Net sıfır
Hollywood bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz distopik sahneler, özellikle karanlık ve zehirli bir atmosfere sıkışmış insanların hikâyelerini anlatan filmler beni etkilemiştir. Örneğin 2013 yapımı Elysium filminde dünyanın kirli ve yaşanamaz bir yer haline geldiğini sert bir şekilde görüyoruz. Dünyanın bu noktaya gelmesi önlenebilir mi?
Fintekler aracılığıyla karbon ayak izimizi takip etmek ve bunu azaltmak, geleceğimizi daha temiz bir hale getirebilir mi? Fintekler karbon ayak izini hesaplamak ve azaltmak için firmalara yardımcı olacak pek çok teknoloji geliştiriyor. Bankacılık sistemleriyle entegre edilen karbon hesaplama API’leri, bireylerin ve şirketlerin karbon salınımlarını şeffaf bir şekilde izleyebilmesine olanak tanıyor.
Örneğin, bir kredi kartı kullanıcısı olarak her harcamanızın çevreye ne kadar zarar verdiğini görebilir ve bu farkındalıkla daha sürdürülebilir tercihlerin peşine düşebilirsiniz. Hatta bazı Fintek şirketleri, karbon emisyonunuzu dengelemek için size ağaç dikimi gibi çözümler sunuyor. Bu teknolojiler sayesinde karbon salınımı izlenebilir hale gelirken, bireyler ve şirketler daha bilinçli kararlar alarak dünyaya olan etkilerini azaltabiliyor.
Karbon salımı kuraklık ve selleri tetikliyor
Dünyamız her geçen gün daha fazla karbon salınımına maruz kalıyor. Küresel çapta sera gazı emisyonları, son yıllarda hızla artış gösterdi. 2022 verilerine göre, dünya genelinde yıllık yaklaşık 36,8 milyar ton karbon dioksit salınımı gerçekleşti.
Bu oran, 1990’lara kıyasla neredeyse iki katına çıkmış durumda. Eğer mevcut hızda karbon salınımı devam ederse, gelecekte kuraklık, sel ve diğer aşırı hava olayları gibi ciddi sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacak. “Net sıfır” kavramı, üretilen karbon emisyonlarının tamamının denkleştirilmesini ifade ediyor. Yani, atmosferdeki karbon miktarının net olarak sıfıra indirgenmesi hedeflenir. Bu da ancak karbon salınımlarını mümkün olduğu kadar azaltmak ve geri kalan emisyonları telafi etmekle mümkün olabilir.
Ancak bu hedefe ulaşmak, Fintekler için de bazı zorlukları beraberinde getiriyor. Fintek şirketleri net sıfır hedeflerine ulaşmak için finansal altyapılarını yeniden düzenlemeye çalışıyorlar. Enerji tüketimini azaltmak ve yeşil enerjiye yönelmek önemli adımlar arasında, ancak bu adımları atarken teknolojik zorluklar ve altyapı dönüşümü gibi engellerle karşılaşıyorlar.
Fintekler adım attı
Bununla birlikte, Finteklerin net sıfır hedefine ulaşması konusunda önemli bir adım da yakın zamanda Sage tarafından atıldı. Sage, 1981 yılında Birleşik Krallık’ta kurulmuş olan ve muhasebe, finans yönetimi, bordro ve ödeme sistemleri gibi alanlarda yazılım çözümleri sunan bir şirket. Sage, bankaların KOBİ müşterilerine karbon ayak izlerini azaltmaları konusunda destek olması için bir karbon ölçüm API’si başlattı.
Bu API sayesinde bankalar, müşterilerinin karbon salınımlarını daha etkin bir şekilde izleyebilecek ve bu konuda çözümler sunabilecek. Sage’in bu adımı, fintekin KOBİ’lerin yeşil dönüşümünde oynadığı kritik rolü gözler önüne seriyor. KOBİ’lerin karbon ayak izini azaltması, sadece şirketleri daha çevre dostu yapmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik sürekliliklerini de sağlayarak, bu firmaları geleceğe daha dirençli hale getirecek. Elysium’un distopik geleceğine gerçekleştirmemek için fintekin katkısına ihtiyacımız var. Sadece Finteklerin değil, finans kurumlarının ve bireylerin de bu konuda elini taşın altına koyması gerekiyor.
Daha temiz, daha yeşil ve daha umut dolu bir gelecek için hep birlikte adım atabiliriz. Unutmayalım ki, geleceğimizi kurtarmak için bugün atacağımız küçük bir adım, yarın büyük farklar yaratabilir. Teknoloji, sürdürülebilirlik ve bireysel farkındalıkla geleceği daha güzel kılmak bizim elimizde. Her birimizin yapacağı katkılar, dünyamızı korumak ve daha yaşanabilir hale getirmek adına büyük önem taşıyor.
Güzel bir gelecek için…