O kadar da hızlı değil!

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ [email protected]

Geçen hafta yine hızlı bir hafta oldu. Bu nedenle önceki yazımın üzerinden kı­sa bir güncelleme ile başlaya­yım istiyorum. Öncelikle, ta­rım dışı istihdam piyasa bek­lentisine paralel olarak zayıf geldi. Üstüne ek olarak önce­ki ay açıklanan veri de aşağı revize edildi. Yani faizi ciddi anlamda aşağı ittirici bir veri açıklandı. Bu da altını güçlüce yukarı atmalıydı.

Faiz normal olarak aşağı kaydı ama altın ilginç bir şe­kilde bekleneni veremedi ve önce yukarı gitse de ardından kâr realizasyonu geldi. Bunun arkasında ne olabilir? Aslın­da faiz de veriyle birlikte aşağı gelmiş olsa da sonrasında pi­yasa 50 bps lik faiz indirimini güçlü bir şekilde destekleyen bir veri olmadığını düşünerek önce aldıkları tahvilleri geri satarak gün başlangıcına ya­kın kapattı. Eh, faiz bunu ya­pınca altın da hızlıca aldıkla­rını geri verdi.

Tabi ki olan biten faiz indi­riminin ötelenmesine yöne­lik bir durum değil, dolayısıy­la aynı oyuna devam. Sadece o kadar hızlı değil. Amerikalı­ların dediği gibi “not so fast!”. Yani görünüşe göre “kaçııın, resesyon varmış, faiz tepe tak­lak olacakmıııış” paniği yok. Ama hisse senet­leri hiç de öyle söylemiyor. Nite­kim geçen hafta, önceki Cuma ka­panışından geçen Cuma kapanışı­na Nasdaq endek­si -%5.89 yapar­ken, SPX endek­si -%4.30 düştü. Dow Jones ise sadece -%2.98 ile tutunmayı başardı.

Faiz fiyatlamazken endeksler neden düştü?

Peki faiz ve altın gibi eko­nominin gidişatı için önemli gösterge sayılan varlıklar re­sesyona yönelik tepki vermez­ken hisse endekslerine ne olu­yor da böyle düşüyor? Hatırla­nırsa hem ben hem de birçok stratejist, analist yazıların­da ABD de resesyon geliyor­muş gibi ama hisse senetleri bunu hiç fiyatlamıyor diyor­duk. Gerçekten de faiz düşer­ken, bakır, petrol zayıflık gös­terirken hisse senetleri coş­maya devam ediyordu.

İşte o zamanlarda ekonomik yavaş­lamayı fiyatlayan tahvil piya­sası şimdi cari koşullara gö­re fiyatlamasını tamamladı – hatta fazlaya bile kaçtı – ne­gatifi fiyatlamada geride kalan hisse piyasası ise arayı kapat­maya çalışıyor. Bana sorarsa­nız hisselerde daha oldukça derin bir satış marjı var. Yani endeksler için ufukta fırtına bulutları var ve şimşekler ça­kıyor. Zaman zaman iyi hava­lar olacaktır mutlaka, bulutla­rın arasında güneşin ısıtan yü­zünü göreceğiz ama sanmayın ki bu durum kalıcı. En azından ABD’de seçimler bitene kadar hisse senedi piyasası elektrik yüklü bulutlar gibi risk yüklü olacaklar.

VIX balinası

Geçen hafta $9mio prim ödeyerek VIX’in yükseleceği­ne yönelik opsiyon pozisyo­nu alan büyük bir yatırımcı­dan bahsetmiştim. Bu konu­yu sosyal medya hesabımdan da gündeme getirmiştim ama geçen haftanın devamı olarak burada da hatırlatmak doğru olacak. Bu yatırımcı haftanın açılışıyla birlikte 2 günde Cu­ma kapanışına göre %38 yük­selen VIX endeksindeki pozis­yonlarını kapatarak tahminen $12mio karı cebe attı. Bu tür bir işlem ilk değildi ve son da olmayacak, hatta inanıyorum ki büyümenin riske girdiği her haber aslında bu tür haberlere gebe olacaktır.

Avrupa Merkez Bankası

Bu haftaki AMB toplantısı benim için şu açıdan önem­li; Fed henüz tek indirim bi­le yapmamışken AMB bu haf­ta 2.indirimini yapacak. İleri dönük beklentilerinde faiz in­dirimlerinin aynı sıklıkla de­vam etmeyeceğini ima ederse hiç şaşırmam – piyasa şimdi­lik bunu fiyatlamıyor. Ayrıca bu toplantı çeyrek dönemlik gözden geçirmeler ve tahmin­lerin paylaşılacağı bir toplantı olması açısından Avrupa’nın resesyon konusunda ne nok­tada olduğu hakkında bize bir fikir verecek.

Özgür’ün sözü – sözün özü

Aslında durum son dere­ce basit; önümüzde enflasyon yavaşladığı için faizi indirme­ye fırsat kollayan bir Fed var. Bunun üstüne, ekonominin durgunlaşacağına dair riskle­rin artıyor olduğunu gösteren veriler var. İşsizliğin artış pa­tikasına girmek üzere olduğu anlaşılıyor. Ekonominin ya­rattığı istihdam zaten azalma­ya başladı.

Bu tür bir ekonomi düzeni, ilerleyen zamanlarda şirket­lerin gelir elde etmekte zor­lanabileceği, karlılık olsa bile önceki dönemlere göre düşük olabileceği, büyümek isteyen şirketlerin ise bunu en azından 2-3 sene ötelemesi gerektiği bir atmosfer ortaya koyuyor.

Eh sonuç olarak endeksler­de alıştan ziyade uzak durma veya short tarafa, yani satışa çalışan hisseler alma zamanı gibi duruyor. Tahviller tara­fında ise uzundur bahsediyo­rum; long taraftan yani tah­vili alım tarafından pozisyon almak doğru bir karar gibi du­ruyor. Bu tür ortamlarda altın ve gümüş gibi kıymetli metal­ler de boş durmayacak ve re­kora koşacaktır. Bakır, petrol gibi büyüme ile desteklenen varlıklar ise bir süre alıcı bul­mada zorlanacaklardır. Ehh… seçin, beğenin alın-satın…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Riskler rafa kalktı 27 Kasım 2024
Risk, risk, risk 20 Kasım 2024
Ne hafta ama!! 05 Kasım 2024
Yine yeniden ralli? 17 Eylül 2024