Ocak ayı enflasyon gerçekleşmeleri
Ocak ayına ilişkin enflasyon verisi pazartesi günü açıklandı ve beklentilerin biraz üzerinde gerçekleşti. TÜFE Ocak’ta % 5,03 arttı. ÜFE artış oranı da %3,06 oldu. Açıklanan bu veriler, piyasalarda olumsuz algılandı ve borsa günü önemli ölçüde düşüşle kapattı. Salı gününden itibaren kısmen bir toparlanma serisi olsa da borsadaki bu gelişme ekonomik yapıda kırılganlıkların ve hassasiyetlerin devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Bir yandan da enflasyon verisinin beklentiden yüksek ve İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı İstanbul rakamı ile Türkiye rakamının birbirine çok yakın çıkması TÜİK üzerinde esasen pek kalmaması gereken şüphelerin önemli ölçüde sonlanmasına vesile olmuştur diye değerlendiriyoruz. Açıklanan TÜFE rakamları içerisinde aylık bazda en yüksek artış gerçekleşen kalem %23,57 ile sağlık kalemi oldu.
Sağlık harcamalarının enflasyon içerisindeki ağırlığı %4,09 civarında olduğundan enflasyona ilişkin yaklaşık 1 puanlık artış buradan gelmiştir. Sağlık kalemindeki aylık bazdaki bu artışın temel nedeni Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 25 Ocak 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan SGK uygulama Tebliği ile 15 Ocak’tan geçerli olarak yürürlüğe konulan muayene katkı paylarında yaptığı artışların etkisi olduğu değerlendirilebilir. Katkı paylarındaki bu artışın tam ay olarak etkisi şubat ayında olacaktır. Ocak ayında esasen sağlık hizmetlerindeki fiyat artışlarının da önemli etkisi olmuştur.
Yüksek artış olarak dikkat çeken diğer önemli kalemler: %7,34 konut, %7,63 eğitim, %6,5 lokanta ve oteller oldu. Enflasyon sepetindeki toplamda %25’in üzerinde paya sahip bu kalemlerin ağırlıkları: konut %15,22, eğitim %2,31 lokanta ve oteller ise %8,32’dir. Enflasyon sepeti içerisinde %25 ile en yüksek paya sahip gıda ve alkolsüz içecekler kaleminin aylık artış oranı ise %3,86 oldu. Enflasyon sepetinde %7,16 paya sahip giyim ve ayakkabı fiyat gerilemesi ise %5,17 oranında oldu. Zaten ana mal grubu itibari ile aylık bazda tek gerileyen giyim ve ayakkabı kalemi yıllık bazda %27,53 ile yine yıllık enflasyon gerisinde artış göstermiştir.
Ocak ayında enflasyon gerçekleşmesinin elektrik gibi bir kısım tarife zamlarının yapılmamasına rağmen bu şekilde gerçekleşmesinde, asgari ücret artışı sonrasında özel sektörde fiyat ayarlamalarının daha ziyade ocak ayında yapılıyor olması bir etken olmuştur diyebiliriz.
2024 yılında bütçe harcamaları bütçenin %97,2’si oranında, bütçe gelirleri ise bütçenin 102,8’i oranında gerçekleşmiştir. Vergi gelirlerinde enflasyon düzeltmesinden beklenen etkenin tam olarak yansımamasından olsa gerek bütçe öngörüsünün %98,6 oranında gerçekleşme olmuştur. Sonuçta hem faiz hariç hem de faiz dahil bütçe açıkları bütçe öngörüsünün altında gerçekleşmiştir. Bütçe rakamlarındaki bu gerçekleşmeler Maliye tarafında mali disipline olabildiğince uyulmaya çalıştığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Ocak ayı enflasyon gerçekleşmeleri enflasyonla mücadelenin hiç de kolay olmadığını ancak bu konudaki kararlılığın devam etmesi gereğinin ne derece önemli olduğunun bir göstergesi olmuştur. Buradaki kritik konu, uygulanan ekonomi politikasının bir gereği olarak kredi hacminin dolayısı ile büyümenin düşük seyretmesi, reel faiz durumunun devam ettirilmesi suretiyle dövize talebin caydırıcılığının devam etmesidir. 2025 yılı, enflasyonla mücadelenin mutlaka kazanılması ve hedefe yakınsanması konusunda son derece kritiktir. Bu konuda para politikası alanında sıkılaştırma tedbirlerinin devam ettiğini gözlemekteyiz. Maliye tarafında ise bütçedeki sıkı duruşun devamı önemli olacaktır.
Kredi derecelendirme kuruluşu değerlendirmeleri
Ocak ayının son haftasında önce Moody’s, son gününde de Fitch kredi notu açıklamasına gitti. Her iki kuruluş bu değerlendirmelerinde Türkiye notunu değiştirmeyip, özetle olumlu gidişi izlemeye devam ettiklerini ifade ettiler. Her iki kuruluş bir sonraki Türkiye notunu 25 Temmuz 2025’te açıklayacaklar. S&P Türkiye’ye ilişkin ilk değerlendirmesini 25 Nisan, ikinci değerlendirmesini 17 Ekim 2025’te açıklayacak.