NYT hayatta ve ayakta
On yıl önce 2004’te, ABD’nin saygın iletişim okullarından Poynter Institute’un iki hocası Robin Sloan ve Matt Thompson, 9 Mart 2014 tarihinde New York Times’ın (NYT) baskı gazete olmaktan çıkacağını tahmin etmişlerdi!
2000’lerdeki teknolojik gelişmenin hızına ve niteliğine bakarak, baskı gazetenin yok oluşa doğru gittiğini savunuyorlardı. Bir dereceye kadar haklıydılar.
NYT’i, ileri bilgi toplumunun en klas ve klasik gazetecilik örneği olduğu için seçmişlerdi. Bu öngörülerini, izleyeni karamsarlığa düşüren bir video filminde anlattılar.
(http://epic.makingithappen.co.uk/)
Bu uçuk fikre göre, baskı gazetenin yerini EPIC adlı yepyeni bir sistem alacaktı.
EPIC, “Yenilenen Kişisel Haber Üretimi” anlamına: “Evolving Personalized Information Construct”.
Haberi, milyarlarca kişiye, sadece ilgilendiği konuda ve biçimde, istediği anda istediği ayrıntıda sunan kişisel bir bilgilendirme sistemiydi bu.
***
Sloan ve Thompson’un “Medya Tarihi Müzesi” adlı senaryosu 1984-2014 döneminde medyanın yolunu şöyle çizdi: 1989: www “icat edildi.” 1994: Amazon, bir e-ticaret sitesinden öte, müşterisini “tanıyan” ve ona önerilerde bulunan bir sistem. 1998: Google. 1999: TiVO. Türkiye’nin tanımadığı bu televizyon sisteminde kullanıcı, isterse reklamları atlıyor, programı ne zaman nasıl izleyeceğine kendisi karar veriyordu. 1999:
Blogger. 2002: Friendster ve Google News. Haber portaline insan eli değmemesi, her haberin algoritmik sıraya sokulması. 2003: Google, Blogger’ı satın aldı. Blog merakı ve furyasının başladığı yıl... Reason Magazine, her bir abonesine, ayrı ayrı, kapağında kendi evinin uydudan çekilmiş fotoğrafı bulunan dergi yolladı (Haziran 2004).
Sony & Philips ticari biçimde üretilecek ilk elektronik kağıdı tanıttı. Google, Gmail’i hizmete sundu. Microsoft’un sosyal haber filtresi Newsbot piyasaya çıktı.
***
Bir dakika duruyoruz burada:
2004’ten ötede sosyal medya ufukta yoktu henüz. İki kafadar akademisyenin “gelecek projesi” buradan itibaren fosladı.
Şimdi, o senaryoya “nelerin olmadığı” nı işaretleyerek bakmaya devam edelim:
***
Amazon, A9 arama motoruyla kitap ve fotoğraf arşivlerinden arama başlatamadı. 2005: Microsoft, Friendster’i satın almadı. 2006: Google, bütün hizmetlerini Grid adıyla birleştirmedi. 2007: Microsoft, Google’a karşı haber yazan robot sistemi Newsbotser’i açmadı:
Oysa bu, herkesin her konuda fikir ve haber paylaşabileceği müthiş bir ağ olacaktı.
Aynı yıl Sony’nin e-kağıdı, normal kağıttan ucuza imal edilmedi. 2008: Google ve Amazon birleşmedi.
2011: NYT, telif haklarını çiğnediği gerekçesiyle Googlezon’u mahkemeye vermedi.
Davayı 4 Ağustos 2011’de Yüksek Mahkeme’de kaybetmedi. 9 Mart 2014’te Googlezon, EPIC’i devreye sokmadı. Basılı gazeteye hâlâ gerek vardı.
NYT, sadece yaşlı ve az sayıda abonenin ilgilendiği elit bir marjinal yayın olmadı. Gayet dinamik yaşıyor.
***
NYT, yenilikçi hamleleri, yenilikçi içeriği, yüzde 100 gazeteciliği ve grafik albenisiyle ayakta ve hayatta kaldı.
Sosyal medyaya da pekala uydu. Şimdi web sitesi ile baskı gazete “aynı şeyi” farklılaştırarak yayınlıyor.
Çünkü baskının okuru 1950 ve sonrasından. Sitenin okuru 1980 ve sonrasından. Ve sırada 2000 sonrasının Z-Kuşağı var. Bunlar, acaba nasıl New York Times okuru yapılacak?
Gazetenin yaşamı, içeriğini “okutmasına” bağlı. Bu kadar basit ve bu kadar zor.