Nükleere bir de bu pencereden bakın…
Siz hangi elektriği kullanıyorsunuz?
Anlamsız bir soru gibi mi geldi?
O halde bir de şöyle soralım.
Tükettiğimiz elektriğin kaynağını biliyor muyuz?
Kömürden, doğalgazdan, sudan, rüzgardan, güneşten, dalgadan, biyokütleden, fuel oil ya da motorinden?
Doğrusu ben hangi elektriği kullandığımdan tam emin değilim.
Ama neden sizlere bu soruyu yönelttiğimi anlatmaya çalışayım.
Türkiye, elektrikte Avrupa enterkoneksiyonuna Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden bağlı durumda.
Şimdilik iletim kapasiteleri sınırlı da olsa, Türkiye bu bağlantılar sayesinde batısındaki ülkelerden elektrik alabiliyor, oralara elektrik satabiliyor.
İleride bu kapasiteler daha da arttırılacak. Çanakkale Boğazı’ndan geçecek elektrik iletim hattı ile Trakya Anadolu'ya daha güçlü şekilde entegre olacak.
Denizaltından yapılacak bu bağlantı sayesinde, Türkiye'nin batı komşularıyla elektrik iletim alanındaki entegrasyonu daha da güçlenecek.
Türkiye Suriye, İran ve Irak'ın elektrik şebekeleriyle de bağlı. Oralardaki kapasiteler de çok yüksek sayılmaz. Suriye ve Irak'a elektrik ihraç ediliyor. İran ile bağlantı üzerinden de karşılıklı alım-satım imkanları var.
Gürcistan üzerinden ve Gürcistan ve Azerbaycan elektrik şebekeleriyle de bağlantı kuruluyor.
Entegrasyonun güçlenmesiyle, elektrik ithalat ve ihracat imkânları da artıyor ve artacak. Bu da hem ticareti büyütecek hem de serbestleşmeyi sınır ötesine taşıyacak.
İyi de bu ne anlama geliyor?
En başta sorduğumuz soruyu hatırlayarak devam edelim. Tükettiğiniz elektriğin kaynağını biliyor musunuz?
Peki bu sorunun cevabı niye önem taşıyor? Çok mu önemli?
Evet, bence önemli. Enerji tedarik güvenliği için bir ülkenin tüm enerji kaynaklarından yararlanması, yani yumurtaları ayrı ayrı sepetlere koymaması çok önemli.
Nükleere karşı olabilirsiniz ama kaynaklardan biri de nükleer. Tükettiğiniz elektriğin nükleerden elde edilmediğinden emin misiniz? Bulgaristan üzerinden, Avrupalı şirketlerin göndereceği elektriğin kaynağını değil, sadece fiyatını soruyorsunuz çünkü... Daha ucuzsa, içerden almayıp dışardan getirelim diyorsunuz.
Ama yukarıda anlattığımız entegrasyon, çoğu kaynağa göre daha düşük maliyetle elektrik üretimi imkanı sağlayabilen bazı nükleer santral sahibi ülkelere avantaj sağlarken, sizin ülkenizdeki kurulu kapasitenin bir bölümü otomatik olarak atıl kalabilir.
Sadece Bulgaristan ve Ermenistan'daki nükleer tesislerden söz etmiyorum. Elektrik, iletimi kolay bir ürün. Daha uzaktaki ülkelerle de ticaret mümkün.
Nükleer enerji meselesine bir de bu pencereden bakmanızı öneriyorum...