Notları görmeden sakinleşme zor
Gizmen NALBANTLI - IŞIK FX
Ülke olarak çok zor günler geçiriyoruz. Geçtiğimiz Cuma günü yapılan darbe girişimi sonrası görevden alma operasyonları ile devam eden süreç, 3 aylık OHAL kararıyla devam etti. Olayın ne kadar büyük boyutta olduğunu alınan kararlar sonucunda gördük. Bu süreçte elbette bizim gözümüz finansal piyasalardaydı. Türk Lirası yaşanan gelişmeler sonrası 3.0950’de yeni zirve yaparken endeks 72 bin seviyesinin altına geriledi.
Asıl kritik soru bundan sonra ne olacak ?
S&P, yaşanan gelişmeler sonrası tamamen siyasi olaylardan dolayı Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye çekti. S&P tarafından notumuz zaten yatırım yapılabilir seviyede değildi. Ancak 5 Ağustos Moody’s ve 19 Ağustos Fitch kararları çok önemli hale geldi. Darbe girişimi sonrası Derecelendirme Kuruluşu Moody’s Türkiye’nin kredi notunu çöp seviyesine düşürebileceğini açıkladı. Politik öngörülebilirliğin zayıfl aması, yaşanan olaylar nedeniyle yüksek finansman ihtiyacının ortaya çıkma ihtimali ve uluslararası likiditeye erişimin zayıflayabileceği nedenler arasında yer aldı. Şu anda yatırım yapılabilir not veren kuruluşlar Fitch ve Moody’s. İki kurumdan birinin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmesi durumunda Türk varlıklarından çıkış çok sert olacak. Yabancı yatırım fonlarıdan bazıları en az iki yatırım yapılabilir kredi notuna sahip olmayan ülkelere yatırım yapamıyor. Not indirimi durumunda Türk devlet ve şirket tahvillerinden 10 milyar dolar çıkış olması bekleniyor.
Siyasi tarafta ise ABD’nin Fetullah Gülen’in iadesi konusundaki tavrı, İran’ın güvenlik endişeleri ile vatandaşlarına Türkiye çıkışlarını yasaklaması, operasyonaların devam etmesi gibi piyasaları olumsuz etkileyecek gelişme mevcut. Ekonomi tarafında ise endişe edilmesi gereken bir durumun olmadığı ve ekonominin güçlü olduğu söylense de kurdaki artışın devamı, ülkenin ve şirketlerin dış borcunun yanı sıra maliyetlerin de artmasına neden olacaktır. Döviz açığı olan şirketlerin kur farkı giderleri artacak maliyetlerin artması ile enflasyon yeniden yükselecek. Ayrıca şirketler yatırımlarında frene basacaklar. Bu büyüme beklentilerinin düşmesine neden olacak. Fiyat istikrarı tarafında Merkez Bankası’nın rolü çok önemli olacak. Geçtiğimiz hafta Pazar günü Merkez Bankası’nın likidite sıkıntısına yönelik aldığı önemlerin yeterli olup olmayacağı önemli. Bankaların limitlerini kapatması ve yaşanabilecek likidite sıkıntısı piyasaları durma noktasına getirebilir.
Piyasa yukarıdaki olumsuzlukları fiyatlamaya devam ediyor. Endekste 50-200 günlük ortalamaların kesişmesi (Death Cross) ile başlayan satış dalgası sertleşerek devam ediyor. Yukarıdaki senaryo durumunda 75 binlerden %20’lik bir düşüş olabileceğini düşünüyorum. 60-62 bin bölgesini görebiliriz. Kur tarafında ise 3.04-3.05 bölgesinin üzerinde yükseliş devam edebilir. 3.0950-3.10 bölgesinde oluşan yeni zirvenin geçilmesi ile önce 3.1250 sonrasında ise 3.15 ve 3.1950-3.20 bölgesi görülebilir. Endekste olduğu gibi tahvil piyasasında da çıkış hızlanmış durumda. Gösterge tahvilin faizi %8.6’dan %9.6’ya yükseldi. Faizler %10’un üzerine çıkabilir. Gram altında ise 135 TL seviyesine doğru bir hareket beklenebilir.