Nereden çıktı bu eğilimler?

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

 

Geride bıraktığımız hafta genelinde başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ekonomilerin finansal piyasalarda yaşanan eğilimler kafaları karıştırdı, olumsuz algılamaların daha da güçlenmesini engelleyemedi. Ne oluyor sorusu sıkça gündeme geldi fakat tatminkar yanıtlar üretilemedi. Bu yılın ilk çeyrek dönem sonu bilançolarını olduğundan daha iyi göstermek üzere yapay bir yönlendirme baskısı yaşandı; suç kapsamına giren bu durum, sistem lehine olduğu için her zaman olduğu gibi görmezden gelindi… 

Gerek ülkemizdeki gerekse küresel düzeydeki koşullar finansal piyasalarda yaşanan eğilimleri teyit etmiyor. Federal Reserve Açık Piyasa İşlem Komitesi’nin son aldığı kararlar gelişmekte olan ekonomiler için alarm düzeyini daha yüksek düzeye çıkarırken, Çin'e ilişkin durgunluk endişeleri tırmanır ve Ukrayna konusunda Doğu ile Batı arasındaki gerginlik büyürken, tüm bu sebeplere bağlı olarak kredi değerlendirme şirketleri baltayı ellerine almak zorunda kalmışken yaşanan finansal eğilimler inandırıcı olamıyor. Bu saydığımız faktörlerden bir tanesinin devre dışı kalsa bile iyimserliğin karamsarlığa üstün gelemeyeceğini görebilmek için ekonomist olmak gerekmiyor. Küresel koşullar geride bıraktığımız hafta içinde yaşanan finansal eğilimleri kesinlikle teyit etmiyor. 

Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmeler de olumlu beklentilerin güçlenmesine izin vermiyor. Nakit sıkışıklığı büyüyor, seçim sonrasında söz konusu sıkıntının azalacağına ilişkin herhangi bir işaret bulunamıyor. Para ve kredi eğilimleri konusunda küresel koşulların belirleyici olmaya devam edeceği, kırılganlığın artış eğiliminin sürdüreceği olasılıkları genel kabul görüyor. 

Hal böyle olunca gelişmekte olan ekonomilerde yerel paraların kısmen değer kazanması, faizlerin gerilemesi ve sermaye piyasalarının mali sektör öncülüğünde yükselmesini kalıcı olamayacak bir durum olarak görmek gerekiyor. Biraz bilanço makyajı, biraz risklerin başka kesimlere uygun fiyatlardan devrini mümkün kılacak piyasa çabası aykırı iyimserliğin sebebi olabilir. Bu aşamada sormak gerekiyor bu anormalliğin kahramanları nisan ayı içinde ne yapabilir? Bilanço makyajı gerekçesi gündemden düştüğünde oyun tutarsa riskler başkalarına devredilir ve yabancıların çıkışı kolaylaşarak hızlanır veya bu çalımı atmaya çalışanlar kendi kurdukları tuzağa düşer... Her iki olasılıkta da eğilimlerin aynı yönde devam etmesi mümkün olmaz, işlem hacimleri düşer, zorlama ile gelinen fiyat düzeylerini korumak imkansızlaşır.

Yapısal ve temel analiz kırılganlığın arttığını, riskten kaçınma eğiliminin kademeli olarak artabileceğini söylüyor. Son haftadaki piyasa eğilimleri ise aksini iddia ediyor. İlkinin orta vadede ikincinin ise en fazla kısa vadede etkili olabileceği biliniyor. Ne diyelim hesabınızı sağlam yapın, herkesi aptal yerine koymaktan vazgeçerek kendinize en büyük yardımda bulunmuş olun!..
 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar