Nerenin Mukimisiniz..?
Cömert KUN
[email protected]
Özgür KÜÇÜKSİPAHİOĞLU
[email protected]
Mukim, kelime anlamı olarak bir yerde oturan ve ikamet eden anlamına gelmektedir. Mukimlik belgesi ise ilgili kişi veya kurumun mukimi olduğu ülkenin yetkili makamlarından alınan ve o kişi veya kurumun ilgili ülkede vergi mükellefi olduğunu gösteren resmi bir belge olarak bilinmektedir.
Küreselleşmenin altın çağında ülkemizde faaliyet gösteren yerli ve yabancı sermayeli şirketlerin birçoğu, Türkiye mukimi olmayan kişi veya kurumlardan hizmetler alabilmekteler. Durum böyle olunca yurtdışına yapılan ödemelerin vergisel boyutuna da değinmek gerekiyor çünkü farkında olmadan az veya fazla vergi ödemiş olabilirsiniz.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30. maddesi, dar mükellefiyete tabi kişilere yapılan serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hak ediş ödemeleri, bazı menkul sermaye iratları ve gayrimaddi hakların satışı ile temliki karşılığında nakden veya hesaben tahakkuk ettirilen tutarlar üzerinden (avanslar dahil), kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerektiğini hüküm altına almış durumda.
Bununla birlikte, ödemenin yapıldığı dar mükellef kişi/kurumun mukimi olduğu ülke ile Türkiye arasında yapılan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması varsa anlaşmanın ilgili hükümlerinin dikkate alınması gerekiyor. Bu vergilendirme açısından önemli bir husus.
Uygulamada, firmaların yurtdışından hizmet alımında bulunduğu kişi veya kurumun mukimi olduğu ülke ile yapılmış olan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerini dikkate alarak stopaj yükümlülüğünü yerine getirdikleri fakat zaman zaman mukimlik belgesi ile ilgili olarak bir aksiyon almadıkları gözlenmektedir.
Mukimlik, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları'nın 4. maddelerinde düzenlenmiş olup, kişilerin hangi durumlarda bir ülkenin mukimi sayılacağı bu maddede açıklanmıştır. Dar mükellefe yapılacak ödemelerin çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının ilgili hükümlerinden yararlanabilmesi için mukimlik belgesi aranmaktadır.
Mevzuat ne diyor?
1 seri no.’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları sirküleri uyarınca Türkiye’den elde edilen kazançların ilgili anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için hizmeti veren kişinin kendi ülkesindeki yetkili makamlardan mukimlik belgesi alması ve bu belgenin aslı ile noterce veya bu ülkelerdeki Türk konsolosluklarınca tasdik edilecek Türkçe tercümesinin bir örneğini vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmekte.
Vergi sorumlularının teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz etmek üzere muhafaza etmeleri gereklidir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümleri uyarınca vergi tevkifatı yapılmalı.
Bir takvim yılına ilişkin mukimlik belgesi dar mükellef gerçek kişiler tarafından her yıl, dar mükellef kurumlar tarafından ise üç yılda bir yenilenmelidir.
Bir örnek… Hollanda
Peki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarını dikkate aldığımızda nasıl bir sonuç olabilir? Bunu Hollanda Krallığı ile yapılan anlaşmayı dikkate alarak açıklayabiliriz. İkili anlaşmanın 14. maddesi serbest meslek faaliyetini özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin, muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki bilgi ve maharet gerektiren faaliyetler olarak açıklamış.
Türkiye’ye serbest meslek faaliyeti için gelen Hollanda mukimi bir kişi veya teşebbüsü hizmetini Türkiye’de icra ederse ve eğer:
Bu faaliyetleri icra etmek üzere Türkiye’de bir işyerine sahip olursa; veya
Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa,
söz konusu gelir Türkiye’de vergilendirilebilir.
Peki ne fark etti?
Hal böyle olunca özellikle Hollanda mukiminin Türkiye’de bulunduğu süre 183 günden az ise stopaj sorumluluğunuz bulunmamakta. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. O da 183 günün neye göre hesaplanacağı.
Mali idare Türkiye'de 183 gün kalış süresinin hesaplanmasında farklı projeler veya başka şirketler için yapılsa bile Türkiye'de icra edilen bütün işleri, hem de Türkiye'ye gelen her bir personeli ayrı ayrı (adam gün hesabıyla) dikkate almaktadır. İdarenin bir diğer yaklaşımı da vergi sorumlusunun 12 aylık dönemde 183 günü aşan bir süre kalıp kalmadığını tespitine imkan olmadığında hizmet karşılığı yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılması yönündedir. Yani vergiyi önceden yatırın 183 günden az kaldığı tespit edilirse iade talep edin denilmekte.
183 gün sınırına güvenerek serbest meslek ödemesi üzerinden tevkifat yapmadıysanız en azından kendinizi ticari anlamda güven altına almak adına mali idare’nin talep edeceği tüm vergi ve cezaların hizmet alınan kişi/kurumdan talep edileceğine dair bir taahhütname alınmasında fayda var.
Neyle karşılaşabilirsiniz?
Bunu bir örnekle basit bir şekilde açıklayalım. Örneğin Hollanda mukimi olarak düşündüğümüz kişi veya teşebbüsün aslında Türkiye’nin ikili anlaşmaya taraf olmadığı bir ülkenin mukimi olduğu anlaşıldı veya 183 günden fazla kalmasına rağmen stopaj yükümlüğününü yerine getirmediniz… Ne olacak?
Dar mükellefe yapılan ödemeler net kabul edilir ve brütleştirilerek aradaki fark sizden talep edilir. Buna daha önceden sorumlu sıfatıyla KDV yaptığınızı varsaydığımızda eksik beyan edilen stopajın KDV’si eklenir. Bir kat hatta bazı durumlarda 1.5 kat vergi ziyaı cezası ile birlikte ana paraya işlemiş faizi de eklersek ciddi tarhiyatlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Bu nedenle siz siz olun yurtdışına yapılan serbest meslek ödemelerinde danışmadan ilerlemeyin.