüyoruz. Son olarak Euro swaplar da dip seviyelerden toparlanıyor. Dolayısı ile kısa vadede euronun biraz daha yükselmesini 1.3150'yi geçebilirse 1.34e kadar değer kazanmasını bekliyorum.Ancak ECB'nin faiz indireceği gerçeğinden, İtalya ve İspanya'nın cari oranlarla borçlarını çeviremeyeceğine kadar pek çok temel gelişme euronun önce 1.25 ardından 1.18 seviyesine kadar gerilemesine neden olacaktır.Bu nedenle 1.2875 seviyesi takip edilmeli. Piyasalar için asıl test 9 Ocak'tan itibaren başlayacak olan bilanço açıklamaları. Geçtiğimiz haftalarda Intel beklentilerini düşürdüğünü açıklarken Oracle ciddi anlamda negatif algılanan bir bilanço açıklamıştı. Her ikisi de uluslararası pazarlarda aktif ve teknoloji sektörüne ait olan bu şirketlerin uyarı fişeği attığını düşünüyorum. Wall Street'te kar beklentileri gerçeklere oranla fazla iyimser görünüyor. Ekonomide yaşanan bahar havası 2010'da olduğu gibi belli ölçüde FED ve kısmen de geçici faktörlere bağlı. Bu nedenle resesyon tehlikesinin geçmediğini ve ABD ekonomisinin iddia edildiği kadar kuvvetli olmadığını söyleyebiliriz. Bir başka sürpriz ise Çin'den gelebilir. Yıllardır Jim Rogers gibi ünlü spekülatörlerden pek çok akademisyene ve şirket raporuna kadar harika bir ekonomi olduğu iddia edilen Çin'de her nasılsa endeks 2007'den bu yana düşüyor ve 2001 seviyesinde. Ocağın son haftası itibarı ile yeni yılı kutlayacak olan Çin ikinci kez munzam karşılıklarında indirime gittiğini açıklayabilir. Ve elbette 25 Ocak FOMC toplantısı yeni iletişim stratejisi nedeni ile yakından takip edilecektir. Yatırımcıların önünde büyük belirsizlikle olacağı kesin. Savaş çıkarsa petrol yükselir, çıkmaz ise düşer. ECB tahvil alımına girişirse Avrupa'nın sorunu hafifler almazsa getiriler yükselmeye devam eder gibi olup bittikten sonra yorumlanacak gelişmelere odaklanmak yerine bu tip risklerinde hesaplanarak portföyler oluşturulması gerekiyor. Iş Yatırım başta olmak üzere artık pek çok aracı kurum yurtdışı hisse senedi piyasalarında, futurelarda, FX piyasalarında ve opsiyonlarda pozisyon alma imkanının yatırımcılara sunmuş durumda. Bu enstrumanları kullanarak IMKB ve Türk Lirası da dahil olmak üzere ana yatırımların sert hareketlerden korunması mümkün.