“Niye çocuklar gözlerini oğuşturur”

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Çok uzun seneler önce; kitapçılarda, sahaflarda geçen günlerimden birinde, Cağaloğlu’ndaki İnkılâp Kitabevi’nin raflarını karıştırırken Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın, -o yıllarda Cem Yayınevi’nden çıkan- Çocuk Ve Allah kitabını görmüştüm. Dağlarca kitaplarını biriktirmeye başladığım zamanlardı. Heyecanla, kapağını bile açmadan satın almış, çantama atmıştım…

Sirkeci’ye doğru neredeyse koşarcasına yürümüş, hemen bir kahvehaneye girip kitabı açmış, daha sonra âşinası olacağım Dağlarca’nın imzasını görünce çok şaşırmıştım.
Yıllar sonra, üstâdın dağıtıma verilecek kimi kitapları, tanımadığı okurlarına sürpriz olarak imzaladığını öğrenmiştim… İsmime adanmayan, ama Dağlarca’nın imzasını taşıyan bir kitabım vardı artık…

Bir-iki gün önce kütüphanemi karıştırırken o kitap elime geçince, o ânı anımsadım; Dağlarca ile anılarıma doğru bir yolculuğa çıktım…

Dağlarca’yı Kadıköy’de, Hatay Lokantası’nda mı tanımıştım, tam anımsamıyorum, ama ayda birkaç kez görüştüğümüzü hatırlıyorum. O, edebiyatçıların, sanatçıların gittiği yerlerde bulunmayı pek istemezdi; Kadıköy meydanında zemin kat bir lokantaya giderdi, biz de orada buluşurduk…
Zaman içinde, onun yayıncısı olma mutluluğunu da yaşayacaktım… İlk yapıtı olan “Havaya Çizilen Dünya”nın, o yıllardaki son çalışması “Dört Kanatlı Kuş” ile birlikte yeni baskısını yapmak da editörü olduğum Özgür Yayınları’nda bana nasip olacaktı….

Kitabın girişine koyduğumuz uzun konuşma; onu, şiirlerini çok seven, ama o yıllarda kendisini tanımayan, Ahmet Soysal ile tanıştırmama da vesile olacaktı… Bu söyleşi ile başlayan Dağlarca-Soysal dostluğu, onun Fazıl Hüsnü üzerine uzmanlaşarak, şiirini en iyi bilen isimlerden birisi olmasını sağlayacaktı.

1914’te İstanbul’da doğan, 2008’de yitirdiğimiz Dağlarca, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en verimli şairlerinden biriydi. Bütün yaşamını şiire adamış, üretmiş, üretmişti… Ardından da bavullar dolusu şiirler bıraktığı söylenmişti… Dağlarca’nın evini ziyaret edenlerden birisi olarak, eskizlerden oluşan şiir öbeklerini gösterdiğini ben de anımsıyorum…

Beşiktaş Belediyesi için 13 yıl boyunca düzenlediğim Ustalara Saygı etkinliklerinden birini, ölümünün ardından ona ayıracak; şiirlerini okuyup eleştirmenler ve şairlerle üzerine konuşacaktık…

Dağlarca’nın onlarca kitabı içinde, ilk baskısı 1940’ta yapılan “Çocuk ve Allah”ın kütüphanemdeki binlerce kitap arasında her zaman ayrı bir yeri oldu benim için… Bu başyapıtın içindeki şiirleri, ezberlercesine defalarca, defalarca okudum yıllar boyu… Bu yazıyı yazarken de kitabın sayfalarını şöyle bir karıştırdım, hemen gözüme çarpan, belleğimi uyandıran şiirler arasında “Bu Eller miydi”den bir dörtlük şöyle:

“Bu eller miydi masallar arasından
Rüyalara uzattığım bu eller miydi.
Arzu dolu, yaşamak dolu,
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan”

Üstâd, “On Yaşındaki Çocuklara Sorulacaktır” isimli şiirin birkaç dizesinde ise şunları söylüyor:

“Niye akla gelir geceleri,
Bakmak ve inanmak yıldızlara.

Niye sahip durur ağaçlar,
Akşamüstü esen rüzgâra.

Niye çocuklar gözlerini oğuşturur
Ağlayınca ve uyandıktan sonra?”

Dağlarca’nın en büyük arzularından biri, vakıf kurmaktı… Bu konuda epey araştırmalar yapmış, sıkıntılarını benimle paylaşmıştı… Sonunda bu dileğini gerçekleştirdi… Ölümünün ardından Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın vasiyeti, Bilfen Çamlıca İlköğretim Okulu'nda düzenlenen bir törenle açıklandı. Şairin yaşadığı evi müze yapılması için Kadıköy Belediyesi'ne bıraktığı belirtilen vasiyetnamede, kitaplarından elde ettiği tüm gelirleri de Bilfen Okulları'nın Dağlarca Vakfı adına alacağı burslu öğrencilere bağışladığı kaydedildi. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın ayrıca annesi Kadriye Dağlarca'dan kalan Konya'daki gayrı menkullerden hissesine düşen miras payını da Mehmetçik Vakfı'na bıraktığı belirtildi.

Kütüphanemden bu kez, Yapı Kredi Yayınları’nın Delta dizisinden “Fazıl Hüsnü Dağlarca Bütün Şiirleri 1”i aldım… Ustanın 30 yapıtının bulunduğu bu ciltli, özel kâğıda basılmış şık edisyonu özlemle yeniden okumak için masamın üzerine koydum… Herkese şiirli haftasonları…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar