Neden sigorta?
Bu soruyu zaman zaman kendi kendime sorarım. Uzun yıllar gazetecilik yapıyorum ama son 10 yılımda sigorta sektörüne odaklandım. Nedeni çok basit. Öncelikle çok farklı bir konu. Yüzeysel bilgilerimi işin içine girdiğimde tahmin edemeyeceğim boyutlarda olduğunu fark ettim. Maddi bir olay gibi görünse de bunun manevi hazzının olduğunu da gördüm. Önceden ‘Sadece prim öde. Sigorta yaptır sonra da tazminata sıra geldiğinde sigortacıları ara ki bulasın’ diye bilinenin işin içine girdiğinde hiç de öyle olmadığını anladım. Tazminatlarını almış ve mağduriyetleri giderilmiş sigortalıların memnuniyet hikayelerini dinlediğimde, ‘Bu işin manevi hazzı yeter’ demiştim. Bu nedenle bir gazeteci olarak sigorta sektörünü seçtim…
‘Neden sigortacılığı seçeyim ?’
Şu ara gençler üniversite sınavı sonrası puanlar belli olduğundan kendi mesleklerini seçmeye çalışıyor. Tercihlerini yapıyor. Ve mutlaka da sigortacılık ile ilgili üniversiteler de gözlerine takılıyordur. Ben de üniversitedeki öğrencilerle bir araya geldiğimde ‘Neden sigortacılık mesleğini seçtiniz ?’ diye sordum. Aldığım cevaplardan birçoğu ailelerin yönlendirmesiydi. Yani anne baba sigortacı olduğu için bu mesleği sürdürmek için aileden birinin bunun okulunu okuması en doğrusu. Aile bağlantısı da olmasa da sigortacılığı şu sıralar tercih yapan gençlere öneririm. Fakat bir şartla. Kendilerini çok iyi hazırlamalılar. Okulda verilen bilgilerin yanında kendilerini geliştirmeleri ve sektöre hazırlamaları gerekiyor. Fark yaratmak isteyenler ise yüzde 80’i yabancıların elinde olduğu bir sektörde mutlaka yabancı dil şart. İşte bu sizi farklı kılacaktır. İyi bir sigortacı olduğunda da iyi bir kazancın olacağını unutmamalısınız.
‘Neden sigorta yaptırmalıyım ?’
Türkiye’de halen yaptırılan sigortaların büyük bir bölümü ‘zorunluluktan’ kaynaklanıyor. Zorunlu trafik sigortası. Zorunlu ferdi kaza sigortası. Zorunlu deprem sigortası vb. Ama neden gönüllü olarak sigorta yaptırmayalım! Her 100 kişinin yüzde 2 ile 4’ünün tazminat talepleri geri çevriliyor. Yani her 100 kişiden 98’inin tazminatı ödenip, mağduriyeti engelleniyor. Bundan daha güzel başka bir şey olabilir mi ? Hiç beklemediğin bir anda evin yanıyor. Otomobilin kaza yapıyor veya sağlığın bozuluyor. Bunları tekrar yerine koyabilmek için bir maddi gücün olması gerekiyor. Ama küçük bir prim ile sigorta yaptırıp riskini şirketlere devrettiğinde tazminatın onlar tarafından karşılanıyor. Gerektiği zaman satın alınamayacak tek şey sigorta olduğu unutulmamalıdır. İşte bu nedenle sigorta yaptırılmalı. Gelecek haftalarda da bu ‘neden’lere devam edeceğim.
Kalın sağlıkla.