Net hata noksan bir döviz gelir gider kalemi de-ğil-dir

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Dubai Havalimanı, yerel saatle 02.35. THY’nin Airbus A330 uçağının birkaçı dışında tüm koltukları dolu. O koltuklar da özellikle boş bırakılmış gibi. Uçağın, kendilerini gizlemeye pek de gerek görmeyen dikkat çekici yolcuları var. İyi giyimli, iri yarı korumalar. Dağınık bir şekilde oturmuşlar, özellikle de koridorları seçmişler. Uçakta korunmak istenen, yolcu değil bu kez; bagajdaki 1 milyar dolar. Airbus A330 02.35’te havalanıyor. İstanbul uçuşu yaklaşık 5 saat sürecek. Atatürk Havalimanı’nda ekibe yeni korumalar katılacak. 1 milyar doların üçte ikisi İstanbul’da kalacak, üçte biri ise küçük bir özel uçakla Ankara’ya götürülecek. 

Böyle olduğu mu sanılıyor acaba? Hani Türkiye’ye kaynağı belirsiz döviz getiriliyormuş ya, böyle mi getiriliyor ki? 

Yoksa, sabaha karşı olan bir uçuş saati seçerek güvenliği sağlamakla uğraşmak yerine özel uçaklarla mı getiriliyor bu para? 

Ya da, havayolu değil de, karayolu kullanılıyor olabilir mi? Örneğin, Ortadoğu ülkelerine mal götüren Türk TIR’larına, boş dönmesinler de üç kuruş kazansınlar, diye milyar dolarlar mı yükleniyor ki? Nasıl olsa bölgenin yolları “dingin ve tehlikesiz”, değil mi... 

★ ★ ★ 

Merkez Bankası’nın en önemli birimlerinden olan İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bağlı Ödemeler Dengesi Müdürlüğü’nde şubat ayı ödemeler dengesi toplantısı yapılıyor. Müdüründen uzmanına kadar herkes orada. Müdür, bölüm başkanlarına rakamları soruyor. 
- Ahmet Bey, şubat ayında dış ticaret açığını ne kadar hesapladık? 
- 3.2 milyar dolara yakın efendim. 
- Peki cari açığın diğer kalemlerinde durum ne? 
- Onların toplamı sıfır sayılır, yani cari açığımız da dış ticaret açığı kadar, 3.2 milyar dolar. 
- Peki Sema Hanım, finans hesabından ne kadar giriş sağladık bu ay? 
- Efendim para girişimiz pek iyi değil, hatta net çıkış var, 2.2 milyar dolar çıkış oldu, mecburen rezervden 1.1 milyar dolar kullandık, sonuçta net 1.1 milyar dolar çıkış oldu. 
Müdür Bey’in suratı asıldı bu tablo karşısında. “İyi haberi olan kimse yok mu” dercesine elemanlarına baktı. 
“Efendim” diye atıldı “net hata noksan”cı, “Biz bu ay ‘kaynağı belirsiz’ çok döviz girişi sağladık, tam 4.3 milyar dolar”. Bunu söylerken yan gözle arkadaşlarına bakıyor ve yüzü gülüyordu, hele pek iyi performans sergileyememiş arkadaşlarına karşı kendine güveni gelmişti. “Aferin Necati” dedi müdürü, “Nereden bulursan bul işte, getir; bu dövizlere ihtiyacımız var”... 

★ ★ ★ 

Anlaşılan birileri, Merkez Bankası’nın ödemeler dengesi verilerini böyle oluşturduğunu, “net hata noksan” la ilgili de bir birim olduğunu sanıyor. Onlar da, diğer birimler gibi rakamları ortaya koyuyor ve böylece ödemeler dengesi verileri toparlanıyor. 

★ ★ ★ 

Şubat ayında net hata noksanın pozitif 4.3 milyar dolar düzeyinde oluşmasından sonra müthiş yaratıcı fikirler havada uçuşuyor yine. Ayrıca, ödemeler dengesinin “ö”sünü bile anlamadığını ortaya koyanların değerlendirmelerinden geçilmiyor. 

Varsayınız ki 4.3 milyar doların tümü cari işlemlerden kaynaklanan bir hata. Yani cari açık, ilan edilenden 4.3 milyar az olacaktı. Bir başka ifadeyle şubatta 3.2 milyar açık verilmeyecek, 1.1 milyar fazla verilecekti. 1.1 milyar cari fazla, finans hesabında da 1.1 milyar eksi bir rakam, ödemeler dengesi bilançosu da dengeye gelecekti. 

Ama ne yazıldı, inanılır gibi değil. “Kaynağı belirsiz 4.3 milyar dolar para girmesine rağmen”, yani pozitif 4.3 milyara rağmen, cari açık 3.2 milyar olmuş, yani net hata noksan bu düzeye çıkmasa daha büyük cari açık verilirmiş. Pes! Cehaletin bu kadarı... 

