Not artışını beklerken..
Küresel büyüme Avrupa’dan ve Orta Doğu’dan gelen şoklar yüzünden yavaşlamasına rağmen devam ediyor. Genişleyici para politikaları küresel büyümede sert iniş ihtimalini önemli ölçüde azaltmış durumda. Ancak dünya ekonomisinin eski güzel günlerine uzun yıllar dönemeyeceği anlaşılıyor.
ABD ekonomisi başkanlık seçimleri ve sene sonunda devreye girecek mali tedbirlere rağmen büyümeye devam ediyor. ISM İmalat Sanayi Endeksi Eylül ayındaki 51.5 seviyesinden 51.7’ye artarak mayıs ayından beri gördüğü en yüksek seviyeye ulaştı. Avrupa imalat sanayi ise ağır aksak seyrini sürdürdü. Almanya ve Fransa ekonomilerindeki canlanma Fransa, İngiltere ve İspanya’daki gerileme ile dengelendi.
Gelişmekte olan ülkelerdeki ayrışma devam ediyor. Ekim ayı Çin PMI rakamları 50.2 ile önceki aya göre değişmeyerek büyümede sert iniş ihtimalinin azaldığını gösteriyor. Rusya ve Türkiye’de büyüme ivme kazanırken; Polonya, Çekoslovakya ve Güney Aftrika rakamları son iki yılın en düşük seviyelerine yakın seyrediyor.
Avrupa borç krizi konusunda risk algısı iyileşmeye devam ediyor. Almanya cephesinden yapılan açıklamalar zaman zaman piyasalarda dalgalanma yaratsa da sonunda anlaşmaya varılacağı ve Avrupa Merkez Bankası’nın eyleme geçeceği beklentisiyle İspanya ve İtalya’nın borçlanma maliyetleri %5-%5.5 bandına geriledi.
Sistemik öneme sahip İspanya ve İtalya’nın batmasına izin verilmeyeceğini anlayan yatırımcıların alımlarıyla MSCI Avro bölgesi endeksi Ekim ayında %2.5, son üç ayda %12.6 getiri sağladı. Wall Street sene sonunda otomatik olarak devreye girecek mali tedbirlerin baskısı ve 3’üncü çeyrek şirket karlarındaki kötüleşme yüzünden ekim ayında %1.9 kaybettirerek en kötü performans gösteren piyasalardan birisi oldu.
Çin borsasındaki toparlanmaya (%5.7) rağmen gelişmekte olan ülke borsaları Ekim ayında %0.7 geriledi. Hindistan (-%3,9) Rusya (-%3,4), Kore (- %2.9) gibi ağırlığı yüksek piyasalardaki gerilemeler gelişmekte olan ülkeler endeksini aşağı çekti.
Türkiye hisse senetleri büyümenin bileşenleri arasındaki dengelenme ve not artışı beklentileri ile dünya piyasalarından olumlu anlamda ayrışmaya devam etti. Gelişmiş ülkelerdeki %0,7 gerilemeye karş MSCI Türkiye endeksi %10,4 artarak Ekim ayında en çok kazandıran piyasa oldu.
MSCI Türkiye 2012’nin ilk on ayında %50 getiri ile Mısır’dan sonra en çok kazandıran piyasa oldu. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in (BRIC) küresel büyümeye yönelik endişeler nedeniyle sene başından beri ortalama %7 kazandırdığı bir ortamda IMKB’nin güçlü performansı küresel sermayenin Türkiye için ne kadar iyimser olduğunu gösteriyor. Türkiye hisse senetlerinin açık ara güçlü performansında Orta Vadeli Planda öngörülen dengeli büyüme görünümü ve dördüncü çeyrekte ekonomik aktivitede görülen canlanmanın yanı sıra önümüzdeki hafta Fitch tarafından yapılacak Türkiye’nin Kredi Görünümü panelinden önce ülke notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesi beklentisi de rol oynuyor.
Haziran başından bu yana borsada ibrenin kuzeyi gösterdiğini söyledik. Dördüncü çeyrekte büyümenin canlanmaya başladığını görüyoruz. Orta Vadeli Plan’da 2013-2015 dönemi için verilen büyüme hedefini iyimser varsayımlara dayanmasına rağmen ihtimal dahilinde buluyoruz.
Ama iyimserlikte ifrata kaçmamak lazım. Fitch’in haftaya Perşembe günü yapılacak toplantı öncesinde Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir ülke konumuna yükseltmesini gerçek dışı buluyoruz.
Türkiye ekonomisi henüz dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme modelini başarıyla uygulamaya başlamadı. Cari açık ve enflasyon cephesindeki kazanımlar çok sınırlı düzeyde kaldı. Fitch öngörümüze uygun bir şekilde kredi görünümümüzü iyileştirir ancak notumuzu değiştirmez ise borsada görece sert bir geri çekilme görebiliriz.