Nijerya'dan mektup var
Johnson Savimbi, Nijerya'nın elit semtlerinde babasının muhteşem malikânesinde büyümüş genç bir arkadaşımız. Altın madeni sahibi olan babasının geniş arazisinde, mürebbiyesini peşinde koşturduğu, çiftlik hayvanları ile eğlendiği günler çok uzak değil. Bir İngiliz kolejinde yıllık yüksek rakamlara eğitim görürken hayali en kısa zamanda kapağı Londra'ya atmakmış. Babası her ne kadar "oğul ben gidince bu madenler, para pul sana emanet" diyor olsa da niyeti tüm örf ve adetlerini daha çocukluktan beri ezberlediği İngiltere'ye gidip babasının serveti ile bir iş kurmakmış. Ancak işler umduğu gibi gitmemiş. 20'li yaşlara geldiğinde ülkeyi ezip geçen bir kral değişikliği ile elde avuçta ne varsa gitmiş. Şimdi e-posta ile yazışıyoruz "eline ayağına düştüm Sayın Murat Yıldız, sevgili babacığımdan kalan bir 220 Kg altın ve 40 milyon dolarım var. Ülkeden çıkarmam lazım. Senin banka hesabına göndereyim, helalinden on milyon dolar veririm" diyor. Tek istediği banka hesaplarının tanınması (artık ne demekse) için ona 10 dolarcık göndermem. Peki, Anadolu'nun bağrından çıkmış yiğido yer mi bunu? Yemez!
Nijerya dolandırıcılıkları (Nigerian Scam) neredeyse e-postanın tarihi kadar eski. Yüzlerce farklı türevi olmakla beraber, hemen hemen çoğunun hikâyesi yukarıda anlattığım gibi. Kimi zaman devrik başkan, meşhur bir avukat veya asiler tarafından ailesi katledilmiş bir toprak ağasının varisi oluyorlar. Dahası gündemi de sıkı bir şekilde takip ediyorlar. Nijerya'da trafik kazasında meşhur birisi öldü de bu uluslar arası medyada yer mi buldu? Hemen bu haberin linki ile beraber, "işte bu kazada öldürülen kişinin oğlu benim" diye mektubu değiştirirler. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez diyenlerin gönderdiği 5 - 10 dolarlar ile bu kişiler yüz binlerce dolar gelir elde ederler.
İnternet üzerinden dolandırıcılık günümüzde en çok, iyimser tabirle amatör web kullanıcılarına tehdit ediyor. Bu konulara yabancı ve amacı yalnızca Facebook üzerinden arkadaşları ile görüşmek, bir iki haber sitesine girmek olan kişiler, bu tuzaklara ne yazık ki çok rahat düşüyorlar. Ülkemizde de farklı yerel türevleri mevcut: Masanızdan kalkmadan internetten para kazanın; çekilişten adınıza para çıktı ve benzerleri.
Bu durum özellikle ev kullanıcılarını ve özellikle çocukları daha fazla tehdit ediyor. Çünkü dolandırıcılık artık yalnızca e-posta üzerinden değil, Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım ağlarından ve hatta online oyunlardan gelmeye başladı. Dolandırıcılar için tek gereken şey, sohbet edip konuşabilecekleri yabancı birilerini bulabilmek ve bu mekânlar onlara bu ortamı fazlasıyla sunuyor.
2011 yılında özellikle antivirüs şirketleri spam, scam ve phishing üzerinden kullanıcıların çok ciddi zararlara uğrayacağını şimdiden söylüyorlar. Ne yazık ki hem kurumların hem de bireylerin çok ciddi saldırılara hedef olacağı bir yıl olacak. Sözün özü, şu aralar e-postanıza her gelen linke tıklamadan, sizinle arkadaşlık kurmaya çalışan her yabancıyı kabul etmeden önce iki kez düşünün. 2011 sonunda mağdur istatistiklerini yükseltenlerden biri siz olmayın.