Obezite, ekonomik bir problem haline geldi
2000'den bu yana kişi başı ortalama 2 kilo şişmanladık. Prof. Peter Singer, "Obezitenin yol açtığı verimlilik kaybı toplamda 115 milyar dolara denk geliyor" derken, Qantas Havayolları başekonomisti Tony Webber, "Bu kilo artışı yüzünden Airbus A380 gibi büyük bir uçak Sidney-Londra seferlerinde yılda ortalama 1 milyon dolarlık fazladan yakıt harcamış oluyor. Bu yüzden şirketin karı yüzde 13 gerilemiş oluyor" örneğini veriyor.
Obezite sadece gelişmiş ekonomilerde değil, tüm ülkelerde yükselen bir sağlık sorun olmaya başladı. Bu sorunla mücadelede nasıl bir yaklaşımın daha doğru olacağı; uzun bir süre boyunca sorunun bir parçası olan gıda ve içecek sanayinin, nasıl çözümün bir parçası haline getirileceği sorgulanıyor. Özellikle de ekonomik durgunluk yüzünden, hükümetlerin bu tür programlara harcama yapmayı durdurur hale geldiği bir dönemde.
Son 30 yılda, ABD genelinde obezite iki katın üzerinde artış gösterdi. Bugün her üç Amerikalıdan biri obez. Aynı dönemde çocuk ve gençlerde izlenen obezite ise yüzde 17 artış kaydetti.
Uzmanlara göre 2008'de patlak veren ekonomik kriz, toplumların pahalı ve sağlıklı ürünlerden vazgeçip, ucuz fakat sağlıksız ürünlere yönelmesini hızlandırdı.
Bu arada, obezite, gelişmiş ülkeler kadar, fakir ülkelerde de hızla yayılıyor. Latin Amerika ve Ortadoğu'da obeziteye yönelik önlemler alınıyor. Dünya genelinde aşırı kilo sorunu yaşayan insanların sayısı 1 milyar 600'e ulaşıyor. Bu sayının 400 milyonunu obezite sorunu yaşayanlar oluşturuyor.
Kamu sağlığı konusunda uzun yıllardır dünyaya örnek gösterilen Brezilya'da bazı gıda ürünlerinin üzerinde, sigara paketlerine benzer uyarılar yer alıyor.
Birleşmiş Milletler ilk kez bulaşıcı olmayan hastalıklara yönelik bir konferans düzenleme kararı aldı. Konferansın ana başlıklarından birisi obezite olacak.
Dünya Sağlık Organizasyonu Direktör Yardımcısı Ala Alwan, HIV gibi salgınlar siyasilerin dikkatini çekerken, çok sayıda hastalığın ise görmezden gelindiğini ifade ediyor.
Obezite etik bir konu
"Şişmanlıyoruz. Avustralya'da, ABD'de ve dünyanın birçok ülkesinde şişman insanların sayısı hızla artıyor. Obezite genel olarak gelişmiş ülkelerde izlense de, bugün orta gelirli ve fakir ülkelerde de görülüyor. Bir insanın kilosu işini engeller mi? Obezite etik bir konudur ve bazı insanların kilolarındaki artış, diğerlerinin üzerine de önemli maliyete yol açar" diyen Princeton Üniversitesi Profesörü Peter Singer'in, havaalanında yazdığı satırlar oldukça dikkate değer: "Zayıf bir Asyalı kadın check-in yaptı. Yaklaşık 40 kilo bagajı vardı. Ağırlık sınırını aştığı için fark ödedi. Daha sonra kadından en az 40 kilo daha ağır olan bir erkek yolcu geldi. Onun bagajı ise limitin altında olduğundan herhangi bir bagaj ödemesi yapmadı. Oysa uçağın petrol tüketimi açısından, aşırı kilo ve bagaj ağırlığı arasında bir fark yok."
2000'den bu yana iki kilo şişmanladık
Avustralya Havayolları Qantas'ın eski başekonomisti Tony Webber ise, 2000 yılından bu yana yetişkin yolcularda ortalama iki kilo artış gerçekleştiğini ifade ediyor: "Bu artış Airbus A380 gibi büyük ve modern bir uçağın Sidney-Londra uçuşunda fazlada 472 dolarlık yakıt kullanması anlamına geliyor. Eğer uçak bu mesafeyi günde üç kez gidip geliyorsa, bir yılda 1 milyon dolarlık yakıt harcamış oluyor. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, bu yüzden şirketin karı yüzde 13 gerilemiş oluyor."
Webber uçaklar için standart yolcu ağırlığı belirlenmesini öngörüyor. Diyelim ki standart 75 kilo. Eğer bir yolcu 100 kiloysa, aradaki 25 kiloluk fark için Sidney-Londra uçuşunda fazladan 29 dolar ödeyecek. 50 kilo olan bir yolcuya ise, aynı miktarda indirim yapılacak. Bir diğer öneri ise, yolcu ve bagaj için toplam bir ağırlık sınırının belirlenmesi. Bu öneri, insanları kilolarını açıklama zorunda bırakmıyor.
Uçak yakıtı kullanımının artması sadece finansal bir maliyet değil; aynı zamanda çevresel bir maliyet. Çünkü bu yakıtlar C02 emisyonların artmasına yol açıyor.
Verimlik kaybı
"İnsanların boyutu hepimizin hayatını etkiliyor. Uçak sadece basit örneklerden birisi" diyen Peter Singer, obezite konusunun sağlık sektöründen ulaşıma, bir çok alanı etkilediğini söylüyor.
"Geçtiğimiz sene ABD ve Kanada'da obeziteye yönelik sağlık harcamaları 127 milyar doların üzerinde gerçekleşti" diyen Singer, bu durumun vergi ve özel sağlık sigortası ödeyen herkesi etkilediğini ifade ediyor. Bir diğer önemli konu da, verimlilik kaybı. Obeziteye rağmen çalışmaya devam eden ve bu nedenden dolayı işten ayrılmak zorunda kalan toplumun yol açtığı verimlilik kaybı toplamda 115 milyar dolara denk geliyor" diyen Singer, obeziteyi engelleyecek kamu politikalarının geliştirilmesi ve besin değeri olmayan, obeziteye yol açan gıdalara vergi uygulaması başlatılması gerektiğini savunuyor.
"Dünya nüfusu 7 milyarı geçti. Birçoğumuz, gezegenimizin aha ne kadar çok insanı kaldırabileceğini sorguluyoruz. Fakat insan nüfusunu sadece sayı olarak değil; kütle olarak da düşünmeliyiz" yorumunu yapan Singer, "Eğer sürdürülebilir insan refahı ve doğal çevrenin korunması bizim için değerliyse, benim kilom ve sizin kilonuz, hepimizi ilgilendirir" diyor.
G20'de obezite
(Toplum genelinde yüzde - Kaynak: FT)
ABD | 46 |
Arjantin | 37 |
Meksika | 35 |
Suudi Arabistan | 29 |
Avustralya | 28 |
Kanada | 25 |
İngiltere | 24 |
Almanya | 23 |
Güney Afrika | 23 |
Türkiye | 22 |
Brezilya | 18 |
Rusya | 17 |
İtalya | 15 |
Güney Kore | 12 |
Fransa | 7 |
Çin | 4 |
Endonezya | 3 |
Hindistan | 2 |
Japonya | 2 |