Neden dayak yiyoruz?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Türkiye piyasaları 2016 yılı darbe girişimi sonrası gördüğü en sert deprem dalgasıyla karşı karşıya. İyi haber, piyasalardaki deprem Türkiye değil ABD kaynaklı. Güçlü dolar ve yükselen ABD faizleri gelişmekte olan ülke varlıklarında ciddi kayıplara yol açtı. Kötü haber,dışsal şokla kırılgan bir konumda karşılaşan Türkiye varlıklarındaki hasar gelişmekte olan varlıklara göre çok daha yüksek. Türk lirasından, devlet tahviline, hisse senedinden özel sektör tahvillerine tüm varlık gruplarında dünyadan çok daha kötü performans gösteriyoruz. Türkiye varlıklarındaki satış dalgası ana yükseliş trendinin döndüğünü gösteren bir sinyal mi? Yoksa bir alış fırsatı mı? Bu sorunun cevabını aramadan önce küresel piyasalardaki satışları tetikleyen gelişmeleri anlamaya çalışalım.

2017 yılında dolar borçlanarak, gelişmekte olan ülke varlıklarına yatırım yapan yatırımcıların keyfine diyecek yoktu. Zayıf dolar, düşük enflasyon ve güçlü küresel büyümeyi arkasına alan gelişmekte olan ülke varlıklarının getirileri çok iyiydi. Ancak son dönemde işler değişti. Ücret artışları ve enfl asyonun yükselmesi yüzünden ABD tahvil faizlerinde ve dolarda başlayan yükseliş küresel risk iştahını bozdu. Son sekiz yılda küresel yatırımcıların varlık alımı veya yerel oyuncuların yüksek borçlanması nedeniyle açılan kısa dolar pozisyonlar büyük zarar yazmaya başladı. Zarar durdurmak için çıkışa yönelen yatırımcıların satışları kendi kendini besleyen bir döngüyü tetikleyerek dalga boyunun artmasına neden oldu. Cari dengenin bozukluğu ve kısa vadeli finansman ihtiyacının yüksekliği yüzünden Türkiye piyasalarında döviz talebindeki artış ve panik varlık satışları daha etkili oldu.

Küresel satış dalgası devam eder mi? ABD ekonomisinden gelen büyüme enflasyon gibi verilerin dünyaya göre daha güçlü gelmesi durumunda ABD dolarında ve faizlerdeki yükseliş devam ederek gelişmekte olan ülke varlıklarını vurmaya devam edebilir. Peki Türk yatırımcısı ne yapmalı? Gelişmekte olan ülkeler ve özellikle Türkiye risk primindeki artış pozisyon artırmak için fırsat mı? Yoksa yatırımcılar ileride çok daha cazip fırsatlar göreceğiz beklentisiyle kenara çekilip beklemeli mi? Bu konuda size bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber, Cuma günü Wall Street’te ve seçilmiş Güney Amerika piyasalarındaki yükseliş Türkiye’nin de haftaya yükselerek başlayacağını ve geçen hafta yaşanan sert kayıplar sonrasında kısa vadede tepki alımları geleceğini gösteriyor. Kötü haber, Türkiye’nin küresel dalgalarla erken seçimlere 47 gün kala ve aşırı ısınmış bir ekonomi ile girmesi. Reel politika Türkiye’nin kısa vadede genişleyici popülist politikalar uygulamaya devam etmesini gerektiriyor. Sağduyu ise bir an evvel gazdan ayağın çekilmesini ve seçim sonrasında piyasa dostu politikaların izleneceği mesajının verilmesini gerektiriyor. Umarız sağduyu galip gelir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019