Nezih Demirkent'i anarken, Anadolu'nun ticareti, sanayisi ve i

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Gazetemizin kurucusu Sayın Nezih Demirkent aramızdan ayrılışının 9'uncu yılında, kendisine ve ilkelerine layık bir şekilde anıldı. Konuşmacıların O'nun kişiliği hakkında söylediklerini bir kenara bırakırsak, Gazetemizin bugün takındığı doğru tavrı, O'nun ne kadar uzağı gören ve ülke gerçeklerine ne kadar yakın birisi olduğunun sonucu olarak görmemek mümkün değil. Anadolu temsilcileri olarak konuşan Elazığ, Antalya, Trabzon ve Aydın ticaret ve sanayi odalarından gelen dostlarımız kentlerini, sanayilerini, çalışmalarını, planlarını anlattılar. Uzun yıllardır savunduğum bazı konuların, bu anma toplantısında yaygın bir biçimde dile getirilmesine ne kadar mutlu olduğumu anlatmam olanak dışı. Anadolu ve KOBİ'ler çok yüksek potansiyel taşıyorlar.

Onları bir türlü ayağa kaldırabilirsek " kim tutar seni Türkiye."

Görünen o ki Anadolu sanayicisi ve tüccarı, ihracatı iyice benimsemiş ve onu hedefleri arasında en önlerde ve çok önemli bir yere oturtmuş. Ancak münferit yükselişleri saymazsak, ihracat rakamları arasında dolaştığımızda, Anadolu KOBİ'lerinin ihracatta yeterince yer alamadıklarını görüyoruz. Bunun nedenlerini irdelemeye yöneldiğimizde ise karşımıza çok bildik ve daha önce de farklı birçok yerde gördüğümüz bir tablo çıkıyor.

KOBİ'lerimiz üretim sorunlarını bir türlü aşıp pazara yöneliyorlar. En ciddi sorun da onları orada beliyor, bu da pazarlamanın nasıl tasarlanacağı, stratejisinin nasıl saptanacağı, planlanacağı ve uygulanacağı. Uygulamanın ve alınan sonuçların kontrol edilerek planlanandan ne kadar farklı olduğu ve bu farkların neden oluştuğunun saptanması gibi bilgi ve emek isteyen bir dizi çabanın gösterilmesi gerektiği de bunun tuzu biberi.

Konuşmacıların olduğu kadar, Türkiye'nin her köşesindeki ticaret ve sanayi erbabının kendilerindeki ihracat potansiyelinden çok emin olduklarını biliyoruz. Üretim imkânlarından daha fazla ihracat heveslerinin olduğunu da görüyoruz ve biliyoruz. Anadolu'nun nabzını elinden bırakmayan Gazetemiz de bunu herkese ve her kesime duyurmaya devam ediyor.

Ancak, KOBİ dediğimiz boyuttaki işletmeler, imkânları kısıtlı kuruluşlar. Her birinin ihracat pazarlaması için bir organizasyon yapması ve eleman çalıştırması olanak dışı. En etkin ve etkili çözüm ise güç birliği yapmakta yatıyor. Öte yandan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Çetin Osman Budak'ın vurguladığı gibi, geleneksel bir biçimde sergilediğimiz " benim olsun da, küçük olsun "davranışımız, maalesef bu güç birliği düşüncelerinin önünü kesiyor. Bu nedenle, Antalya'nın tanıtımı için kurmakta olduklarını belirttiği, ortak tanıtım şirketinin başarıya ulaşmasını, güç birliğini gönülden arzu eden biri olarak, diliyorum.

Bugüne kadar kurulmuş olan " ortak tanıtım grupları " veya " ortak satın alma platformları " gibi oluşumların getirdiği sonuçlar yadsınamaz. Atasözünü hatırlayalım, " bir elin nesi var, iki elin sesi var." Ortak pazarlama kuruluşlarının, yöresel ve bölgesel olarak oluşturulmasında fayda olduğu gerçeği önümüzde duruyor. Devlet de buna destek çıkıyor. Sektörel Dış Ticaret Şirketleri denilen oluşum neden bir türlü kullanılmıyor, anlamak çok zor.

Gelin İMECE denilen güzel geleneğimizi, yöresel, bölgesel ve sektörel olarak kullanalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019