Nesnelerin interneti yaşamımızı değiştirecek
2010 yılında yapılan tahminlerde, 10 yıl içerisinde 50 milyardan fazla cihazın internete bağlanacağı söyleniyordu. Üstelik bu cihazların %90’ına yakını insanların kullandığı cihazlar olmayacaktı. Şimdi tahminler ve öngörüler giderek yükseliyor. Çünkü nesnelerin interneti ya da orijinal ismi ise Internet of Thing (IoT) çok daha hızlı bir şekilde yaşamımıza girmeye başladı.
Nesnelerin İnterneti’ni tarif etmek gerekirse, sensörlerden oluşan bir ağın internete bağlı olarak haberleşmesi diyebiliriz. Hemen yanı başında duran diğer bir kavram ise Makineler Arası İletişim ya da M2M. Bu iki yaklaşıma göre bundan sonra birçok nesne internete bağlı olacak ve bilgiler paylaşmaya başlayacak. Örneğin buzdolabınız içerisindeki sensör, evinizdeki WiFi ağı ya da içerisindeki SIM kart üzerinden sürekli üretici ile haberleşecek. Eğer bir kompresör sorunu olur, ya da fazla enerji tüketmeye başlar ise bunu genel merkeze ya da teknik servise daha önceden iletmiş olacak. Bu sayede ileride oluşabilecek arızaların da önüne geçilebilecek. Üretici firma ise elde ettiği tüm bu veriler sayesinde farklı coğrafi bölgelerde buzdolaplarının hangi ayarlarda kullanıldığı, ideal çalışma ısısı ve benzeri konularda çok daha fazla bilgi toplayarak yeni ürünler geliştirmede bu verileri kullanabilecek.
Başta otomotiv ve sağlık sektörünü ciddi bir biçimde değiştirmesi beklenen Nesnelerin İnterneti ve Makineler Arası İletişim, yakında hayatımızın her alanına etki etmeye başlayacak. Özellikle sağlık sektöründe ciddi yatırımlar ve yenilikler gelmeye başladı bile. Giyilebilir sağlık ürünleri sayesinde nabız, tansiyon, vücut ısısı gibi bilgilerin otomatik olarak izlenmesi mümkün hale geliyor. Hatta otomatik insülin makineleri sayesinde diyabet hastalarının hayatını kolaylaştıracak uygulamalar üzerinde çalışmalar devam ediyor, ilk ürünler piyasaya sürülüyor.
Geçtiğimiz günlerde spor sektöründe ilginç bir haber bu konudaki çalışmalar konusunda size bir ışık tutabilir. Amerikan futbolunun bu seneki tüm müsabakalarında artık oyuncuların üzerinde sensör bulunacak. Bu sensörler sayesinde oyuncular stad içerisindeki konumları, hızları, hızlanmaları, koştukları mesafe ve çarpışmaları gibi bilgiler sürekli kayıt altına alınacak. Bu bilgiler sayesinde hem detaylı oyuncu istatistikleri yayınlanabilecek hem de anında maç animasyonları ve TV görselleri üretilebilecek. Bir başka örnek de perakende sektöründen. Kroger mağazalarında bulunan soğuk hava dolapları bundan sonra sensörler ile donatılmış olacak. Bu sayede mağaza yöneticilerinin inisiyatifine kalmadan, tüm dolapların ısısı merkezden denetlenebilecek. Yazın sıcak günlerde bu ısı düşürülüp ortam ısısına göre ayarlama yapılabilecek. Oluşabilecek teknik arızalardan dolayı yiyeceklerin bozulup bozulmadığı ısı ölçümü sayesinde uzaktan tespit edilebilecek.
Nesnelerin interneti otomotiv sektörünü de baştan aşağı değiştiriyor. Araçlarda bulunan onlarca sensör hem arıza, motor performansı, yakıt tüketimi gibi konularda üreticileri bilgilendirirken, diğer makineler ile iletişim içerisinde olan sensörler sayesinde otonom araçların önü açılmış olacak. Aracınız yolda giderken diğer araçların farkında olurken, yoldan aldığı bilgiler ile daha iyi sürüş sağlayacak.
Nesnelerin interneti, şirketlere yepyeni yatırım alanları vaat ediyor ve halen bakir bir alan. Milyarlarca sensörün oluşacağı bu ekosisteme erken girmek, birçok şirket için daha kazançlı iş modelleri oluşturmada fırsatlar yaratıyor.