Nisan ayı seçim ayı
Eskişehir son yılların en heyecanlı ve hareketli seçim atmosferini yaşıyor. Zira hiç olmadığı kadar çekişmeli bir seçim süreci var. Eskişehir Sanayi Odası’nda 28 yıl başkanlık yapan Savaş Özaydemir’in yeniden başkanlığa aday olmamasının ardından, Özaydemir’in de desteklediği başkan yardımcısı Nadir Küpeli ile muhalif ekibin adayı Celalettin Kesikbaş arasında ikinci raund 4 Nisan Çarşamba günü yaşanacak. İkinci raund diyorum çünkü ilki “yapılmalı, yapılmamalı” tartışmaları arasında gerçekleşen OSB başkanlığı seçiminde ikili karşı karşıya gelmiş ve 5 oy farkıyla Nadir Küpeli’nin seçimi kazanmasıyla süreç tamamlanmıştı. Şimdi Sanayi Odası seçimi yapılacak ve ikili bir kez daha yarışacak. 578 sanayi odası üyesi, meclisi oluşturacak 16 meslek komitesi üyesini seçecek. 4 Nisan’da Eskişehir Sanayi Odası’nın yeni başkanı belli olacak. Bir dönem değişecek ve yeni bir dönem başlamış olacak.
Asıl çekişme 16 bin500 üyenin bulunduğu Ticaret Odası’nda yaşanıyor. Milletvekili seçilen önceki başkan Harun Karacan’dan başkanlığı devralan ve odayı bugünlere getiren şimdiki başkan Metin Güler ile Erdoğan Tekgöz arasında bir seçim yarışı bekleniyor ama Ayhan Sezer de üçüncü aday olarak çalışmalarını yürütüyor. Üç adaylı bir seçimi Ticaret Odası uzun zaman sonra ilk kez yaşayacak. 7 Nisan'da yapılacak seçimde meclisi oluşturacak 40 meslek komitesi üyesi seçilecek.
Belki de en sakin ve hatta en iddiasız seçim sürecini Ticaret Borsası yaşıyor. Şimdiki başkan Ömer Zeydan yeniden aday ve karşısında bir rakip yok. 1 Nisan’da üyeler bir şaka yapmazsa, sandığa gidip tek adaya oy kullanacaklar ve Zeydan görevine devam edecek.
Bu kadar hareketli ve çekişmeli seçim atmosferi olur da kulisleri yapılmaz mı? Elbette yapılıyor. Hatta Sanayi ve Ticaret Odası’nda hangi adayın ipi göğüsleyeceği yönünde iddialara giriliyor. Anketler ve mini soruşturmalarla kimin kazanacağı duyuruluyor. Bunların hepsi bizde saklı kalsın, çünkü son viraja girildiğinde herhangi bir taraf lehine bir algı oluşmasını istemeyiz. Ama kimin önde gittiği, kimin seçimin galibi olacağı bugünden belli diyebiliriz.
Bizim için seçim atmosferinden daha önemlisi bu süreçte Eskişehir’in geleceği için ve daha güzel bir sanayi ve ticaret kenti yaratılması yönünde projelerin geliştirilmesi oldu. Bütün adaylar Eskişehir için bolca beyin fırtınası yaptılar ve yepyeni projeler ortaya koydular. Hatta yöntimde seçime giren ekipler, bu projelerin bazılarını hayata geçirmeye, taslaklarını oluşturmaya başladılar bile. Bir anlamda vaatler yatırıma dönüşmeye başladı. Seçimin oldukça dışında olan ama en yakınından takip edenler olarak bizler de 4 yılda bir yapılan seçimlerin, 2 yıla indirilmesi gerektiğine inanmaya başladık. Bu vaatlerin yerine getirilmesini hızlandıracağı gibi yeni projeler için de kafa yormayı gerektireceğinden, kentin kazanmasına katkı sağlayacak.
Tabii bu süreç adaylar açısından oldukça zorlu geçiyor diyebilirim. Hayatları didik didik edildi, gelmiş geçmiş başarı ve başarısızlıkları konuşuldu. Bütün üyeleri ziyaret edip, tek tek sorunlarını, dertlerini dinlediler. Çözüm ve projelerini anlatıp, kendilerini tanıtarak oylarını istediler. Hem emek hem de para harcadılar. Bu arada bolca eleştiri alıp, hatta bazen hakaretlere de maruz kaldılar. Lakin seçim günü geldiğinde seçmenlerin neredeyse hemen hepsi her şeyi unutacak ve ne projelere ne vizyona ne de verdiği söze bakacak. Tek bir şeye bakarak oy verecekler, kiminle iş yaptığına, kiminle akraba, dost ve ahbap olduğuna. Yani projeler elbette önemli ama bundan sonraki adaylara naçizane tavsiyemiz “insan biriktirin efendim” olacak. Tüm adaylara başarılı bir seçim dileğiyle, hak eden kazansın diyoruz.