Net hata noksanın tümü finans kaleminden kaynaklansa, bu sefer de finanstaki 1.1 milyar dolarlık çıkış, yerini 3.2 milyarlık girişe bırakacak, aynı tutardaki cari açıkla birlikte ödemeler dengesi bilançosunun toplamı yine sıfır olacaktı. 

★ ★ ★ 

Ödemeler dengesi istatistikleri çift kayıt esasına göre tutulur. Her döviz girişi bir kalemde artı, bir başka kalemde eksi yazılır. Tabii çıkış için de aynı durum geçerlidir. 

Bu giriş ve çıkışlar, eş zamanlı olmayabilir, olmaz da zaten. Kayıtlar birbirini tutmayabilir, tutmaz da zaten. Bütün bunların sonucunda net hata noksan kimi dönemler yüksek gelebilir; ama pozitif, ama negatif. 

Bizde binlerce döviz hareketinin özeti olan ödemeler dengesi istatistiklerinin görece erken açıklanıyor olması da bu hatalara yol açmaktadır. Ödemeler dengesi, dönem bittikten yaklaşık altı hafta sonra değil de, örneğin on hafta sonra açıklansa, bu tür hataları çok daha az görürdük. 

Şubattaki 4.3 milyar dolar çok büyük bir rakam, doğru. Merkez Bankası’nın, net hata noksanın izahına dönük olarak web sayfasındaki açıklaması yetersiz bulunabilir, kabul. Bütün bunlar, “Türkiye’ye kaynağı belirsiz para giriyor; yok valizlerle getirilir, yok TIR’larla getiriliyor” gibi saçmalıkları haklı kılmaz. Kaldı ki, şubat ayında 4.3 milyar dolar olsa bile, uzun bir zaman dilimi dikkate alındığında, yani son bir yıl, net hata noksan neredeyse sıfır düzeyinde. Şubat itibariyle son bir yıldaki net hata noksan, yalnızca ve yalnızca 127 milyon dolar. Net hata ve noksan, geçen yılın mart ayında yıllık bazda pozitif 14.6 milyar dolardı. Bir yıl sonra 14.6 milyar dolardan, adeta sıfır düzeyine inildi. 

Ve sanıyor muyuz ki net hata ve noksan yalnızca Türkiye’de ortaya çıkan bir durum. Hemen hemen tüm ülkelerin ödemeler dengelerinde net hata noksan oluşuyor. Kimi ülkelerde bizden de fazla. Hem net hata ve noksanı yalnızca mutlak değerinin büyüklüğü açısından mı ele alacağız, bir başka büyüklükle kıyaslayacak mıyız? Öyle ya, ABD’nin net hata noksanı ile bizimki arasında devasa fark olması normal. Yani şu durumda ABD bizden kötü, diyebilir miyiz? Dolayısıyla milli gelirle kıyaslama yapmak, en sağlıklı değerlendirme sayılıyor. 

★ ★ ★ 

Airbus A330’un tekerlekleri sabaha karşı Atatürk Havalimanı pistine yumuşak bir şekilde değmiş olsa da, kimi yolcular uyandı. Ama geceyi hep uyanık geçirmiş olanlar vardı. İstanbul’da parayı bekleyenler ve uçakta hep tetikte olan korumalar. 

Uçak, ek güvenlik çemberine alındı, paranın bir kısmı Ankara yolculuğu için pistin bir köşesinde duran uçağa nakledildi. Yaklaşık 750 milyon dolar, zırhlı araçlarla alandan dikkat çekmeden çıkarıldı. 

İyi de, bir sorun vardı... Bu para bir bankaya yatsa, sisteme giriyor, net hata noksana dönüşmüyordu. Bir döviz bürosunda TL’ye çevrilse, yine sisteme girmiş olacaktı. Yok eğer boğazda onlarca yalı alınsa, yalıyı alanlar da parayı bankaya yatırsa, para yine sistemdeydi. O para başka şekilde yurtdışına çıkarılsa, giriş kaydı olmadığı için net hata noksanı ilgilendirmeyecekti bile. 

Olmuyordu ki, bu para Türkiye’de bozdurulduğu ya da döviz olarak harcandığı ve yine kaçak olarak yurtdışına götürülmediği sürece kayıtlara giriyordu. Yurtdışına çıkarılan para da net hatayı ilgilendirmiyordu. Olmuyordu işte. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, çekiştirirsek çekiştirelim, net hata ve noksan kesinlikle ama kesinlikle bir döviz gelir gider kalemi anlamı ta-şı-mı-yor-du! 

“İyi güzel de, bu 4.3 milyarı izah etmek pek zor” diyenler çıkacaktır. Haklılar. “Acaba” diyoruz, doların euroya karşı çok hızlı bir şekilde değer kazanmış olması, böyle bir sonuç doğurmuş olabilir mi? İncelenmeye değer...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar