Nice 60 yıllara!

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Tesadüfler zinciri, üç genç mühendisi 50’li yılların ortalarında Ankara’da bir araya getiriyor: Feyyaz Berker, Nihat Gökyiğit ve Necati Akçağlılar… Berker’e göre bu üç idealist genci birbirine bağlayan birçok ortak nokta var: Hepsi mühendislik okumuş, benzer düşünce tarzına ve zevklere sahip, Amerikan çalışma sistemini yakından görmüş ve benimsemiş kişiler. Nihat Gökyiğit’e göre de bu üç genç, “yaratılıştan kendi işini kurmayı aklına koymuş”, dinamik ve girişimci insanlar. Yani, “Üç Silahşorlar”…

Bugün ülkemizin vazgeçilmez iş örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının temelinde bu üç gencin kurdukları şirketin, Tekfen’in harcı bulunuyor.

Gazetecilik mesleğinde arkada bıraktığım 40 yıl boyunca Tekfen Grubu’nun faaliyetlerini yakından izledim, ilgi alanım olan kültür-sanat dünyasına katkılarını, sosyal sorumluluk projelerini haberleştirdim. Anadolu’nun birçok bölgesinde Tekfen’in yıllardır düzenlediği etkinlikleri, orkestrasının verdiği konserleri Ali Nihat Gökyiğit ve Murat Gigin ile birlikte izledim.

Tekfen Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin ve Grup Şirketler Başkanı Osman Birgili imzalı geride bıraktıkları 60 yıllık yolculuğu birlikte kutlamak için gerçekleştirecekleri dost sohbeti toplantısına çağırdıklarında “off the record” konuşacağım çok şeyler olduğunun farkındaydım. Çünkü, kültür-sanatın yanında gastronomi dünyası da her pazartesi yayınlanan Ehlikeyf başlıklı yazılarımda yer buluyordu ve Tekfen Grubu’nun yanı sıra Ali Nihat Gökyiğit ve Murat Gigin’in tarım, hayvancılık ve arıcılık konusunda gastronomi dünyasını da etkileyecek önemli çalışmaları vardı. Çaydan patatese, gübre kullanımından genetik çalışmalara bu konuları, önümüzdeki haftalarda ayrı ayrı başlıklar altında Ehlikeyf’te ele almak istiyordum.

La Petite Maison’daki gecenin bir bölümünde Murat Bey ve Tekfen yönetim ekibiyle aynı masayı paylaşarak epey konuyu onlarla değerlendirme, yorumlarını alma fırsatını yakaladım. Bunları, ilgili yöneticilerle ayrıca buluşarak daha da ayrıntılandıracağız.

Murat Bey, davetlilere yaptığı konuşmada Tekfen Holding bünyesindeki Taahhüt, Tarımsal Sanayi ve Emlak Geliştirme ile Hizmet gruplarının halen süren, yeni hayata geçen, planlanan ulusal ve uluslararası projelerini anlattı. Bunların “off the record” olmayan bölümü, bugünden itibaren basında yer alacaktır. Biz, alanımız olan kültür-sanat ile devam edelim:

Tekfen Holding'in ortakları, kurucu üyeleri ve grup şirketleri 1999 yılında kısaca Tekfen Vakfı olarak da bilinen ve 2004 yılında "Toplum Yararına Çalışan Kurum" statüsünü kazanan Tekfen Eğitim, Sağlık, Kültür, Sanat ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nı kuruyorlar. Vakfın ağırlıklı faaliyetleri, eğitim alanında öğrenci bursları ve okul inşaatı, kültür alanında ise yaşatmakta olduğu Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın yanı sıra etkinliklere verilen destekler, yapılan sponsorluklar…

1992 yılında kurulan orkestra, Karadeniz, Hazar ve Doğu Akdeniz'i çevreleyen 23 ülkeden müzisyenleri bir araya getiriyor. Üyelerinin farklı milletlerden gelmesi, farklı dilleri konuşması ve farklı kültürleri temsil etmesi müziğin evrensel diliyle barışa ortak bir çağrı yapma çabasının sonucu.

İstanbul Müzik Festivali ve İstanbul Tiyatro Festivali gösteri sponsorlukları, İstanbul Bienali desteği, arkeolojik kazılara destekler yine Vakfın etkinlikleri arasında. Günümüzde sosyal sorumluluk projeleri yürüten birçok derneğin, kuruluşun temellerinin Tekfen ofislerinde atıldığını da vurgulamak gerekiyor.

Tekfen Vakfı, her yıl Türkiye'de öğrenim gören ve maddi desteğe ihtiyaç duyan 500 başarılı lise ve üniversite öğrencisine de karşılıksız eğitim bursu veriyor.

Geceden, kocaman bir torba içerisinde üç kitap ile ayrıldık. Bu kitaplar, 60 yıl önce ortak bir hayalle yola çıkıp Tekfen’i kuran üç genç mühendisin hikâyeleriydi. Onları, 11 Kasım’da çıkacak olan Dünya Kitap ekinde ayrıntılı anlatacağım…

Daha nice 60 yıllara Tekfen…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar