Not artışı ve faiz politikası

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Banu Kıvcı Tokalı / Finansinvest

Merkez Bankası geçen haftaki toplantısında her ne kadar faiz indirimlerinde sona gelmekte olduğuna dair net bir sinyal vermemiş olsa da, faiz indirimlerinin devam etmesi hususunda belirsizlik tonunu artıran bir tutum sergiledi. Daha önceki açıklamalarında, kısa vadede ölçülü faiz indirimlerinin devam edeceğini daha net bir şekilde söylerken, şimdi hem faiz indirimlerinin boyutu hem de daha ne kadar süreceği tamamen ekonomik toparlanmanın hızına bağlanmış durumda. Ekonominin ikinci çeyrekte gösterdiği ivmeyi sürdürmesi beklenmiyor; ancak verilerin büyüme görünümü açısından daha olumsuz bir tablo yansıtması durumunda faiz indirimleri devam edecek.

Öte yandan, toparlanma verilerinin devam etmesi durumunda artık parasal gevşeme döneminde sona gelmiş olacağız.

Faiz indirimlerine devam edilmesini sağlayacak diğer önemli bir gelişme de, Türkiye'ye yönelik risk priminin daha fazla iyileşme gösterip göstermeyeceği noktasında olacak. Buradan bizim anladığımız, her ne kadar üç yıllık ekonomik programın açıklanmasıyla önemli bir belirsizlik unsuru ortadan kalkmış olsa da, bunun kararlılıkla uygulanması ile ilgili hala endişeler bulunmakta. IMF ile daha güçlü bir programın yapılması halinde güvenilirlik anlamında önemli bir kazanım elde edilecektir. Bunun da risk primine olumlu yansıması kaçınılmazdır.

Nitekim, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un geçen hafta sonuna doğru Türkiye'nin kredi notu görünümünü "negatif"ten "durağan"a çekmesi, hemen arkasından 2005 yılı sonlarından beri görünümünü "durağan"da tutan Moody's'in "olumlu"ya çevirmesi, daha güçlü bir program çapasına ya da hükümetin kendi program kararlılığı göstermesine dış dünyanın pozitif reaksiyon göstermeye hazır olduğuna işaret ediyor. Dolayısıyla, bu adımların atılması durumunda, zaten not seviyesi olarak haksız bir konumda olan Türkiye ekonomisinin not artırımı ile karşılaşması sürpriz olmayacaktır. 

Bu yönde sinyallerin artması ise Merkez Bankası'na faiz indiriminde gideceği alanı ancak belli ölçüler içinde genişletebilecektir. Sonuçta, politika faiz oranları sıfır reel faiz ortamına oldukça yaklaşmış durumda ve enflasyon konusunda genel rahat görünüme karşılık gelecek yıl enflasyonunda baskı yaratabilecek unsurlar mevcut.

Bu arada, faiz politikasının şekillenmesinde, diğer gelişmekte olan ülkelerin faiz kararları da takip edilecek önemli bir gösterge olacak. Son olarak, Mısır Merkez Bankası'nın geçen haftaki toplantısında faiz indirim miktarını 25 puana çekerek sona gelmekte olduğu sinyali vermesi, Güney Afrika ve Çek Cumhuriyeti'nin bu haftaki toplantılarında faizlerini sabit tutması, gelişmekte olan ülkelerde de faiz indirim döngüsünün sonuna gelinmekte olduğu izlenimi veriyor. Bunun gelecek hafta faiz kararlarını açıklayacak Macaristan, Romanya ve Polonya merkez bankaları ile pekiştirilip pekiştirilmeyeceği dikkatle takip edilecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017