Neçirvan Barzani'ye sorulamayan soru

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Davutoğlu görüşmesinin ardından Neçirvan Barzani, PKK saldırısını şiddetle kınayıp acımızı paylaştığını, işbirliğinin tüm alanlarda güçleneceğini açıkladığı bir basın açıklaması yaptı. Neçirvan Barzani açıklamalarından sonra soru sorulmasını istemeden konuşmasını sonlandırdı. Kendisine sorulabilecek, "PKK Kampları sizin sınırlarınız içinde. Son saldırıyı da oradan gelerek yaptılar. Bölgenizden saldırıların önlenmesi için yeni dönemde hangi adımları atacaksınız?" sorusu sorulamadı…      

Bundan iki yıl kadar önce İsrail'le ilişkilerimizde olumsuzluk yaşamadan bölgede istihbarat açısından onlardan yararlandığımız biliniyordu. Füze kalkanının ülkemize yerleştirilmesi kararından sonra İran'ın PKK- Pejak konusunda bilgi alışverişinde eskisi kadar sıcak davranmadığını düşünmek yanlış olmaz. Suriye'de gelişen olaylar sonrasında yapılan açıklamaların Esad yönetimiyle bilgi alışverişini sınırlandırdığını söylemek kahinlik değildir.

Zaten dünden bu yana televizyonlarda izlediğim, yazılarını, demeçlerini okuduğum bölge konusundaki uzmanlar da yorumlarında bu üç ülke ile ilgili gelişmeleri ortaya koyup, "bilgi alışverişinin aksamış olabileceğini" açıklıkla tekrarlıyorlar.

Başbakan, "Peşmergelerle birlikte yapmamız gereken var" diyerek Kuzey Irak Kürt yönetiminin iki Barzani'sini ülkemize davet ettiğini başkan yardımcısı Neçirvan Barzani'nin yurt dışında olmasına karşın, gezisini kesip hemen ülkemize geldiğini, Mesud Barzani'nin de yakında geleceğine inandığını belirtti.      

Neçirvan Barzani, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı iki saatlik görüşmenin ardından basın mensuplarının karşısına geçip açıklamalarda bulundu: "Biz bu saldırıyı çok şiddetli bir şekilde kınıyorum. Kürdistan bölge halkı olarak Türk milletinin acılarını paylaşıyorum. Ölen askerlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu tür eylemlerin hiçbir şekilde Türk ve Kürt milletlerinin yararına olmadığına inanıyorum. Bu eylem karşısında Türkiye ile birlikteyiz. Bu eylem hiçbir şekilde Türk ve Kürtlerin ilişkilerinin bozulmasına neden olmamalı."

Neçirvan Barzani'yi dinleyen genç gazeteciler gibi ben de televizyon ekranı karşısında "O zaman sizin sınırlarınız içersinde kampları bulunan PKK'nın bölgeniz içersinde konuçlanmasına son verecek hangi adımları atma kararındasınız. Bizimle bu alanda nasıl bir işbirliğini düşünüyorsunuz?" sorusunun sorulmasını bekledim. Ama çevirmenliğini yapan kişi, "soru almayacaklarını" belirterek toplantıyı sonlandırdı.

Irak Kürdistan yönetimi ile ülkemiz arasında son yıllarda ilişkilerde önemli gelişmeler söz konusu. Türkiyeli işadamları bölgede önemli yatırımlar yapmalarının yanı sıra, çok önemli bir ticareti de yürütüyorlar. Bölgenin gelişmesine, kentlerin imarına önemli katkılarda bulunuyorlar. Bölgede petrol araştırma çalışmaları yapanlar da var.

Bu önemli gelişmelere hem Irak merkezi yönetimi, hem de Kuzey Irak bölge yönetimiyle Türkiye ilişkilerinin önemli gelişmeler göstermesine karşın, ne merkezi yönetim ne kuzey ırak yönetimi  PKK'nın kendi sınırları içersindeki kamplarından Türkiye'ye saldırılarının önlenmesi açısından ciddi girişimlerde bulunmuyorlar. Hem bu kamplara yapılan gıda ve mühimmat takviyesine göz yumuyorlar, hem de sınır aşıp Türkiye'de çatışmada yararlananlardan bir bölümünün kendi bölge hastanelerinde tedavilerine kısıtlama koyuyorlar.

Bu da yukarıda birini tekrarladığım birçok sorunun yanıtını Irak merkezi yönetimi ve Kuzey Irak Kürt yönetimine yanıtlamaları için sormak gereğini gündemde tutuyor. Umuyorum ki, Dışişleri Bakanımız ve Başbakanımız muhabirlerin soramadığı soruları Neşirvan Barzani'ye sorup, ondan yeni dönemde işbirliği ve PKK'nın sınırları içinde konuçlanıp, sınır geçerek Türkiye'ye saldırmalarına mani olma yolunda atacaklarını öğrenmişlerdir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar