Neler oluyor?
Sektörlerin fiyat artışlarını gösteren Ekim TÜİK verileri önümde. Anlamaya çalışıyorum. ÜFE son ayda yüzde 7,8 yılbaşından itibaren yüzde 96,7, son bir yılda yüzde 157,7 arttı. TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı ise son ayda yüzde 1,6 yılbaşından itibaren yüzde 36,3, son bir yılda yüzde 102,4 oldu. TÜFE ise başka bir alem. Son ayda yüzde 3,5, yılbaşından beri yüzde 57,8, son bir yılda yüzde 85,5 oranında arttı. Son dört aydaki değişimi ise yüzde 10,8.
Birinci tablo oldukça ilginç. TÜFE, genelde ÜFE’nin sadece yarısı oranında değişiyor. Yani üretici fiyat endeksi bir artarken tüketiciye yansıyan fiyat artışı bunun yarısı. Diğer yarısı nereye gidiyor?
Üreticiler karlarından karşılıyorlar. İlerleyen aylarda TÜFE, ÜFE’den daha fazla artarak açığı kapatacak. Hangisi doğru?
Ya dolar artışı ÜFE oranı? Yukarıdaki tabloya göre, son 12 ayda yüzde 65’ler seviyesinde olan bu oran son ayda yüzde 20’lere kadar düştü. Yani ÜFE beş birim artarken dolar bir birim arttı. Peki bu işin anlamı ne? İlerleyen aylarda ÜFE artışı TL karşısında dolar değer artışının altında kalır. Yani dolar ÜFE’den daha fazla artar, fark makul ölçülere iner. Böyle devam ederse ihracat azalır, ithalat hızla artar.
Bakmayın siz bizim enerji fakiri bir ülke olduğumuza. Türk sanayicisi üretimde bolca enerji kullanır. Yüksek enerji maliyeti gerektirir sektörleri, yüksek nakliye maliyetinin ithalatı kestiği alanları tercih eder. Bizde toplam üretim maliyetlerinin içinde enerji ve nakliye maliyetleri yüksektir. Sanayici üretiminde çokça doğal gaz ve elektrik kullanmak zorunda.
TÜİK verilerine göre doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki artış yılbaşından beri yüzde 360, son bir yılda yüzde 555. Neler oluyor? Enflasyon verileri açıklayan sivil toplum kuruluşlarının verilerini kullanmıyorum. TÜİK’in verilerini kullanıyorum.
İyi de biz fabrikamızda elektrik üretimi için kömür kullanıyoruz diyenler olacaktır. Bu artış oranlarını üretiminde elektrik ve doğal gaz kullananlar veya doğal gazdan elektrik üretenler düşünsün. Yine TÜİK verilerine göre son bir yılda kömür ve linyit fiyatları da yüzde 174 artmış. Az değil…
Ya nakliye maliyetlerini belirleyen ham petrol ve doğal gaz endeksi… Son bir yılda yüzde 253 artmış durumda. Vay benim hacimce geniş, pahada hafif, nakliye maliyeti yüksek mal üreten sanayici kardeşim.
Dış ticarette denge ne durumda?
Şimdi dolar baskılandığına, başta enerji maliyetleri olmak üzere ÜFE, doların TL karşısındaki değer artışının çok üzerinde arttığına göre, dış ticaret dengemiz ne durumdadır?
Ekim ayında ihracatımız bir önceki aya göre yüzde 2,8 artarak 21 milyar 298 milyon dolar, ithalatımız yüzde 31,9 oranında artarak 29 milyar 303 milyon dolar oldu. 2022 yılı Ocak-Ekim döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre; ihracat 209 milyar 450 milyon dolar, ithalat 300 milyar 553 milyon dolar olarak gerçekleşti. Devletin resmi verileri bunlar.
İthalat yüzde 40 artarken ihracat yüzde 15 artıyor. Fark nasıl kapanacak Rezervlerimiz yeterli mi? 11 Kasım 2022 tarihi itibariyle Merkez Bankası’nın brüt rezervi 117.52 milyar dolar. Yükümlülüklerimizi düşünce net rezervlerimiz 18 milyar dolar, bir nevi borç olan swapları saymazsak eksi 54.39 milyar dolar. Rakamlar Merkez Bankası bilanço rakamlarıdır. Borç yiğidin kamçısıdır. Hele bir de üçüncü çeyrek büyüme rakamları ne çıkacak, onu da açıklanınca göreceğiz. Ancak bir tahminde bulunabiliriz. Bunun en iyi göstergesi elektrik tüketimi. TEİAŞ resmi internet sitesinde yayınlanan 2022 yılı aylık üretim tüketim raporlarına göre nisan ayından beri üretim düşüyor ya da yerinde sayıyor. Hele temmuz-ekim aylarında hep düşüş trendinde. İkinci tablo 2022 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamları hakkında fikir verebilir.
Sonuç ÜFE, TÜFE ve TL’nin dolar karşısındaki değer kaybından çok artıyor. Enerji maliyetleri ÜFE’nin de üzerinde artıyor. İhracat biraz artıyor ama ithalat onun da üzerinde artıyor. Yükümlülüklerimiz ve swapları düşünce Merkez Bankası’nın rezervleri negatif. Son dört ayda elektrik üretim rakamı geçen yılın aynı dönemine göre sürekli düşüyor. Neler oluyor?