Nükleer enerji gerekli mi?
Geçtiğimiz haftayı, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan bir heyetle Akkuyu Nükleer Güç Santrali AŞ’nin davetlisi olarak Rusya’da geçirdik.
Heyet olarak Akkuyu’da yapılacak santralin bire bir aynısının yapıldığı ve inşaatı epeyce ilerlemiş durumdaki Voronezh santralini gezdik. Rus yetkililer, iki adet 1200 MW'lık üniteler halinde inşa edilen Voronezh Santralinin ilk reaktörünün Aralık 2014 tarihinde, ikincisinin ise Aralık 2016'da devreye alınacağını belirtiyor.
Santral içinde fotoğraf çekilmesine izin vermeyen yetkililer, santralde gezmek istediğimiz her noktayı görmemizi sağladılar ve sorularımıza açık ve net yanıtlar vermeye özen gösterdiler. Voronezh 2 Santralinin baş mühendisi Vagner Viktor başta olmak üzere yetkililer, santral inşaatı, kullanılan malzemelerin özellikleri başta olmak üzere sahada yapılan mühendislik hizmetlerini anlattılar. İnşaat sahasında malzemelerin gelişi güzel bırakılmış havası veren ortam, bina inşaatının içinde inşaatın teknik özellikleri ve makinelerin yerleştirilmesinde gösterilen mühendislik kalitesi açısından ise etkileyiciydi.
Voronezh ziyaretinin ardından Moskova'da bizleri ağırlayan Akkuyu NGS Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürü Aleksander Superfin, nükleer santraller konusunda tecrübeli bir şirket olduklarını, dünyanın değişik ülkelerinde santral inşa ettiklerini, teklifler verdiklerini ve şimdi de İngiltere ile görüşmeler yürüttüklerini söylüyor.
Türkiye'de kurulacak santralin yap, sahip ol ve işlet mantığı ile yapılmasından dolayı Rosatom tarihinde ilk olacağına dikkat çeken Aleksander Superfin, Akkuyu'da inşa edilecek santralin deprem vb. ek riskler nedeniyle daha fazla güvenlik önemli içerdiğini, bunun da maliyetlerini arttırdığını belirtiyor. Akkuyu NGS'yi, dünyanın en güvenli nükleer santrallerinden biri olarak tanımlayan Superfin, 4800 MW'lık santralin yaklaşık 20 milyar dolara mal olacağını, inşaatının planlandığı şekilde devam ettiğini, reaktörlerden ilkini 2020, sonrakileri de birer yıl arayla devreye alacaklarını ve 2023 yılında santralin tamamen devreye girmiş olacağını vurguluyor.
Nükleer santral inşaatının 7-8 milyar dolarlık kısmını Türkiye'den almayı planladıklarını, bunun için Türkiye'nin önde gelen şirketleriyle görüşmeler yürüttüklerini ifade eden Superfin, bir yandan da Türkiye'nin payını arttırmak için Enerji Bakanlığı ile santralde kullanılacak malzemeler ve standartları konusunda görüşmeler yürüttüklerini, konuyla ilgilenen firmaların bakanlıktan bilgi alabileceğini söylüyor. Türkiye'nin bu inşaattan daha fazla pay almasını istediklerini ancak nükleer santralin güvenliğini etkileyen unsurlar konusunda en ufak taviz veremeyeceklerini vurguluyor.
Aleksander Superfin, Türk devletinin üretilen elektriğin yüzde 50'sini 12,35 centten alma garantisi verdiğini, Türkiye'de bazılarının bu fiyatın yüksek olduğunu söylediğini belirterek santralin ilk üretimini 2020 yılında yapmasını planladıklarını ve uzmanlarca dünyada 2020 yılında elektrik fiyatlarının 20-25 cent civarında olacağının ön görüldüğünü Türkiye’nin yarı yarıya ucuz elektrik alarak ne kadar kazaçlı çıkacağının göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor. Superfin: “Rus tarafı olarak bizim kazancımız da gerek alım garantisi gerek ise kalan yarıyı piyasa fiyatlarından satmak olacaktır” diyor.
Yüzölçümü yaklaşık olarak Fransa kadar olan Voronezh'de elektrik fiyatları 2 ruble civarında. Yani 7 cent. Türkiye büyüyen ve buna paralel olarak da enerji ihtiyacı her geçen gün artan bir ülke. Yenilenebilir enerji kaynakları başta olmak üzere sahip olduğumuz kaynaklarla bu talebin karşılanması ise mümkün görünmüyor. Türkiye’nin gerek enerji ihtiyacı gerek ise nükleer teknolojiye sahip olabilmesi için bu alanda yatırım yapmasında fayda bulunmakta.